Ömürlük şarkılar yapmak lazım

Hayranı olduğu Elvis Presley sayesinde müziğe adım atan Ravi İncigöz, birçok sevilen şarkının gizli kahramanı! Ebru Güneş, Mustafa Ceceli ve Ferhat Göçer gibi isimlerin seslendirdiği eserlerin bestelerini yapan yetenek, müziğe başlama serüvenini özel hayatını ve daha fazlasını AKŞAM Life’a anlattı.

İlk olarak yeni albümünüz hayırlı olsun. Bu projenizden biraz bahsedilir misiniz?

7 şarkı, 2 remix versiyonun yer aldığı, üzerinde 1,5 yıllık bir stüdyo çalışmasının olduğu çok güzel bir albüm oldu. 5 şarkı da Febyo Taşel 1’i Ferdi Karameşe’yle ortak, 1 şarkı Okan Akı, 1 şarkı da Mustafa Ceceli aranjeleri var. Remix versiyonları Soner Tursoy yaptı. Şeker’in sözlerinin bir kısmı ve diğer bütün şarkıların sözü müziği bana ait.
Çalışmanızın adına neden kendi adınızı yani “Ravi İncigöz”ü koydunuz? Bir önce ki albümünüzün adı da “Ravi”ydi.
İlk albümde bilinçli bir şekilde sadece ismimin öne çıkması için bunu yapmıştık. Bu albümde aklımda albüme bir isim vermek vardı. Herhangi bir şarkının ismi değildi, tıpkı bir kitaba isim verir gibi. Fakat içerikte olmayan bir ismi albüme vermek dijital platformlarda sıkıntı yaratacak dediler. Herhangi bir şarkımın öne çıkmasını istemedim ve o zaman isimsiz olsun dedim. Kendimi sevdiğimden olmadığı anlaşılacağı üzere.
Albüm de ki en favori şarkınız hangisi?
Hepsi benim şarkım. İçlerinde çok sevdiklerim var. Tek bir şarkı söyleyemem. Ama dinleyicilerimin “Yapamam” adlı şarkımı çok sevdiklerini görüyorum ve duyuyorum. Sonbaharda klip çekeceğiz.
Mustafa Ceceli ile düet yaptığınız “Şeker” şarkısıyla tüm herkese kendinizi tanıttınız. Başarısının  nedeni nedir?
İyi bir aşk şarkısı Şeker. Sözlerindeki alışık olmadığımız ama ilgimizi çeken anlatım dili ve tam da hikâyenin güzelliğine yakışır melodik yapısı bu şarkıyı zaten şanslı kılıyordu. Bir de Mustafa Ceceli bana eşlik edince şarkının hit olma olasılığı iyice arttı. Nitekim çok sevildi. Yılın düeti oldu ve tanınmamda büyük katkı sağladı. 
ARADIĞIM SESİ BULAMADIM
Yeniden düet yapmayı düşünüyor musunuz?

Düşünüyorum. Belki hiç bilinmeyen bir kadın sesle olabilir. Uygun şarkılar var elimde. Aradığım sesi henüz duyamadım. Bulunca hayata geçireceğim.
Hedefinizin şarkı yapmak değil de beste yapmak olduğunu söylemişsiniz?
O öyle değil. Bir röportajımda ‘Mesele şarkı yapmak değil eser yapmak’ demiştim. Günümüzde şarkıların çok kısa zamanda eskidiğini ve dinleyicinin kulağında ve kalbinde uzun süreli yer etmediğini görüyoruz. Ömürlük şarkılar yapmak lazım. Eskimeyen eser oluyor zaten. Sözleri iyi işlemek ve melodisini o ruha uygun yapmaya çalışmak sanıldığı kadar kolay değil.
İLK ŞARKIMI EBRU GÜNDEŞ OKUDU
Hangi sanatçılara bestelerinizi emanet ettiniz?

İlk Ebru Gündeş okudu ‘Ölümsüz Aşklar’ şarkımı. Sonrasında Ferhat Göçer ‘Kalp Kırılsa da Sever’ , Enbe albümündeki Mustafa Ceceli ve Elvan Günaydın düeti ‘Eksik’, yine Mustafa Ceceli ‘Sevgilim’ ve ‘Kalpten’ şarkısı bir de Cüneyt Tek ile beraber yapıp verdiğimiz Cenk Eren ‘Az Zehir Az da Bal’ şarkısı.
Bir bestenizi de yakın bir akrabanızın ölümüyle yazmışsınız. Nasıl oldu?
Rahmetli amcamı kaybettikten sonra Ölümsüz Aşklar şarkısını yazdım. Müzisyendi ve müziği sevmemde çok etkisi olmuştu. Cenaze töreninde yengemin tabutun başındaki duruşu ve gözyaşları aşkın ölümsüzlüğünü o gün içime işlemişti. Sonrasında bir gece bütün o biriktirdiklerim dökülüp şarkı oldu. Ebru Gündeş şarkımı dinlerken ağlamış. İstediklerinde çok mutlu oldum. Ölümsüz Aşklar bugünkü kariyerimin ilk adımıydı. Eşsiz yorumladı ve bu sayede şarkılarım fark edildi.
Elvis Presley’e olan hayranlığınızdan biraz bahsedebilir misiniz?
İlkokuldayken kırtasiyelerde ve postanelerde kartpostallar olurdu. İnsanlar bayram ya da özel günler için bu tarz kartlar atarlardı birbirlerine. Ben onların içinde beyaz ve ışıltılı bir kıyafetin içinde, saçları herkesten daha farklı ve güzel, elinde mikrofonu aşkla tutan bir adama kim olduğunu bilmeden hayran oldum. İşte o Elvis Presley’di. Şarkılarını dinledikçe hayranlığım büyüdü. Evimde halen o fotoğraf durur. 
Yakın zamanda konserleriniz olacak mı?
Bayram konserlerimiz var yakında. Antalya ve sonrasında Avrupa’da kısa bir turne Berlin, Amsterdam, Basel ve Dornbirn’de olacağım.