Murat’ta aynı sıcaklığı bulamadım

‘O Ses Türkiye’ yarışmasında Murat Boz’un takımında yer alan Han Çelikcan, müzik dünyasına ‘Sonsuza Kadar’ isimli single çalışmasıyla giriş yaptı. Yarışma sonrası albüm çalışmaları için Murat Boz’un kapısını çalan ancak beklediği ilgiyi görememekten yakınan Çelikcan, single sürecinde yaşadıklarını AKŞAM Life’a anlattı.

‘O Ses Türkiye’ yarışmasına katılmaya nasıl karar verdiniz? 

Yarışmaların gerçek olduğuna inandığım ve bir şeyler umduğum yıllardı. Bu hevesle yarışmaya katılıp düelloya kadar geldim. 

YARIŞMA BANA ÇOK DENEYİM KATTI 

Yarışma sizin açınızdan nasıl sonuçlandı? 

Açıkçası yarışma bana çok deneyim kattı. Murat Boz’un yarışma boyunca gösterdiği sıcaklığı yarışma sonrasında asla bulamadım. Single çalışmamı bitirip birkaç kez ulaşmak istediğimde yarışma öncesinde ne kadar ilişkimiz varsa sonrasında da o kadar olabileceğini anladım. Bu durum bana ‘Dante’nin Cehennem’ tanımını hatırlatır. Dante’ye göre; cehennem samimiyetsiz yakınlıktır. Kızgın mıyım? Asla! Çünkü bu tarz yarışmaların bir şov, jüri üyelerinin ve benim gibi yarışmacıların da bu şovun parçaları olduğumuzu çok iyi biliyorum. Yeni katılımcılara tavsiyem bunu akıllarından çıkarmamalarıdır. 

Yarışmadan sonra neler değişti hayatınızda? 

O kadar çok şey değişti ki. Şovdan gerçek yaşama döndüm. Bu işin profesyonel kişileriyle tanıştım. Samsun Demir’e ulaştım ve olağanüstü bir şey gördüm. Ajda Pekkan’a ayırdığı zamanı bir no name isme de ayıran bir prodüktör. İşte gerçek umut o gün içimde çiçek açtı. Samsun Demir ünlü söz yazarı ve besteci Zeki Güner’e ulaştırdı. 

‘Sonsuza Kadar’ isimli single çalışmanızdan bahseder misiniz? 

Bahsettiğim gibi Zeki Güner’in kapısını çaldım. Samsun Bey’de yaşadığım mucizeyi kendisinde de yaşadım. Bir Ferhat Göçer, bir Bengü statüsündeymişim gibi ilgiyle karşılaşınca gerçek profesyonellerin adil, eşit ve mütevazı olduklarına tanık oldum. Bana sonsuz inanarak en güzel şarkılarından ikisini emanet etti.

NO NAME OLMAK KESİNLİKLE DEZAVANTAJ 

‘Sonsuza Kadar’ düğün şarkısı olarak görülüyor. Bu benzetilmeden memnun musunuz?  

Aslında biz nişan şarkısı olarak düşünmüştük (gülüyor). Böyle anılması güzel fakat böyle şeylere ben çok inanmıyorum. Çünkü sevgililer bir şarkıda, herhangi bir günde, herhangi bir yerde, hatta sokak ortasında bile ilk danslarını edebilirler. 

 

‘No Name’ baskılı tişörtler yaptırıp radyoculara dağıttınız. Neden böyle bir şey yaptınız? ‘No Name’ olarak algılanmakla ilgili sorun mu yaşıyorsunuz? 

‘No Name’ olmak bu kadar. ‘Name’ kişi arasında kesinlikle bir dezavantaj. Radyolarla ilgili hangi kapıyı çalsam bu etiketle karşılaştım. Bu tişörtler içinde bulunduğum bu durumla içsel barışımımdır. 

Yeni çıkış yapan biri olarak en çok zorlandığınız durum ne oldu? 

Profesyonel bir ekiple çalıştığım için çok hasar aldığımı söyleyemem ama en iyi erkek şarkıcının çıtası Tarkan’dan başlayan bir ülkenin şarkıcıları arasına girmek gerçekten azim gerektiren zorlu bir yol. 

ÇOK ÇABALAMAM GEREKİYOR

Müzik sektörünün yeni şarkıcılara bakış açısını nasıl değerlendiriyorsunuz?  

Hangi açısı dik açısı mı? (gülüyor). Ciddi anlamda bir açısı olduğunu düşünmüyorum. Dikkat çekmek bakışları kendime döndürmek için çok çabalamam gerekiyor. 

Sonraki projeniz nedir? 

Arayı çok açmadan iki şarkılık bir single planım var. Ayrıca konser çalışmalarımız da başlıyor.