‘Yeni Gelin’ dizisine nasıl dahil oldunuz?
Teklif geldiği zaman Brezilya’daydım. Ailemle birlikteydim. Böyle bir proje başlayacakmış ve daha önce reklam çekiminde birlikte çalıştığımız bir cast direktörü beni Süreç Film’e öneriyor. Sonra Türkiye’deki menajerim Ali Kınay’a ulaşıyorlar. Bir gün sabaha karşı telefonum çaldı. Menajerim durumu anlattı ve yapımın benden kısa bir video istediğini söyledi. Ben de uykulu olduğum için çok algılayamadım. Sonra sabah kendime geldiğimde video çektim ve gönderdim. Yönetmenimiz Ersoy Güler videoyu izlendikten sonra beni hemen İstanbul’da da görmek istedi. Sonrasında görüşmeler oldu ve anlaştık.
BELLA’YLA ORTAK NOKTALARIMIZ ÇOK
Canlandırdığınız Bella karakteriyle benzer yanlarınız var mı?
Dizide Bella karakterini oynuyorum ve Bella ile çok ortak noktamız var. Zaten çevremdekiler de “Tam kendine göre bir rol bulmuşsun” diyor. Bella İspanya’dan çıkıp Türkiye’ye geliyor. Ben de Brezilya’dan Türkiye’ye geldim. Mesela Bella çok meraklıdır; ben de öyleyim. Çocukluğum çiftlikte hayvanların içinde geçti; onlar benim arkadaşlarım gibi. Bundan dolayı hayvanları çok seviyorum. Bella da hayvanları çok seviyor ve onlara zarar gelmesin istiyor. Senaryo geldikçe Bella’nın karakterini daha iyi anladım ve bu kadar bağdaştığımız için çok sevindim.
Peki Türkiye’ye alıştınız mı?
Türkiye alışılmayacak gibi bir ülke değil ki. Her şehirde başka bir renk var. Doğusu, batısı ayrı güzel… O yüzden burada olduğum için çok mutluyum.
Mesleki kariyerinizi oyunculuk üzerine mi yapmayı düşünüyorsunuz?
Evet. Daha başarılı olmak için elimden geleni fazlasıyla yapmaya devam edeceğim.
NATALIE PORTMAN’LA OYNAMAK iSTERiM
Hayallerinizin arasında neler var?
Brezilya’da kendi dilimde de bu işi yapmayı çok istiyorum. Natalie Portman ile bir projede yer almayı da çok isterdim.
Örnek aldığınız isimler var mı?
Natalie Portman, Wagner Moura, Demet Akbağ, Cezmi Baskın, Cem Yılmaz
Brezilya ve Türk dizileri arasındaki fark ya da benzerlikler neler?
Türkiye’de çok fazla seçenek var. Muhakkak kendinize izleyecek bir şey bulabiliyorsunuz. Brezilya’da bu biraz daha kısıtlıdır. Çünkü herkesin izleyebildiği çok fazla kanal yok. Mesela Brezilya’da diziler genelde 60 dakika sürüyor, Türkiye’de daha uzun.
İLGİDEN MEMNUNUM
Türkiye’de gördüğünüz de sizi şaşırtan şey ne oldu?
Türkiye’ye ilk geldiğim gece uyuyordum ve sabaha karşı birdenbire bir ses duymaya başladım. Sonra bu sesler çoğalmaya başladı. Önce çok korktum. Sabah olduğunda bunun ezan olduğunu öğrendim. Şimdi aradan seneler geçti ve ben ülkeme döndüğüm zamanlarda hep ezan okunuyormuş gibi hissediyorum. Çok kalabalığın içinde olsanız bile her gün gelen bu sese çok alıştım.
Türk hayranlarınızdan nasıl tepkiler alıyorsunuz?
Çok güzel geri dönüşler alıyoruz. Gördükleri zaman fotoğraf çektiriyorlar ve çok saygılılar. Bu ekipçe güzel bir iş çıkardığımızı gösteriyor. Bu yüzden ilgiden çok memnunum.
En büyük risk hiç risk almamaktır
Brezilya’dan Türkiye’ye gelmek sizin için zor olmalı?
16 yaşımda ailemin yanından Sao Paulo’ya okumaya ve çalışmaya gitmiştim. Bu benim verdiğim en zor kararlardan biriydi. Belki de o zaman cesur olmasaydım Türkiye’ye gelmeye cesaret edemezdim. Karar vermek her zaman kolay olmuyor gerçekten. En büyük riskin hiç risk almamak olduğunu düşünürüm her zaman.
YAPMAK İSTEDİĞİM ÇOK ŞEY VAR
Kendinizi geliştirmek için neler yapıyorsunuz?
Fırsat buldukça kamera önü eğitimleri almaya çalışıyorum. Yapmak istediğim çok fazla şey var ama setimiz Adana’da olduğu için ve boş günüm yok denecek kadar az. Bu yüzden şu an sadece gelen senaryoya en iyi şekilde hazırlanmaya çalışıyorum.