İnsanlarla değil işlerimizle uğraşalım

Uzun bir aradan sonda Berdan Mardini, yeni albümü ‘Kimim Ben’i müzikseverlerin beğenisine sundu. Önceki hafta Poll Production etiketiyle raflarda yerini alan albümü konuşmak için Mardini’yle bir araya geldik. İşte o samimi sohbet...

 - ‘Kimim Ben?’ nasıl bir çalışma oldu? 

Gerçekten uzun bir ara oldu. 6 yıl... Çok şükür buluştuk yine. Üzerine titrediğimiz, nakış nakış işlediğimiz bir iş oldu. Rengarenk. Türkü de var, arabesk de, pop şarkılar da. Türkçe de var, Kürtçe de, Arapça da... Yok yok anlayacağınız. Mardin gibi diyorum ben bu albümüme. 
- Bu 6 yılda neler yaptınız?
Açılım süreci başlar başlamaz TRT Kurdi’de program yapmaya başladım. Bu bir görevdi benim için. Birlik beraberlik için taşın altına elimizi koymamız gerekiyordu koyduk. O arada şarkılar yaptım, biriktirdim. Sahnelerim devam etti. Ama yoğunlukla zamanımızı şahsi meselelerden daha önemli meselelere ayırdık.
- Sanatın birleştirici olduğuna inananlardan mısınız?
Kesinlikle evet. Özellikle müziğin. Notaların dili, dini, ırkı, rengi yoktur. Hisleri harekete geçirir. Bir de popülerliğin bir gücü söz konusu. Daha çok insan tarafından tanınmak, takip edilmek gibi. Politikacılar ve kulüp başkanları kadar etkili insanlar sanatçılar. 15 Temmuz sürecinde de bunu yaşamadık mı?

ARTIK KİMSEYE YARDIM YOK

- 15 Temmuz’la birlikte hayatımıza  giren ‘Demokrasi Nöbetleri’nde sıkça gördük sizi...
Sadece üstüme düşeni yaptım. Hain bir saldırıya maruz kaldık, çok şükür atlattık ama uyanık olmaya devam edeceğiz tabii ki... O günlerde bize düşen görev, bu direnişin yüzü olmaktı. 
- Müzik hayatınızda dönüm noktası neresi sizce?
‘Aman Aman’ albümü benim için dönüm noktasıydı. Beni türkü barlardan milyonlara ulaştıran kırılma noktası. Sonrası malum. Güzel günlerdi.
- Sizin gençlere el uzatmak gibi bir projeniz var mı? Yeni seslere destek olmak gibi?
Ne yazık ki yok... Daha doğrusu vardı, yaptım da, ama çok üzdüler beni. Umduğumuzu bulamadık. İnsanoğlu nankör. Artık böyle bir şey yapar mıyım bilemiyorum zaten zamanım da yok. Sosyal sorumluluk projeleri hazırlıyorum, o projelerin içinde yer alıyorum, televizyon programı var, sahne var.

MÜZİKTE SUNİ AYRIMCILIK VAR 

- İyi niyetiniz suiistimal edildiği için mi böyle bir karar aldınız?
Tabii böyle adımları geçmişte attık ama insanoğlu nankör yani...
- Müzik sektöründe ayrımcılık var mı?
Var maalesef ama bunlar suni ayrımcılıklar. Özünde sanat bir bütün. Ama müzikal olarak bakarsanız tabii ki kategoriler olacak. Önemli olan sınıfları birbirlerine üstün kılmaya çalışmamak. Klasik müzik yapanla türkü söyleyenin değer farkı olmamalı. Yürekler temiz olduğu zaman her şey güzel olur. Üstünlük, kendi dalındaki başarısıyla olabilir.
- Türkülerin sizin için ayrı bir yeri var diyorsunuz...
Tarkan bizim Megastar’ımız değil mi? Bakın ona, o da albümünde, sahnesinde türkü okudu. Türkü önemlidir, zamansızdır, değerlidir. Popüler kültüre karşı insanlar değiliz. Hepimiz ona hizmet eder durumdayız fakat, köklerimizi bırakmadan... Bir de işbirliklerini seviyorum. Farklı tarzda iki sanatçının yan yana gelmesi hoşuma gidiyor. Tarkan ve Kibariye gibi. İnsanların önyargılarını yıkıyor. Ki önyargı bizim en büyük problemimiz... Allah uzun ömür versin İbrahim Abi (Tatlıses) büyük önyargıları yerle bir etti zamanında. Bir kısım insanlar onu aşağılamak amacıyla ‘türkücü’ dediler uzunca bir süre. Ama o, yaptığı şovla, yeteneği ve   duruşuyla önyargıları yıktı geçti... 

ŞEHİR DIŞINDA YAŞIYORUM 

- Tatlıses için arabesk dünyasında ‘sektörün lokomotifi’ yakıştırması yapılır. Katılır mısınız buna?
Katılmamak mümkün mü? Tabii öyle. O türkünün, türkücünün, arabeskin gücünü hep gösterdi ve zirvede kaldı. Biz hep onun arkasından yürüdük. Piyasanın bu kadar durmasının önemli sebeplerinden biri onun profesyonel dünyadan uzak kalmış olması. O işe gittiğinde herkes gidiyordu. Onun meslek adına oluşturduğu karizmadan herkes faydalanıyordu.
- Bir yandan da mutlu, huzurlu bir aileniz var. Nasıl gidiyor aile babalığı?
Ben 31 yaşında evlendim. İki çocuğum var. Şehir dışı kabul edilebilecek bir yerde yaşıyorum. Evim, bahçem, hayvanlarımız mutlu bir tablo anlayacağınız. İşten kalan vaktimin hepsini ailemle geçiriyorum, eşime yardım ediyorum. Çocuk olayı başlı başına bir olay. Allah herkese tattırsın.