Londra'da hayal kırıklığı

Çağla GÜRSOY

cglgursoy@hotmail.com

twitter: CaglaGursoyy 
Instagram: CaglaGursoyy

Yine moda sektörünün tam anlamıyla içinde olmasam da farklı şehirlerde düzenlenen moda haftalarını takip etmekten geri kalmıyorum. Moda haftası demek dünyanın her köşesinden moda ve tasarımla alakalı birbirinden renkli kişilerin bir araya gelmesi demek. Kimi moda sektöründe çalıştığı için kimi moda ve trendlere olan düşkünlüğünden kimi ise benim gibi bu organizasyonla beraber hareketlenen ve canlanan şehir hayatını deneyimlemek için bu şehirlere geliyor. Ben işin daha çok yeme-içme, eğlence ve şehir hayatındayım. Kimine göre moda fazla büyütülen ve şişirilmiş bir sektör olabilir ama ekonomi üzerindeki etkisi hafife alınamayacak kadar büyük. En büyük örneği de dünyanın her bir köşesindeki büyük şehirlerde düzenlenen moda haftaları. İstanbul’da da aynı coşkuyla geçiyor ilgili olmayanlarınız dahi basından takip ediyorsunuzdur.

MODANIN ETKİSİ

Dünyanın en elit ve zengin şehirlerinden biri olan Londra’daki moda haftaları aslında biraz hayal kırıklığı diyebilirim. New York, Paris ve Milano ile kıyaslanamayacak kadar geride. Çok büyük dünya markaları buradaki moda haftasına katılım göstermiyor. Daha çok yerel ve internasyonel tasarımcılar yer alıyor. Moda haftalarında sokaklar, şık kadın ve erkeklerle dolup taşar, herkes moda dergilerinden fırlamış gibidir ama Londra’da bu özeni gösteren yerel bir halk yok açıkçası. Sokakta görüp çok beğendiğim birkaç “look” oldu. Onlar da inanır mısınız Türk ziyaretçiler çıktı. Londra yine bir Türk akınıyla karşı karşıya... Sokakta beklenen renkli görüntüler olmasa da restoran, bar ve kulüplerde moda haftasının etkisini görebiliyorsunuz.

Diyeceğim o ki, Londra Moda Haftası en çok eğlence ve turizm sektörlerine yarıyor. Hafta içi dahi olsa mekânlar ağzına kadar dolu. Birçoğunda yerel moda dergilerinin özel etkinlikleri yapılıyor ve dışarıdan gelen misafirlere fiyatlar 2 katına çıkarılıyor.

FAVORİ MAĞAZAM

Ülkemizden çekilmiş olan Topshop markasının burada 4 katlı dev bir mağazası var. Uzun senelerdir kadın - erkek ayırt etmeksizin turistlerin en uğrak alışveriş noktası diyebilirim, çünkü giyim kuşamla alakalı içeride yok yok.

Uzun boylu veya kısa boylu, kilolu ya da çok zayıf kişiler için ayrı koleksiyonlar bile mevcut. En alt kat ise farklı tasarımcıların ürünlerini sergilediği ve satışa sunduğu hatta vintage ürünlerin bile satıldığı ayrı bir dünya… Mağaza içinde dikkatimi çeken diğer şeyler ise her köşede kurulmuş oyun konsolları. 

Alışverişe biraz ara vermek isteyenler veya arkadaşını beklerken zaman geçirmek isteyenler bu oyun konsollarında eğleniyor. Yine aynı mağaza içinde büyük bir kafe, kuaför ve güzellik bölümü hatta arkadaşlarınızla eğlenceli anılar bırakmak için fotoğraf kutusu bile var. Girişte ise bir DJ kabini sizi karşılıyor. 

Moda haftasına özel yerel ünlü bir DJ Topshop müşterilerine performans sergiliyordu. Gençler kabinin etrafında toplanmış müziğe danslarıyla eşlik ediyorlardı. Bu yoğun mağazayı güvenli tutabilmek adına da her reyonda bir güvenlik görevlisi çalışıyor, alışveriş daha ne kadar eğlenceli bir hale gelebilirdi? Sorusunun tüm yanıtları burada toplanmış sanki.