Candan Erçetin’e selam vermem!

Sürekli albüm çıkarıyor, televizyon programlarına katılıyor ve şarkılarını söylüyor. Türk müziğinin sevilen sanatçısı Safiye Soyman ile hayata ve sanatına dair her şeyi AKŞAM Life okurları için konuştuk. Gönlünden ne geçiriyorsa, dilinden de o dökülüyor Soyman’ın… Belki de 7’den 70’e herkes tarafından sevilmesinin en önemli sebebi budur.

-Birkaç ay önce keyifli bir albüme imza attınız. ‘Bir Yorum da Benden’ dediniz ve pop şarkı bile söylediniz…

15 şarkılık 16’ncı albümüm ‘Bir Yorum da Benden’. Çok güzel şarkılarım var. Serdar Ortaç, Fatih Erkoç, Cengiz İmren, Ahmet Selçuk İlkan, Murat Başaran gibi bestekârların şarkılarını okudum. Erkek popçu arkadaşların daha önce okudukları eski parçalarının kadın versiyonu olsun istedim. Ne varsa eski şarkılarda var. Sabun köpüğü gibi şimdiki şarkılar… Ben son nefesime kadar şarkı söylemek istiyorum asla bıkmam. Ayrıca içten gelen bir şey bu. Bir de 6 bin-7 bin civarında repertuvarım var. Aynı şarkıları söylemiyorum hiç. Pop da söylerim, caz da yaparım, sanat müziği de…

SINGLE YAPMAM

-Artık herkes single yapıyor. Siz de düşünür müsünüz bir single yapmayı?

İki-üç senede bir albüm yapıyorum. Çünkü benim ruhum taşıyor, fışkırıyor. Tatilde bile rahat edemiyorum. Tatil bana yorgunluk veriyor. Bunalıma giriyorum resmen. Boşluğa düşmüş gibi oluyorum. Sürekli kafamda yapmam gerekenleri düşünüyorum. Bir kenara mı atıldım, itildim mi kaldım mı diye düşünmeye başlıyorum. Çok çalışıyorum single yetmez bana.

ÜZÜLÜNCE MEZARLIĞA GİDERİM

-Hiç Faik Öztürk ‘benden ayrılırsa’ demiyor musunuz? 

Hayır demiyorum tabii ki. Ben onu hiç sıkmıyorum. O yüzden o da bana “Bir daha bu dünyaya gelsem yine seni seçerim” diyor. Sıksam kaçar, o kadar sıkmam asla yasaklar ilgi uyandırır. O yüzden ben de kafamı hiç yormam böyle şeylere. Nerededir, ne yapar falan hiç düşünmem. Her konuda rahat ve pozitifimdir. Kendimi üzemem rahat davranırım hep. Önce ben. Ben varsam her şey var ve anlamlı. Mesela çok üzüldüğüm zaman mezarlıklara, hastanelere giderim. Sonra psikolojim her şeyim düzelir. Hastaneye gittiğimde “Beterin beteri var ne için kendini üzüyorsun” der kendime gelirim. “Mezarlıktaki insanlar da üzülmüşler, keder yapmışlar, arkalarında yarım kalmış işlerini bırakmışlar ne oldu toprak oldular” der yine kendime gelirim.

SANATÇILAR YORUMLARIMA DÖNMÜYOR 

-Sosyal medyayı sıkı takip ediyorsunuz… Peki internet hesaplarınızın yönetim panelleri sizde mi? 

Evet, kendim yönetiyorum. Instagram’ı seviyorum. Bazen sanatçı arkadaşlarıma yorum yazıyorum. Dönüp bana cevap vermiyorlar bile. O kadar kızıyorum ki onlara. Halk bizi var ediyor nasıl cevap vermezler insanlara. Kaldı ki en içten samimi duygularını yazıyorlar bize. Biri bana olumsuz bir şey yazınca benim cevap vermeme gerek kalmadan fan’larım yorum yapıyor. Ben de negatif içerikli yazılara sevgiyle yaklaşıp güzel sözler yazıyorum. 
-Candan Erçetin ile yaşadığınız selfie krizi de çok canınızı sıkmıştı. Bununla ilgili neler söyleyeceksiniz…
Kıbrıs’a gidiyordum. Alanda Candan  Erçetin’le karşılaştım. Kucağında köpeği vardı. Herkes bizimle fotoğraf çektirdi. Ben de ona dönüp “Herkes bizimle poz verdi, birlikte de fotoğraf çektirelim” dedim. “Aaa ben asla çektirmem” diyerek reddetti. O kadar bozuldum ki... Herkes bana bakıyor, yer yarılsaydı da içine girseydim. Bunun üzerine “Ben seninle değil köpeğinle çektirmek istiyorum zaten” dedim. O köpekle fotoğrafı da çektirdim. Bundan sonra gördüğümde selam bile vermem ona...

-Evde hamarat biri misiniz?
Her şeye kolay uyum sağlarım ben. Yani hem inek sağarım hem mikrofon tutarım. Yani evde anne ve ev kadını olabilirken sahnede assolist olurum. Ben çok hamarat bir kadınımdır, bu konuda hiç mütevazı olamayacağım. Kendi yemeğimi, kendi kıyafetimi kendim yapardım. Şimdi şimdi yapmıyorum. Onun sebebi de çok yoğun çalışmam. Ama bahçeme domates, biber ekerim. Hayvanlarım var. Atım ve tavuğuma ben bakarım. Zaten doğal şeylere düşkünlüğüm var. Abartıları sevmiyorum hiç. Mücadelem hep kendimle…