cglgursoy@hotmail.com
Formula 1 Abu Dhabi Grand Prix 2017’yi canlı canlı izlemek o coşku, şaşaa, hız, heyecan ve atmosferi bire bir yaşamak herhalde hayatımdaki en özel deneyimlerimden biri oldu. Geçen hafta sonu cuma-cumartesi ve pazar olarak 3 gün süren Formula 1 yarışlarının en hareketli günü olan pazar final gününde Abu Dhabi Yas Marina Circuit’deydim. Tüm dünyada heyecanla takip edilen Formula 1 yarışları Türkiye’de beklenen ilgiyi görmemişti fakat diğer ülkelerde adeta tüm gündemi belirleyen bir etkinlik.
YAS MARINA CIRCUIT
Abu Dhabi’de kurulan yapay ada Yas’ı daha önceki yazılarımda detaylı bir şekilde anlatmıştım fakat Formula 1’de bu ada bambaşka bir hal almıştı. 3 gün süren yarışlar için ada adeta baştan giydirilmişti ve hız, tutku, lüks ve eğlencenin merkezi olmuştu. Final günündeki kalabalığı size anlatamam. Adaya araç girişi yasaktı. Pist alanına shuttle’lar aracılığıyla sadece yaya olarak girebiliyorsunuz. Hayatımda böyle lüks bir organizasyon sayılı görmüşümdür. Yarışı ya tribünden ya kraliyet terasından ya da marinadaki yatlardan izliyorsunuz. Yarışı Kraliyet terasından izlemenin bedeli kişi başı 800 dolar eğer 10 kişilik bir masa sahibi olmak istiyorsanız masanın bedeli ise 8 bin dolar ile 10 bin dolar arasına çıkabiliyor. Eğer marinadaki ziyaretçilere açık teknelerden birinde izlemek istiyorsanız yeme-içme sınırsız kişi başı biletler 2 bin-5 bin dolar arasında değişiyor. Bu yüksek fiyatlara rağmen hem teras hem de tekneler doluydu. Çeşitli Hollywood yıldızları, dünyaca ünlü işadamları bu etkinlik için Yas Marina’da bir araya gelmişti.
TEKNEDE YARIŞ
Ben yarışı Formula1’in resmi teknelerinden birinde izleme şansı buldum. Bulunduğum teknede CNN canlı yayın yapıyordu. Atmosferin keyfini çıkarmak için 5’te başlayan yarış için sabah erkenden insanlar yarış pistinin etrafını çevrelemişti. Hiç bu kadar marka sponsoru alan bir etkinlik görmemiştim. Birçok tekne markalar tarafından kapatılmış özel misafirlerini ağırlıyordu. Sabahtan teknelerdeki dans şovlar ve partiler başlamıştı derken saat 5’e yaklaşırken kulak tıpaları dağıtılmaya başladı. Yarış başladığında ve Formula1 araçları pistte son sürat süzülmeye başladığında araçların motor sesinin kuvvetini ve dağıtılan kulak tıpalarının nedenini anlamış oldum. Hava kararmaya başladı tekneler ışıklandı ve pist aydınlatılınca büyüleyici görsel bir şölene dönüştü etraf. İzleyicilerin çığlıkları tüm pisti sarmıştı.
FORMULA 1 BALOSU
En çok dikkatimi çeken etrafımdaki kişilerin giyim kuşamları oldu. Abu Dhabi’nin diğer Formula 1 düzenlenen ülkelerden daha farklı ve şaşaalı olduğunu duymuştu m. Ben de ona göre yazlık bir elbise tercih ettim. Kendimce bir araba yarışı için fazla şıktım. Gelin görün ki etrafımdaki katılımcıları görünce sönük kaldığımı hissetim. Bir an dedim ki; bu bir yarış değil adeta bir balo. Saçlar, makyajlar yapılmış taşlı tuşlu abiyeler giyinmiş kadınlar etrafta salınıyor. Yarış pek kimsenin umurunda değil sanki herkes bir kokteyl-balo havasında! Her gün yarış sonunda düzenlenen ünlü DJ’lerin ve şarkıcıların sahne aldığı konser ve partiler inanın daha fazla rağbet görüyordu sanki.
FİNAL HEYECANI
Bu senenin kazananı şampiyonluğuna alışkın olduğumuz Lewis Hamilton’ı sollayarak birinci olan Mercedes takımından Valtteri Bottas oldu. Bir anda gökyüzü havai fişeklerle adeta görünmez hale geldi. Konser alanı, Kraliyet terası ve tekne partileri dans eden ve final coşkusunu yaşayan insanlarla doldu taştı.
Yan yana marinaya bağlanmış 20-30 tekne ve her birinde farklı bir parti. Ünlü saat markası Hublot’nun sponsor olduğu teknenin etrafı paparazzilerle doluydu. Kim var burada acaba diye bakınca ünlü Amerikalı hip hop sanatçısı French Montana’yı gördüm. Benim denk gelmediğim zamanlarda kim bilir kimler vardı daha...