İç giyim sokağa taşındı

Tuğçe Erkin, Milano’da Istituto Marangoni’de moda tasarımı eğitimi aldı. Mezun olduktan sonra iç giyim sektöründeki açığı fark ederek bu alana yöneldi. La Dolce Passione isimli markasını kuran modacı hedeflerini anlattı.

Sizi biraz daha tanıyabilir miyiz?

1985 yılında İstanbul’da doğdum. Tekstille uğraşan bir aileden geliyorum. Modaya ve tasarıma olan ilgimi lisede fark ederek, mesleğe dönüştürmek için 2004 yılında Milano’ya gittim. Istituto Maranoni’de dört senelik Moda Tasarım eğitimimin ardından Türkiye’ye döndüm ve Fransız bir markada altı sene boyunca çalışarak tecrübe kazandım. 2014 yılında da kendi markam La Dolce Passione’yi hayata geçirdim.

RİSKLİ BİR KARARDI AMA… 

Markanız nasıl doğdu? 

Moda tasarım sektöründe çalıştığım yıllarda detaylara çok önem verdiğimi, ufak ayrıntıların üstünde çok durduğumu fark ettim. Bir gün kendi markamı kurmak hep en büyük hayalimdi ancak yapılmamış bir şey yapmak istiyordum. Bu sırada iç giyimdeki açığı fark ettim. Tasarım olarak ülkemizde daha önde yapılmamış olması beni cesaretlendirdi ve heyecanlandırdı. 2014 Temmuz ayında İtalyanca “tatlı tutku” anlamına gelen, iç güzelliğin yansımasını en iyi kombinasyonlarla şekillendirdiğime inandığım markamı kurdum.

Zeynep Tosun, Ümit Benan gibi dünyaca ünlü moda tasarımcılarının mezun olduğu üniversitede okuduğunuzu duyduk. Neden iç giyim sektörü üzerine gittiniz sizce kısıtlayıcı değil mi?

Istituto Marangoni’de moda tasarımı eğitimi aldığım dönem boyunca işi mutfağında öğrendim diyebilirim. Ardından kariyerime devam ettiğim süreçte tasarımcıların pek yönelmeyi tercih etmediği iç giyim sektöründe ilerlemek istedim. Hayatın her noktasında fark yaratmanın önemli olduğuna inanıyorum. “Tasarım iç giyim” fikri beni çok heyecanlandırdı. Riskli bir karardı ama ülkemizin hem rahat, hem şık, hem kaliteli hem de tasarım iç giyime olan ihtiyacını kavrayan markayla büyük bir açığı yakalayıp doldurmaya başladığımı düşünüyorum.

HAYATIN HER ALANINDA FARK YARATMAK LAZIM

Bu sezon pijama gibi görünen kıyafetler moda. Ünlüleri de sokakta bu akımla görüyoruz. Sizde böyle bir koleksiyon çıkarmayı düşünüyor musunuz ya da var mı?

İç giyim uzun zamandır sokağa taşınmış durumda. Mevcut koleksiyonlarımdan yanları yırtmaç pantolonlarım, askılı bluzlarım, şortlarım ve uzun kimonolarım gündüzden geceye çok rahat geçiş yapılabilecek parçalar. Yeni tasarladığım kadife ipek kimonolarım da aynı şekilde trende ayak uydurmaya devam edecek.