Şarkının sözleri ve müziği size ait olduğu için rahatlıkla sorabiliriz. Kim o “Günahsız Şeytanlar”?
Şarkının sözlerinde aslında bayağı bir ipucu veriyorum: “Başkalarının mutluluğuyla mutlu olmayan, kendinden daha iyilerini kabullenemeyen, kötü bakan, kıskanan kim varsa çıksın hayatımdan” diyorum şarkıda. Her sosyal medya kullanıcısının hemen hemen her gün karşılaştığı insanlar aslında: Ne ölüye, ne de diriye saygı gösterenler. Sadece birilerini eleştirmek, üzmek, yok etmek üzerine programlanmış olanlar. Bu gün birine bir şey olsa da ben de lafı çaksam diye ekranlarının arkasında sipere yatanlar. Kendi kusurlarını, hatalarını, yaptıklarını kimsenin bilmediğini zannedenler. Bir gün herkes verecek kendi hesabını. Şarkı kadar çektiğiniz klipte çok konuşuldu.
Klibin hikayesini anlatır mısınız?
Klip özellikle sosyal medyada büyük ilgi gördü ve çok güzel mesajlar alıyorum. İleride ismini çok sık duyacağınız yönetmen arkadaşım T. Maze ile çalıştık. Prodüksiyon ve yapım olarak da ağabeyim Serdar Seki işin başındaydı. Tamamen teröre karşı barış temalı bir klip çektik. Konu çok hassas olduğu için yanlış anlaşılmamak adına her kareyi ilmek ilmek işledik. Yaklaşık 150 saatlik bir çalışmanın ürünü bu klip ortaya çıktı. Vermek istediğim birlik, beraberlik, umut mesajlarını verdim.
BİN DÖNEM BESTELERİMİ ÇALMAKTAN UTANIRDIM
Müzik piyasasına girişiniz nasıl oldu?
2000 senesinde ablamın orkestrasında back vokal olarak başladım. O yıllarda Akdemi İstanbul Klasik Batı Müziği bölümünü kazandım ve bir yandan vokal yaparken, bir yandan da okul gittim. 2003 senesinde orkestradan ayrıldım. Kendi ekibimi kurup, irili ufaklı her yerde müzik yaptım. 2008 yılında müzisyen Genco Arı ile yollarımız kesişti. Eskilerden bir şarkıyı demo cover yapmak için görüşmeye gittiğimde bana bestelerimin olup olmadığını sordu. Ben de o güne kadar ailem dahi hiç kimseye bestelerimi çalmıyordum, utanıyordum. Birkaç bestemi çalıp söylediğimde “Ben bu bestelere albüm yapmak istiyorum” dedi. Bana bu konuda ilk güvenen Genco Arı’dır. O olmasa benim ne bestelerimi paylaşma, ne albüm yapma düşüncem yoktu.
Kaç yaşınızdan beri söz ve beste yapıyorsunuz?
Tam olarak ne zaman yazmaya başladığımı bilmiyorum. 15 sene öncesinden yazıp, çiziyordum bir şeyler; ama onlara pek şarkı denilemez aslında teknik olarak. Sanırım ilk olarak eli yüzü düzgün bir şeyler üreteli de yine bir 8-10 sene olmuştur. Hiç kimsenin haberi yoktu onların varlığından benim dışımda. Kendi kendime dertleşirken; yazıyordum, çiziyordum, çalıyordum, söylüyordum, kaydediyordum sonra öyle duruyorlardı. Albümün kartonetine de yazmıştım hatta, ‘’Paylaşma zamanı gelmiş, peki dedik kıramadık şarkıları’’.
Tarzınızı nasıl tanımlıyorsunuz? Müziğinizi Türkiye’de hangi isme yakın buluyorsunuz?
Popüler müzik yapıyoruz hepimiz. Hiçbirimiz de besteci falan değiliz bana göre. Popüler müzik şarkı yazarlarıyız en fazla ya da sadece şarkı yazarı da diyebiliriz. Besteciliği genellersek Bach’a falan ayıp etmiş oluruz. İçimden gelen müziği yapıyorum. Şarkı nereye gidiyorsa ya da gitmek istiyorsa özgür bırakıyorum oraya gidiyor. Bugüne kadar hep kendi hikayelerimi anlattım şarkılarımda. Müzik yapan herkesi yakın görüyorum kendime.
ABLAMA YAPILAN HAKSIZLIK ELBET SON BULACAK
Aynı ailede iki şarkıcı var. Müziğe yönelmenizde ablanız Deniz Seki’nin de etkisi oldu mu?
İlla ki olmuştur; ama ailede tek müzisyen ablam değil: Annem konservatuvar keman bölümü terk, annemin ikizi dayım piyanist hâlâ çalıp, söylüyor. Teyzem bir dönem Fransız orkestrasının solistliğini yapmış, dedem cümbüş çalarmış… Anne tarafındaki gen yani bizlere geçen.
Kardeşi olarak Deniz Seki’nin yaşadıklarının en yakın tanıklarındansınız. Buradan söylemek istediğiniz bir şeyler var mı?
Çok büyük haksızlıklara ve hukuksuzluklara uğradık tam 7 sene boyunca. Biz ne yapıp ne yapmadığımızı çok iyi biliyoruz. Bir gün herkes öğrenecek ablamın suçsuzluğunu. Bu haksızlık, adaletsizlik elbette bir gün son bulacaktır; çünkü ‘’İlahi adalette zaman aşımı yoktur.’’
Yeni projeleriniz var mı?
Şarkılarımın arasında eleme yapıp, yine bir şarkımı single olarak paylaşmak istiyorum yakın zamanda arayı açmamak adına. Onun dışında normal sahne programlarımın dışında Eylem Pelit şefliğinde sadece Cover Turk olarak adlandırdığımız çok keyifli bir grubumuz var. Belki kayıt olarak bir şeyler yaparız. Bir sürü proje var. Birilerini hayata geçireceğiz illa ki.