- Bir dönem Mustafa Sandal’la yaptığınız düetlerle çok konuşuldunuz. Sonra ortadan kayboldunuz. Neler yaptınız bu arada?
Burada albümler yaptıktan sonra Yunanistan’a davet edildim. Önemli şarkıcılarla bir gösteri yapmam istendi. Sekiz ay konserler verdim. Ardından Londra’ya gittim ve bir rock grubu kurdum.
- Londra ve rock mı? Nasıl karar verdiniz?
İnanması güç biliyorum. Aslında beni tam yansıtan müzik tarzı rock. Diğer yandan her tür müziği seviyorum. Sanatçı olmanın en güzel yanı bu. İçinizden geçen neyse ona göre müzik yapabiliyorsunuz. Bir tarza bağlı kalmak zorunda değilsiniz. Grubumuzun adı ‘Dusso and the Holy Smoke’ydi. Şarkıları ben yazıyordum. Massive Attack’ın yapımcısı albümümüzün yapımcılığını yapıyordu. Aslında işler iyi gidiyordu ama ben biraz ara vermek istediğimi hissettim. Çok genç yaşta bu işe başladım. Çok şey yaşadım. Artık büyüyordum. Biraz ruhumu aramak istedim. Kimim, ne istiyorum? İçime dönüp bu soruları yanıtlamaya karar verdim. Böylece bir ara verdim. Ancak bu sürenin epey uzun sürdüğünü yeniden çalışmaya başladığımda fark ettim. Bu süre boyunca Londra’da yaşadım. Sonra birden Yunanistan’a taşınmaya karar verdim. Dört yıl önce Atina’ya yerleştim.
KARİYERİME BURADA BAŞLADIM
- 14 yıl sonra yeniden yolunuz nasıl Türkiye’ye düştü?
Geçen sene çok tuhaf bir şey oldu. İstanbul’da yapılacak dünya barışı konserine davet edildim. Sahnede ‘Hatırla Beni’ adlı şarkımı söylerken bir anda bu şehirdeki anılarım geldi aklıma. Tüylerim ürperdi, duygulandım. Türkiye’nin benim için yeri ayrı. Ben kariyerime burada başladım. Burada olgunlaştım. Mustafa Sandal’la düet yaptığımızda 15-16 yaşındaydım. Çocuk sayılacak yaştaydım. Türkiye’de çok hatıram var. O an vakit geldi dedim.
- Türkiye’yi neden bu kadar çok seviyorsunuz?
Büyükannem Arnavutköy’de doğmuş. Kanımda Türkiye sevgisi var. 50’lerde Atina’ya gitmiş. Bu yüzden burada köklerim olduğunu düşünüyorum. Bu şehirde beni çeken bir şey var. Ne olduğunu tam bilemiyorum. Evimde gibi hissediyorum. Yunanistan elbette benim yuvam ama Türkiye’nin yeri ayrı.
BU SINGLE DAHA BAŞLANGIÇ
- Yeni bir single yapmaya nasıl karar verdiniz?
‘Başladığım işi bitirmeliyim’ diyerek Türkiye’de bir albüm yapmaya karar verdim. Barış konserinde Rojin’le tanışmıştık. ‘Birlikte bir iş yapalım’ dedik. Rojin’in şirketi olan RBI prodüksiyon ve Ümit Yücekaya ile Türkiye’de projeler geliştirmek için imza attık. Bu single çalışması henüz başlangıç. Çok büyük sürpriz çalışmalarımız var devamında…
- ‘Bugün Benim Doğum Günüm’ nasıl bir çalışma oldu?
Bugün Benim Doğum Günüm (Simera Eho Ti Giorti Mou) bestesi Yunanistan’ın en ünlü şarkıcılarından ve yazarlarından biri olan Christos Dantis ait. Şarkının Yunanca sözleri ise mükemmel bir şarkı yazarı olan Nikos Sarris tarafından yazıldı. Türkçe sözleri ise Rojin yazdı. Şarkının anlamı “Bugün Benim Doğum Günüm” ve sadece bugün değil her zaman “O” sevdiğim “tek” kişinin yanımda olmasını istiyorum. Gökyüzü ve yıldızlar bize ait. Çok romantik ve dürüst bir şarkı.
TÜRK MÜZİĞİ ÇOK ÇEŞİTLİ
- Başka çalışmak istediğiniz Türk isim kim olsun istersiniz? Bizden kimin hayranısınız?
Türkiye’de sevdiğim birçok sanatçı var ama bu çok zor bir soru. Çünkü herkesin kendine has bir tarzı var ve bir sarkıcıyı başka birinin yerine seçemezsiniz. Yeni farklı bir proje daha yapmak istiyorum. Bu yüzden düet teklifi alırsam değerlendireceğim.
- Dışarıdan bakıldığında Türk piyasası nasıl görünüyor?
Bence Türk müziği çok çeşitli. Çok fazla değişik tarzda müzik barındırıyor; geleneksel tarzdan, rap, rock, pop müziğe kadar birçok müzik var. Ben Türkiye’de her zevke uygun müziğin var oluşundan çok etkilenmiş biriyimdir.
MUSTAFA’YA MUTLULUKLAR DİLİYORUM
- Mustafa Sandal ile aranız nasıl, görüşüyor musunuz? Peki ya Emina?
Ben Türkiye’den gittikten sonra Mustafa ve ben hemen hemen bütün kontağımızı kaybettik. Yaptığımız düet çalışmasından sonra ikimiz de ayrı yollara dağıldık diyebilirim. Bana Türkiye’de olduğum süreçte çok destek oldu. Çok da iyi bir iş yaptık. Hâlâ etkisini görüyorum. Evlendiğini duymuştum. Ona ve ailesine mutluluklar diliyorum.
DEĞİŞMEYEN TEK ŞEY YEMEKLERİ!
- Siz burada yokken neler değişmiş? Nelere şaşırdınız?
Büyük değişimler var. Turizmle, yeni kültürler Türkiye’ye gelmiş. Yeni yapılanmalar, kalkınma ve gelişmeler, alışveriş merkezleri, yeni köprü ve denizin altından yapılan tüneller İstanbul trafiğine ve Asya ile Avrupa arasında ki geçişlere yardımcı olmuş. Çok etkilendiğimi söyleyebilirim. Değişmeyen tek şey yemekleri, sanırım onlarda hâlâ harika… Geldiğimden beri yemek yiyorum.