Erim Ergün: Oyuncuların yaşam koçu olmalı!

‘Yaşama Uyanış Semineri’ isimli yeni kitabını çıkaran yaşam koçu Erim Ergün, “Her oyuncunun yaşam koçu olmalı. Performanslarını iyi bir şekilde sergilemeleri ve odaklanabilmeleri için bu şart” diyor.

- Yaşam koçluğunu yapmaya nasıl karar verdiniz?

2000 yılında kanser olduğumu öğrendim. Bu süreci yaşarken tamamlayıcı tedavi yöntemleriyle tanıştım. Geleneksel tıbbi tedavimin yanında bu yöntemlerin çok faydasını gördüm. Kişisel değişim ve gelişim konularında çok sayıda eğitim aldım. Bu alanda uzmanlaşarak yüzlerce kişi üzerinde farklı uygulamalar yapma fırsatım oldu. Amerika’da bulunan “Coaches Training Institute” Türkiye’deki temsilcisi Navitas kanalıyla, koçluk eğitimini aldım. 

- Peki, kitap yazma hikâyeniz nasıl başlıyor? 

Hastalıklarımız değişime açılan kapılarımızdır. 17 yıl önce kanser hastalığına yakalanarak başlayan içsel yolculuğum şifa ve farkındalık adına bu kitabı yazdırdı. 2014 yılında başladığım ve 80’incisini gerçekleştirmekte olduğum ışık çalışmalarından alınan öz bilgiler ile ortaya çıkmış ruhsal rehber niteliğinde bir kitap. Kitlesel uyanışa, idrak açılımına destek olmayı ve tabii ki hastalık süreci yaşayıp kişilerin zihinsel, duygusal, ruhsal olarak denge sağlamaları için güçlü bir kapı açmayı hedefledim.

FATİH TERİM MENTÖRDÜR

- Günümüzde her oyuncunun bir yaşam koçu olmalı. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? 

Kesinlikle haklısınız. Evet olmalı. Çünkü yaşam koçluğu insanın hayatını bütünsel olarak ele alır. Sistemin hepimize getirdiği geçmişten travmalar var. Oyuncularında performanslarını iyi bir şekilde sergilemesi için, olduğu gibi olabilmeleri, potansiyellerini açığa çıkarabilmeleri, oynadıkları tiyatroya, diziye, filme odaklanabilmeleri için muhakkak bir yaşam koçu desteği almalıdır. 

- Peki dizi ve Türk filmlerini nasıl buluyorsunuz? Sizce toplumu nasıl etkiliyor? 

Bu konuda söylenecek çok şey var. Ayrı bir röportaj çıkar.  

- Size gelen kişilere temel tavsiyeniz nedir? 

Yaşam koçluğu bir tavsiye verme sistemi değildir. Değişim, dönüşüm ve değişimi yönetme sistemidir. Ama bir mentör olarak, mentör şapkamı taktığımda tavsiye verebilirim. Mentör tavsiye veren ve öğretendir. Örneğin Fatih Terim bir mentördür. Bunlar kendi deneyimlerini ve bilgileri dahilinde başkalarına tavsiye verendir. Bu noktada ben de hem ruhsal hem de koçluk deneyimimle birçok tavsiyede bulanabilirim. En önemli şunu diyebilirim; Kendinizi olduğunuz halinizle kucaklayın, kendinizi sevin, her gün aynaya bakıp kendinize seni seviyorum deyin, kendinizi kucaklayın ve o enerjiyi hissedin.