Kendi hikâyelerimi anlatmayı seviyorum

Genç yetenek Selen Erkmen, yine kıpır kıpır bir şarkıya imza attı. ‘Dur’ isimli single çalışmasıyla hop oturtan hop kaldıran genç şarkıcı içini AKŞAM Life’a döktü. ABD’de başlayan müzik yolculuğunu İstanbul’da devam ettiren Erkmen, müzikte gelmek istediği noktayı ‘Benim kalemimden dökülen şarkılar ağızlara pelesenk olursa işte o zaman gelmek istediğim noktadayım’ sözleriyle açıklıyor.

Bize biraz kendinizden bahseder misiniz? 

Selen, kendini bildi bileli şarkı söyleyen bir kızdır. Arkadaşlarımla her şarkıcının ‘3 yaşından itibaren şarkı söylüyorum’ demesi kendi aramızda şakalaşmalara neden olurdu. Ama hakikaten öyle oluyor. Bu işler o yaşlarda başlıyor. Geliştirip üstüne gitmek ise size kalmış. Annemin Mısır Kahire’deki bir Amerikan okuluna atanmasından sonra benimde Mısır maceram başlamış oldu. Sonra ise ver elini ABD’ye Berklee College of Music’te jazz vokal eğitimi almaya. Hemen ardından da İstanbul’da sektörü tırmalamaya İşte burdayım! (gülüyor). 
Müzik kariyeriniz nasıl başladı?
Profesyonel anlamda müzik kariyerim prodüktörüm Cem Öcal ile yolumuzun kesişmesiyle başladı. Ben zaten uzun zamandır kendi şarkılarımı yazıp söylüyordum ve ortak bir arkadaşımızın bizi buluşturması benim dönüm noktam oldu. Cem şarkılarımı Ozan Doğulu’ya dinletti ve ben birden bire kendimi Ozan Doğulu’yla stüdyoda buldum.
Bu konuda size öncü olan ve bu yolda sizi teşvik eden, yönlendiren isimler oldu mu?
Mısır macerasından öncede okuduğum okulların müzik öğretmenleri bu işin peşini bırakmamam gerektiğini söylerlerdi. Mısır’da okul grubunun solisti olmam ve sahneye çıkmamla birlikte bu isteğim daha da netleşti. Ve tabii ki annem. Onun desteği olmasaydı, olmazdı. Son zamanlarda da Sıla. Önümde aynı yollardan geçmiş onun kadar başarılı bir örnek olması büyük şans.

SILA AKIL HOCAMDIR 

Daha önce yapmış olduğunuz çalışmalardan da bahsedecek olursak bize neler anlatırsınız? 
İlk albümüm ‘Oh Be’ çok gurur duyduğum, hayalini bile kuramayacağım güzellikte oldu. 11 şarkı, söz-müziğin tamamı benim, Türkiye’nin en değerli müzisyenlerinin bulunduğu bir albüm oldu. Ardından benim için hem çok değerli bir dost, hem akıl hocam, hem de sanatçılığına hayran olduğum Sıla’dan müthiş bir sürpriz geldi ve bana ikinci single’ım “Yenisine Sağlık”ı hediye etti. Şimdi ise ‘Dur’ u buluşturduk sizlerle. 
Kendi söz ve besteleriniz var mı? Daha çok nasıl bir sistemle çalışıyorsunuz?
Ben kendi şarkılarımı yazıyorum. Kendi hikayelerimi anlatmayı seviyorum. Bir önceki single çalışmam ‘Yenisine Sağlık’ Sıla-Efe Bahadır şarkısıydı. Şarkı bana gelen çok güzel bir hediyeydi. Asla başkasının şarkılarını söylemem gibi bir iddiamda yok zaten. Ama yazmayı seviyorum, gelmek istediğim noktada benim kalemimden dökülen şarkıların ağızlara pelesenk olması var tabii.
Ünlü prodüktör Cem Öcal ile yollarınız nasıl kesişti? 
Ortalıkta sürekli olarak ‘Albüm yapmak istiyorum’ diye dolaşan bir kız, çekinmeden her yerde dile getiriyor. Ama nasıl olacak acaba diye de bol bol dizini dövüyor. En yakın arkadaşım bundan bıkmış olacak ki ‘Ay yeter! Seni Cem ile tanıştırayım da o bir yol göstersin’ dedi. Gerisini biliyorsunuz zaten.
Sahne aldığınız yerler var mı? 
Kışın Etiler’de haftada 2 gün düzenli sahne yapıyordum. Single çalışması çok yoğun bir süreç olduğu için ara verdik. Konser tarihlerini sosyal medya üzerinden açıklayacağız yakında.

ENDİŞELİ DEĞİLİM 

Dijital albüm satışlarına geçilmesiyle beraber yaşanan dinleyiciye ulaşma, maddi kazanç gibi zorlukları nasıl değerlendiriyorsunuz, bu faktörler de düşünüldüğünde sizin müzik piyasasındaki hedefiniz nedir?
Dijital çağın her piyasada olduğu gibi müzik piyasasına da büyük yenilikler getirdiği aşikar. Fakat plak şirketleri bununla başa çıkabilmek için büyük çaba sarfediyorlar. Açıkcası bu konuda endişeli değilim.