Röportaj: BİLGEN BÜLBÜL
‘Baba Candır’ dizisinde nasıl bir karaktere hayat veriyorsunuz?
Elif karakteri naif, kibar, güler yüzlü bir doktor. Diziye Yufkacı Salih’i tedavi etmek üzere nöroloğu olarak girdi yeni sezonda. Düz bir karakter gibi görünse de sürprizleri ve geçmişe dair derin acıları mutsuzlukları olan bir kadın. Zaten dizi ilerledikçe onun bu acı duraklarına hep birlikte uğrayacağız.
Birçok oyuncu set koşullarından rahatsız… Sizin çalışma şartlarınız nasıl?
Genel olarak sektörde bu tür sıkıntılar ne yazık ki hâlâ söz konusu ama oyunculardan ziyade set çalışanlarının gerek şartlardan gerekse oldukça uzun süren çalışma saatleri yüzünden sıkıntı çektiğini düşünüyorum. İşinin ehli iyi bir yapım şirketiyle çalışıyorsanız bu tür problemler en aza iniyor tabii ki. Şu an için gayet memnunum ama kış ayları çekilen dış çekimler için ne yazık ki pek çare yok dua ediyorum kışın hem gece hem dış çekim yazılmasın diye.
AİLE DEMEK YUVA DEMEKTİR
Güzel bir aile dizisinde rol alıyorsunuz. Nasıl bir ortamda büyüdünüz?
Çocukluğum İzmir Karşıyaka’da geçtiği için mahalle ortamının ve komşulukların sıcaklığı samimiyeti içinde büyüdük. Jenerasyon olarak da aile kavramının ne kadar değerli ve ne kadar kutsal olduğunun bilinciyle yetiştik. Aile demek yuva demektir. Sıcak bir yuvası olanın da her daim huzuru vardır. Ne tür sıkıntılar problemler yaşanırsa yaşansın sevgiyle bağlıysanız ailenize her şeyin üstesinden gelirsiniz. Zaten Baba Candır da bu değerleri bir arada tutmaya çalışan sektörün nadir aile dizilerinden biri.
Bale sevdanıza neden devam etmediniz?
Müzikal dansçısı olarak görev aldığım bir tiyatro oyununda oyunculara olan hayranlığımla 16 yaşında aldığım bir karar aslında. Bir de o dönemler müzikaller dönemiydi Nevra Serezli, Ayten Gökçer gibi usta oyuncular gibi rol yapabilmek isteğiyle vazgeçtim.
Sektördeki kalıcılığı neyle ilişkilendirirsiniz? Başarı, güzellik, şans?
Bence çalışmak disiplin ve işine sevdalı olmak... Ama sektöre bakarsanız güzellik ve şans!
ÖĞRENCİLERE İNSANLIĞI ÖĞRETİYORUM
Bir dönem rol aldığınız ‘Asmalı Konak’ dizisi adeta üzerinize yapıştı. Bu avantaj mı yoksa bir dezavantaj mı?
Her zaman bir avantaj olarak gördüm. Toplum tarafından iyi oyuncu algısının yerleşmesine vesile olduğu gibi sektörde de daha çok tanınmama ve birçok işin gelmesine sebep olmuştur. Her oyuncunun bir dönüm noktası vardır o da öyle bir andı.
Oyunculuk için hayalini kurduğunuz noktada mısınız?
Değilim. Sanırım bu işe devam ettiğim sürece de bu tür sorulara değilim cevabını vereceğim. Oyunculuk söz konusu olunca ben bir ‘Mecnun’ olurum. Oynadığım her rol Leyla’dır bense Mecnun misali. Bu aşkta böyle devam eder gider...
Sanatolog isimli akademide gençlere ders veriyorsunuz. Onlara nasıl nasihatlerde bulunuyorsunuz?
Yaşam arşivimdeki her şeyi açıyorum onlar için. Öğrendiğim bildiğim hissettiğim ne varsa paylaşıyorum. Nasihatten çok yaşam atölyesi gibi bizim dersler. Ama sürekli tekrar ettiğim şey ise sadece iyi insan olun önce insan olun hissedin merhamet edin doğru insan olun.
REYTİNG DEĞİL KARAKTER ODAKLIYIM
Birçok dizinin bitmesine neden olan reyting yarışları hakkında ne düşünüyorsunuz?
Üzülüyorum tabii ki… Güzel umutlar büyük emeklerle başlıyor her yeni işe ama reytingin acıması yok. Dolayısıyla kanal yöneticileri de maliyetinin altında kalan işleri bitiriyorlar. Bir oyuncu olarak reytinge odaklı değil canlandırdığım karaktere odaklı olmayı daha doğru buluyorum. Reyting oyuncunun değil yapımcının kafa yorması gereken bir durumdur.
Evliliğe olan mesafeniz nedir?
Bu tür kavramlara mesafeli değil sevgi ve saygı dolu yaklaşılır. Büyüklerin dediği gibi nasip kısmet işleri…
Herkesin oyunculuk deneyiminde bulunduğu bu zamanlarda sizce bu tip durumlar sektörün değerini düşürüyor mu?
Oyunculuğun kalitesini düşürdüğü kesin. Ve tabii ki bu tür örnekler kendini güzel ve yakışıklı gören herkeste cahil cesareti dediğimiz bir cüretle oyunculuk kavramının hem içini boşaltıyor hem de gençlerin bu anlamda eğitim öğretim alma isteğinden onları men ediyor. Ün, şöhret ve para kazanma isteği bir meslek sahibi olma isteğinin ne yazık ki çok önüne geçmiş durumda. Değerler yer değiştirmiş halde.