Kıskanacağım kişi benden yukarı olmalı

Geçen yıl yaptığı ‘Çalkala’ albümüyle adından sıkça söz ettiren Aylin Coşkun, yeni single albümü ‘Saftirik’ ile hızlı bir çıkış yaptı. Klip çekimleri için pembe bornozla kamera karşısına geçen Coşkun, ahretliğim dediği Hande Yener’i de yönetmen koltuğuna oturtarak adından sıkça söz ettirdi. Sahne şovları ve sıra dışı kıyafetleriyle dikkat çeken Aylin Coşkun ile yeni projeleri üzerine koyu bir sohbet ettik.

‘Saftirikle’ iyi bir çıkış yakaladınız. Böyle bir başarı bekliyor muydunuz?

 

Şarkıyı bana ilk önerdikleri zaman tereddütlerim vardı. Lakin özellikle stüdyo aşamasında ben de doğru bir parça olduğuna kanaat getirdim. İlk çıktığı günden bu yana çok olumlu tepkiler alıyorum. Bu da beni bundan sonraki şarkılar ve albümler için cesaretlendiriyor.

Parçanın klibini de Hande Yener çekti. Hande Yener ile çalışmak nasıldı? 

Hande benim ahretliğim. Arkadaştan öte kardeşim. Ona ne kadar teşekkür etsem azdır. Şarkıyı dinler dinlemez klibi gözlerinin önünde canlandırmaya başladı zaten. Hal böyleyken başkasıyla çalışmak olmazdı. ‘’Bunu nasıl söyleyeceğim ona’’ diye düşünürken, bana hayatımın belki de en anlamlı teklifiyle geldi. Hakkını ödeyemem.

SAHNEDE ÇOK ÖZGÜRÜM 

- Geçtiğimiz aylarda verdiğiniz konserde kimileri sizi ‘’Türkiye’nin Rihanna’sı’’ diye nitelendirdi. Böyle bir iddianız var mı?

 İddia her zaman var. İddia ve hırsınızı kaybederseniz başarılı olamazsınız. Konsere gelince… Hayatımın en özel günlerinden biriydi şüphesiz. Sahneye adımımı atar atmaz tüm vücudumda engel olamadığım bir titreme başladı. İlk nakarata kadar kendi vücuduma söz geçiremedim. Harika bir deneyimdi. Yaklaşık 2 bin kişi izledi o gece konseri. Son şarkıma kadar birkaç masa dışında salon hınca hınç doluydu. Anlatılmaz bir duygu bu. Yaşamanız lazım.

Sizce müziğin toplum olarak korku, endişe ve sıkıntı içinde yaşadığımız şu günlerde nasıl bir etkisi olur? Çok tartışma konusu olan müzik susmalı mı?

Açık konuşmak gerekirse benim kadar sahneyi seven bir başka şarkıcı var mıdır bilemem. Aslında sahne benim kendimi özgür hissettiğim tek yer. Gel gelelim bir türlü uygun şartlar oluşmuyor. Hep bir terslik oluyor. 14 Mayıs’ta Bostancı’da bir konser verecektim. Sonra hepimizi derinden yaralayan hadiseler vuku buldu. Hal böyleyken sahnede çıkıp mutlu mesut şarkılarımı söyleyemem ben. Kendi acım olur o ayrı. Ama ekmeğini yediğim, suyunu içtiğim vatanım kan ağlarken ben çıkıp konser verirsem bu beni anlamsız bir boşluğun içine iter. Ben yapamam. Başkası yapar… Ona da saygı duyarım.

HER HIZLI ÇIKIŞIN BİR DÜŞÜŞÜ VAR

Tek şarkı ile bir anda parlayan sanatçılar için ne düşünüyorsunuz?

Enteresan bir piyasa bizimkisi. Ajdar’ın bile çıkıp kendisini star ilan ettiği, televizyon televizyon, kanal kanal gezdiği daha sonrada aynı hızda silinip gittiği bir piyasa… Çok fazla polemiği sevmiyorum. Lakin şunu söylemeden edemeyeceğim. Her hızlı çıkışın bir sert düşüşü vardır. Geldikleri gibi giderler. Ben bu konulara çok fazla takılmıyorum. İşimi mümkün olan en iyi şekilde yapmaya gayret ediyorum.

Bazı çevreler bu söylemlerinizi ‘’kıskançlık’’ ya da ‘’çekememezlik’’ olarak yorumlayabilir. Bu sizde bir 

tedirginlik yaratmıyor mu?

Benim kıskanacağım kişinin her açıdan benden birkaç basamak yukarıda olması gerekir. Yeni çıkanlardan hiç kimseyi o seviyede görmüyorum. Bu işler sandıkları kadar kolay değil. 

ANNEMİN BEĞENMEDİĞİ ŞARKIYI ALMAM 

Oyunculuk kariyerinize devam etmeyi düşünüyor mu sunuz? Yeni sezonda başlayacak bir proje için teklif almışsınız. Var mı aslı astarı?

Teklifler sürekli geliyor. Ben kabul etmiyorum. Diziler çok yoğun mesai istiyor. Ben çabuk sıkılırım. 12 13 saat setlerde düşünemiyorum kendimi. Yine de belli olmaz bu işler. Beni çok cezbedecek bir proje gelir, hayır diyemeyeceğim bir iş olur o zaman belki kendimi ve sabrımı sınayabilirim.

Nasıl bir proje olmalı bu? Nasıl bir projeye hayır diyemezsiniz?

Bunun bir tarifi yok ki. Senaryo gelir, okuruz, şartlara bakarız, karar veririz. Ama mesela Muhteşem Yüzyıl Kösem diye bir dizi var. Asla öyle bir dizinin parçası olmak istemem. Oldukça sıradanlaştırıyor tarihimizi. Halefi Muhteşem Yüzyıl öyle değildi. Bir heyecanı bir dinamizmi vardı en azından. Kösem’e bakıyorum. İlk on beş dakikadan sonra uyku basıyor insanı. 

Oyunculuklar Hülya Avşar dışında hiç de beklenen düzeyde değil. Bir izleyici olarak merakla bekliyordum. İki üç bölüm izledikten sonra en büyük hayal kırıklığım oldu.

Müzikal çalışmalarınızda son durum nedir?

Yeni bir albüm hazırlığı içindeyim. Bu konuda en büyük desteği Hande’den alıyorum. Ailem de aynı şekilde. Annemin beğenmediği hiçbir şarkıyı albümüme almam. Bir iki aya kadar albüm netleşir. Ondan sonra Allah izin verirse stüdyoya girip Saftirik ile yakaladığımız ivmeyi daha yukarılara çıkarmaya gayret edeceğiz.