Oyunculuk beni özgürleştiriyor

‘Tatlı Küçük Yalancılar’ dizisinde Barış karakterini canlandıran ve geniş bir hayran kitlesine ulaşan genç oyuncu Mehmet Ozan Dolunay, yakında yepyeni bir proje dâhilinde ekranlara geri dönecek. Genç oyuncunun bilinmeyen yönlerini, hobilerini ve gelecek planlarını konuştuk.

Biraz kendinizden bahseder misiniz?

1990 Ankara doğumluyum. Koç Üniversitesi Makine Mühendisliği’nde eğitimime devam ediyorum ancak sevdam oyunculuk üzerine. Oyunculuk merakımı keşfettiğimde bu işin eğitimini almaya karar verdim ve CRAFT Oyunculuk Atölyesi’ni tercih ettim. Eğitimime devam ediyorum zira bu iş eğitime sürekli yatırım yapmanız ve kendinizi her daim geliştirmeniz gereken bir yolculuk aslında. Hiç bitmiyor. Oyunculuk dışında herkes gibi gayet sade bir yaşantım var diyebiliriz ve tabii hobilerim (gülüyor). 

Ne gibi hobileriniz var?

Fotoğraf çekmeyi çok seviyorum. Ortalama 2 yıl önce başladım. Dijital makinelerle çalışıyorum. Bu merakımı da ‘anı yakalama’ duygumla keşfettim. O an gördüğünüz ve sizi çok etkileyen bir şeyi ölümsüzleştirebilmek şahane bir duygu bence. Bu alanda da kendimi geliştirmeye devam edeceğim. Bir diğer hobim ise DJ’lik. Profesyonel olarak yapmasam da arkadaş ortamında bol bol çalıyorum. 

KUSAN KARAKTERLERİ OYNAMAYI SEVİYORUM 

Oyunculuk sizin için ne ifade ediyor?

Tiyatroyla lise yıllarında tanıştım. Yani geçmişimde de belirli bir deneyimim var aslında. Oyunculuk farklı bir yolculuk. Başka başka karakterlere bürünürken aslında kendinizi daha da iyi tanıdığınız bir serüven. Sürekli bir keşif hali… Oyunculuğun beni özgürleştirdiğini söyleyebilirim. 

“Katili oynamak isterim” şeklinde bir açıklamanız var, neden?

Polisiye de oynasaydım polis yerine katili oynamak isterdim, evet. Bir kere daha heyecanlı… Ayrıca herkes polisi canlandırabilir ancak katili oynayamaz bence. Çok daha zor... Zorlayıcı şeyler beni daha çok tetikliyor. Ayrıca genel olarak ‘kusan karakter’leri oynamayı seviyorum diyebilirim.  

Sizce komedi mi daha zor dram mı?

Bence komedi daha zor. Diğer taraftan keşke daha çok komedi olsa. Zira hayatın akışında da dramlar mutluluklardan maalesef daha fazla. Hepimizin biraz daha çok gülmeye ihtiyacı var. 

Eğer oyuncu olmasaydınız ne olurdunuz?

Oyuncu olmasaydım eğer okul öncesi eğitimde çocuklarla farklı çalışmalar yapacağım bir atölye kurardım. Sanatla tanışmalarını, toprakla oynamalarını sağlardım. Naif ancak beslenecekleri ve gelişimlerine gerçekten katkısı olacağına inandığım alternatif eğitimlerin olduğu bir atölye olurdu. 

Genç bir oyuncu olarak kimlerin oyunculuğunu seviyorsunuz? 

Demet Akbağ, Melisa Sözen, Erdal Beşikçioğlu, Bülent Polat, Tolga Çevik ve Olgun Şimşek.

60 YAŞIMDA EGE’DE OLMAK İSTİYORUM

Şu sıralar yeni bir projeye adım atmak üzeresiniz diye duyduk. Nasıl bir proje?

Şimdilik paylaşamam maalesef ancak oldukça keyifli olacak. Ekrana yeniden döneceğim için de çok mutluyum. 

Sektörünüz çok yoğun malum. Birçok oyuncu ve pek çok yapım mevcut… Özel bir menajerle çalışıyor musunuz?

Eğitim aldığım CRAFT’ın bir de CRAFT Menajerlik oluşumu var. Oyunculuk tarafında elbette beni en iyi onlar tanıyor, dolayısıyla menajerlik alanında da onlarla çalışıyorum.

Kendinizi 60 yaşında nerede, ne şekilde hayal ediyorsunuz? Oyunculuğa devam mı sizce?

O yaşları görebilirsem oyunculuk kariyerimi bitirmiş olurum diye tahmin ediyorum. Kendimi Ege’de bir sahil kasabasında kendime ait bir ahşap atölyesinde hayal ediyorum. Bahçeyle de ilgilenirim mutlaka. Kısacası dinginlik ve huzur…