Bilgen BÜLBÜL
Dört yıl sonra ‘Açık Aile’ adlı tiyatro oyununuzla geri döndünüz.
Yoğun dizi sürecinde, diziyle tiyatronun, özellikle tiyatro provalarının bir arada yürümediğine birçok kez şahit oluyordum. Bundan ötürü diziye başladığımız zaman tiyatroyu maalesef hayatımızdan çıkarmak zorunda kalabiliyoruz. Ama dizi biter bitmez, bu hayalimi gerçekleştirdim.
Seyirciyi nasıl bir rolle karşılıyorsunuz?
‘Açık Aile’ kadın- erkek ilişkileri üzerine yazılmış tüm dünyada oynanmış iki kişilik tek perdelik bir komedi. Kubilay Penbeklioğlu’yla beraber oynuyoruz. Oldukça eğlenceli bir oyun. Dünyada birçok uyarlaması var. Karakteri oluştururken hepsini izledim.
Oyuna hazırlık süreciniz nasıl geçiyor?
Prova süreci yaklaşık iki ay sürdü. Tiyatro metni elimize geldiği zaman, yönetmenimiz bir çalışma programı çıkardı.
Açıkçası kolay bir dönem olmadı. En iyiyi yakalamak adına oldukça sancılı bir dönemdir, tiyatro provalarında bu geçen süre.
KOMEDİ YAPMAK İSTİYORDUM
Oynadığınız rol hayatınıza nasıl bir bakış açısı kazandırdı?
Uzun zamandır komedi yapmak istiyordum, bu da tiyatroya kısmetmiş. Seyircinin bu kadar eğleneceğini beklemiyordum.
Dizi mi yoksa tiyatro mu?
Tiyatro elbette öncelik... Oyunumuza Sahne Maslak’ta başladık.
Oyuncu olmak şimdi çok kolaylaştı
Oyuncu olmak çok kolay, herkes oyuncu olabilir. Yoldan geçen herkesin televizyondaki bir karaktere uyacak bir tipi vardır. Önemli olan tiyatroda ne hissettiğiniz. Dizide her şey çok hızlı... Bir haftada okuma provası yapılıyor daha karakteri anlayamadan sete çıkılıyor. Tiyatroda ise her oyun başlarken bir doğum yaşıyorsun. O karakteri sahnede yaşatmak için en az iki ay, ön çalışma yapıyorsun.
TİYATRO HEYECANIM HİÇ BİTMEDİ
Tiyatro sahnesi için büyülü derler. Sizin için ne ifade ediyor?
1994 yılında BKM’de sahneye adım attığım anda, doğru yerde, doğru meslekte olduğumu anlamıştım. Bu bir hissiyat, önüne geçemezsiniz. Gece- gündüz süren uzun prova sürecinden sonra heyecanımı asla kaybetmedim. 24 yıl önce ne hissediyorsam şu anda da aynı heyecan içerisindeyim.