Merve Özbey: Adeta bir yetenek abidesiyim

Onun seslendirdiği şarkılar hep çok sevildi. Erdem Kınay’la kurduğu müzikal birliktelikle daima gündemde kalan pop müziğin sevilen ismi Merve Özbey, bu yaza da damga vurmaya hazırlanıyor. Genç yetenekli Erdem Kınay’la birlikte hazırladığı yeni teklisi “Boynun Borcu” vesilesiyle bir araya geldik. Birbirinden çarpıcı açıklamalara imza atan Özbey, oyunculuğa göz kırptı.

- Yaz sezonuna yeni şarkınızla giriyorsunuz. Neler hissediyorsunuz, iddialı mısınız?

Çok heyecanlıyım. İki yıl önce “Yaş Hikayesi” albümünü yapmıştık. Her yeni şarkı bizim için çok büyük heyecan demek. Yaptığımız her işe inanıyoruz ve iddialıyız. Yazın her yerde bizim şarkımız çalınacak.

- Erdem Kınay’la çok iyi bir ikilisiniz. Yeni çalışmalarınız da olacak mı?

Erdem Kınay’la müzikalite ve fikirlerimizin çok uyuşması buna vesile oldu. Çok iyi bir müzisyen olmasının dışında adaletli olması da benim için önemliydi. Müzik yaptığımız sürece beraber olmak istiyoruz. “Yaş Hikayesi” albümümün de prodüktörüydü ve birçok şarkının bestesi, düzenlemesi kendisine aitti. Yeni şarkımız da “Erdem Kınay Feat Merve Özbey - Boynun Borcu” olarak çıkacak. Bu şarkıdan bir süre sonra yeni albüm yapacağım ve prodüktörüm yine o olacak.

- İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı’nın yetiştirdiği seslerdensiniz. Konservatuvar yıllarınızdan bahseder misiniz?

En güzel yıllarım olduğunu söyleyebilirim. Çok güzel bir yerde gençliğimi yaşayıp olgunlaştım. 2002 yılında özel yetenek sınavıyla lise bölümüne girdim ve eğitimime devam ettim. Çok haşarı bir öğrenciydim ama şimdi hepsini gülerek hatırlıyorum.

MÜZİK KONUSUNDA DOYUMSUZUM

- Sizinle aynı okulda okumuş eski-yeni pek çok sanatçı var. Aralarından takip ettiğiniz, örnek aldığınız kimse var mı?

Bizim okulumuz çok iyi sesler ve müzisyenler yetiştirmiştir. Ama ben aralarından en çok Zara’yı beğeniyorum. Yaptığı işin hakkını fazlasıyla verdiğine inanıyorum.

- Sanatsal açıdan hayallerinizi gerçekleştirdiniz mi yoksa daha büyük hayalleriniz var mı? 
İçinde bulunduğum durum benim için elbette çok önemli. Ama müziğin bir sınırı olmaz. “Artık tamam, bundan sonra bir şey istemiyorum” dediğim bir an olamaz. Daha önce de belirtmiştim. Bir Türk Sanat Müziği albüm projem olacak. Bunu gerçekleştirmeyi çok istiyorum. Çünkü konservatuvarda yetiştim ve sanat müziğinde başarılı olduğuma inanıyorum. Hayalimde bir Harbiye konseri vermek var. Daha fazla kitlelere ulaşabilmek ve herkesin benim şarkılarımda bir hikaye bulabilmesi için nefesim yettiği sürece müzikle iç içe olacağım. Müzik konusunda doyumsuz biriyim.

YAŞ İLERLEDİKÇE İÇİME KAPANDIM

- Her sanatçı biraz duygusaldır. Peki Merve Özbey nasıl bir yapıya sahip? 
Sanatla ilgilenen insanların, diğerlerinden fazla düşündüğüne inanıyorum. Duygusal açıdan çok hassasım. Daha dayanıklı olabilmek isterdim ama bunu yapamıyorum. Sizin “Bir” üzüldüğünüz şeye, ben “Yirmi” üzülüyorum mesela. Kendime çok ağladığım için kızardım. Oysa şimdi “Keşke ağlayabilsem” diyorum. Yaş ilerledikçe içine kapanan bir kadın oldum. Bazı şeyleri içime atıyorum. İnsanların kusurlarını yüzüne çarpmayı sevmem, tahammül sınırım yüksektir. Ama çok susmamak gerekiyor sanırım. Çünkü o zaman insanlar hatalarının farkına varamıyor. Eğer benim gibi sessiz ve sakin biriyseniz, insanlar size her şeyi söyleme hakkını kendinde buluyor. Bu yüzden belki ileride daha katı biri olabilirim.

- Hazır duygusallıktan söz açılmışken, aşkı nasıl tarif edersiniz? Aşkın, sanatınıza olumlu ya da olumsuz bir etkisi oluyor mu?
Aşk benim için çok özel bir yerde. Umarım herkes bu ahir dünyada bir kez aşkı bulur ve sever. Sanatla uğraşan insanlar için aşk çok önemlidir. Şimdi konuşurken beni gülümsetmeye yetiyor. Hayatıma çok etkisi oluyor. Mesela güzel bir sürprizle karşılaştıysam günüm çok enerjik geçebiliyor ama yaşadığım bir olumsuzluk beni çok çabuk demoralize edebiliyor. Yine de eğer bir konserim varsa, iki saat önce aklımdaki bütün olumsuzlukları atıp işime odaklanıyorum. Çünkü beni dinlemeye gelen insanlara bunu yansıtma  hakkım yok.

- Sizin için hayatta “Boynun Borcu” olan şeyler nelerdir?
Annem, benim için çok önemli. Onun için bir evlat olarak vazifem neyse, en iyi şekilde yapmak boynumun borcudur. Beni bu zamana kadar sahiplenmiş olan herkese iyi şeyler sunmak boynumun borcudur.

- Peki müzik sizin için neler ifade ediyor?
Müzik benim için hayata dair her şey demek. Bir çocuğun parka gidip sevinmesi, çok açken bir şeyler yemek gibi gelir bana. Hayatımdaki en yakın arkadaşım ve en büyük sırdaşımdır müzik. Bazen insanların yüzüne söyleyemediğim sözleri, şarkılarla söyleyebildiğimi hissediyorum.  

İLERİDE BİR DİZİDE OYNAYABİLİRİM

- Günlük hayatta ne tarz müzikleri dinlersiniz, sevdiğiniz sanatçılar kimler?
Sürekli müzik dinleyen biri değilim. Konserlerden sonra dinlemek zor oluyor. Kitap okurken rahatlatıcı müzikler dinlemeyi seviyorum. Çok özel olduğuna inandığım sesler var. Pop müzikte Demet Akalın benim için önemlidir. Sesini çok severek dinlediğim biri de Elif Nun’dur.

- Rekabetin yoğun yaşandığı müzik sektöründe rakip olarak gördüğünüz kimse var mı?
Kimseyi rakip görmüyorum. Sadece kendimle rekabet ediyorum. Bir şarkı yaptığım zaman diğerlerinden daha iyi olması ve daha fazla insana ulaşması için uğraşırım. Çünkü iyi bir şarkıcı olduğuma inanıyorum. Sesim bedenime üç kat büyük sanki. Bunun karşılığını vermek isterim.

- Müzikteki yetenekleriniz tartışılmaz. Peki yetenekli olduğunuzu düşündüğünüz başka bir alan var mı?
Tabii ki yetenekli olduğumu düşündüm çok alan var. Adeta bir yetenek abidesiyim. Yemek yapmayı çok seviyorum ve ilk fırsat bulduğumda bununla ilgili eğitim veren bir akademiye gitmek istiyorum. Birçok tiyatrocu arkadaşım, oyunculukta da başarılı olabileceğimi söylüyor ama önce müzikte olduğum yeri sindirmem gerekiyor. Bakalım zaman neler gösterecek? Belki ileride bir dizide, reklamda ya da tiyatro oyununda karşılaşabiliriz.