DORUK: Ben sahne için yaratılmışım!

- Müzik geçmişinizden bahseder misiniz?

Kendimi bildim bileli sahnedeyim. Hemen hemen bütün sahne sanatlarıyla ilgilendim. Müziğe ve sahne sanatlarına olan ilgim beni konservatuvara yönlendirdi ve iyi bir eğitim aldım. Daha sonra bugünkü menajerim Haşim Umut Gülbay’la yollarımız kesişti ve bu yola girdim.

- Hangi sanat dallarıyla ilgilendiniz?

Aslına bakarsanız sahne sanatlarının tümüne ilgi duyan biriyim. Bu işin hem sanatsal, hem eğlence kısmı benim ilgi alanımın içinde. Büyük prodüksiyonlu bir müzikal sahnesi de, bir gece kulübünün sahnesi de... Dünyaya sahne üzerinde olmak, eğlenmek ve eğlendirmek için geldiğime inanıyorum.

EKİBİMDE KİMSE KAYTARAMAZ

- Şarkı söylemeye nasıl başladınız?

Çocukluğumda Tarkan, Mustafa Sandal, Michael Jackson ve Justin Timberlake’in şarkılarını dinlemeyi, söylemeyi çok severdim. Onları taklit ederdim. Zaman içinde sahne müzikle birleşti. Konservatuvar sürecimde daha çok aklıma yatmaya başladı müzikle ilgili bir şeyler yapmak. Şimdi de ilk şarkımla karşınızdayım işte...

- İlk olarak 5 yaşında sahneye çıkmışsınız. Bu 25 yıl size neler kazandırdı?

Çok insan tanıdım, insanlara dair çok şey öğrendim. Öte yandan sahne almam gereken bir gece, ekibin hepsi hastalansa bile kendi başıma bütün ses kontrollerini, sahne yerleşimi ve ışık ayarlarını yapabilirim. Bu yüzden benim ekibimde kimse kaytaramaz.

 - Bu durumda sizinle çalışmanın zor olduğunu söyleyebilir miyiz?

Nereden baktığımızda alakalı. İşi bilmem, birlikte çalıştığım insanlar için avantaj olarak da kabul edilebilir, dezavantaj da... Ama mükemmeliyetçi bir yapım yok değil. O anlamda benimle çalışmak zor diyebilirim.

- Müzik dünyası sizi korkutuyor mu? 

Aslına bakarsanız, bunlarla ilgili özellikle zaman ayırıp, bir planlama yaparsam ayağım kayabilir. Sahne dışında hiçbir hırsım yok. Müzik piyasası beni korkutmuyor.

KADINA GÖRE FAZLA RAHATIM

 - Özel hayatınızda da mükemmeliyetçi misiniz? Sizinle çalışmak zor mudur?

Çok zordur. İşimi her şeyin üstünde tutuyorum. Türk kadınına göre biraz fazla rahatım. Kıskanmayı ve kıskançlığı hiç sevmem. Her şeyden önce de işim gelir.

 - “Türkiye’de değil de, başka bir ülkede olsaydı daha başarılı olurdu” dediğiniz kimse var mı?

Mesela Kıvanç Tatlıtuğ Amerikalı olsaydı, Thor’u canlandırırdı. Bizim başarılı sanatçılarımızın hepsi Avrupa ve Amerika’da çok iyi yerlere gelebilir. Oryantalizmin etkisi bu.