- Bu sezon sizin için nasıl geçti?
Tam beklediğimiz gibi. Açıkçası beklemediğimiz hiçbir şey olmadı. Şarkının sevileceğinden emindik, beach ve kulüp için de aynı şey söz konusuydu. Bizi şaşırtmayan bir yaz oldu.
- ‘Kırmızı’ pop müziğe damga vuran bir şarkı olmuştu. Yıllar sonra ardından ‘Mor’ geldi. Nedir bu renklere olan ilginizin sebebi?
Aslına bakarsanız bu özel bir ilgi sonucu olmuşmuş bir durum değil. Hatta planlı bir adım da değil aslına bakarsanız. Mert harika bir melodi yakalamış ve muhteşem sözler yazmış. Şarkıda, bir ‘renk’ benzeşmesi olmasın diye, o şarkının anatomisiyle oynamak Mor’a haksızlık olurdu. Kaldı ki, şarkının bulunduğu noktaya bakarsak, her şey yerli yerindeymiş demek ki… Bir de ‘Mor’ henüz listelerden inmeden, aynı listelere ‘Deli Bile’de girdi. Hatta ilk girdiği dönemde klibi bile yoktu.
- Gerçekten ‘Hepsi Hit’mi peki?
Albümü dinlemeden önce ‘Hepsi Hit’ ismi, insanlara bir ‘pazarlama stratejisi’ hamlesi gibi görülebilir. Bu durum, albümü dinledikten sonra değişiyor insanlarda. Çünkü bu albümde tek bir hit yok. İnsanların hit olacağına inandıkları tek bir şarkıyı bulduklarında albüm yapmaları, benim standartlarımın çok altında. Ben, her şarkısı hit olan işlere imza atmalıyım, atıyorum.
HAYATIN VERDİKLERİYLE MUTLU OLAMIYORUM
- Türkiye’nin en çok konuşulan isimlerinden birisiniz. Hemen her gün hakkınızda bir cümle kurulur durumda. Bu zor bir hayat değil mi? Nasıl bir duygu hali?
Kolay diyemem. Hatta kaotik bir duygu hali. Sizi mutlu da ediyor mutsuz da... İsminiz büyüdükçe dinleyeniniz de, izleyeniniz de, konuşanınız da, seveniniz de, düşmanınız da çok oluyor. Aslında şov dünyası bu basit denklem üzerine dönüyor. Burada dikkat etmek gereken şey isminizin büyümesinin haklı bir sebebi var mı? İyi şarkı söylediğiniz, insanlara yeni şeyler sunduğunuz ve iyi hissettirdiğiniz için büyüyorsanız sıkıntı yok. Ama polemiklerden beslenip, birilerinin başarısını kendinize basamak yapma kaygısıyla, suni gündemler yaratıp konuşuluyorsanız o sıkıntılı bir durum.
- Kurduğunuz cümlelerden çok net tespitlere sahip olduğunuzu anlıyoruz. Başarı ve popülerlik olayının şifrelerini çözmüş gibisiniz…
(Gülüyor) Ben hayat bana ne veriyorsa onunla mutlu olmayı reddeden biriyim. Hayatın size sunduklarından çok sizin hayattan istedikleriniz önemli. Akıl, bu yüzden size verilen bir mekanizma. Yıllardır içinde olduğunuz sektörle alakalı doğru analizi yapamazsanız tüm işiniz şansa kalır ve ben işimi asla şansa bırakmam.
BAŞARI KRİTERLERİM BELLİ
- Bu başarıların hepsi planlı yani…
Eğlence sektörü birçok sektörden daha acımasız. Mutlak başarının ne olduğu net değil çünkü. Çok albüm satmak mı, çok haber olmak mı, müzisyenlerin beğenmesi mi, halkın beğenmesi mi? Çok değişken var. İşte burada devreye yetenek ve hisler giriyor. O da sizin nerede olacağınızı belirliyor. Çalışmak mutlaka çok önemli ama farkı yaratan şey yetenek. Ben kendi başarı kriterlerime göre çalışıyorum.
- Denenmemişleri denemeyi seviyorsunuz bir yandan da…
Aynen öyle. Yapılmışı yapmak çok heyecan vermiyor bana. İlkleri yapmak bana haz veriyor. Bunu risk olarak görebilir insanlar ama bu aslında kişinin sahip olduğu özgüvenle alakalı.
- Büyük bir çekişme de var pop müzik dünyasında. Herkes ‘zirvedeyim’ diyor… Bu nasıl bir zirve?
İnanın bilmiyorum. Bildiğim tek şey; benim dağım da ayrı, zirvem de…
MIAMI’DE YENİ BİR HEYECAN
- Geçtiğimiz günlerde Miami’deydiniz. Sebastian Beach ile ilgili olduğunu okuduk gazetelerde…
Aslında biraz tatil biraz iş amaçlıydı gidişim. Sebastian’ı Miami’de açmamız için bir teklif geldi. Hem yeri görmek hem de ön görüşmeyi yapmak için gittik. Görüşmelerimiz devam ediyor. Şartlarda anlaşır, ortak paydada buluşursak, başka bir kıtada yeni bir heyecan bekliyor bizi.
MÜZİKTE TORPİL OLMAZ
- Oğlunuz da artık iyice müzik camiasının içinde. Nasıl değerlendiriyorsunuz bu durumu?
Bu sadece benim değerlendirmemin ötesinde bir durum aslında. Çağın’ın tek program yaptığı yer Sebastian Beach ya da Sebastian Club değil. Birçok önemli mekânda, festivalde performans sergiliyor. Diğer yandan ben de çok başarılı buluyorum. Öyle olmasa, albümümde bir şarkıyı teslim etmezdim. Kaldı ki, müzikte torpil olmaz.