Kim demiş yeni nesil oyuncularda disiplin yok diye. Melisa Şenolsun bravo sana bravo! Neden bu cümleleri kuruyorum biliyor musunuz? Geçtiğimiz gün Erdal Beşikçioğlu’nu izlemek için yeni tiyatro oyunu ‘Quills Tüy Kalemler’in galasına gittim. Oyun sırasında Melisa’nın birdenbire burnu kanamaya başladı. Bir an oyunun bir parçası sandım. Çünkü renk vermeden oynamaya devam etti Melisa. Oyun sonrası tabii heyecandan burnunun kanadığını öğrendim. Şimdi bu kızcağız takdir edilmez mi? Uzun zamandır bu oyunu bekliyordum. Edebiyatın en aykırı isimlerinden kabul edilen Marquis de Sade’nin akıl hastanesi günlerini sahneye taşıyan “Quills-Tüy Kalemler” bir ay rötarla sonunda perdeyi açtı. Belki bilmeyenler vardır. Aslında bütün oyunun prova sürecinde Erdal Beşikçioğlu’nun yerinde Burak Sergen vardı. Daha sonra ani oyuncu değişikliğiyle Erdal Beşikçioğlu kadroya dahil oldu. Hatta bu değişiklik iki oyuncu arasında büyük gerginliğe bile yol açmıştı. Bu kadar badireler atlatan ve sonunda perdeyi kocaman yüreğiyle açan bütün ekibe bol alkışlı bir sezon diliyorum.
Hülya Avşar ne yaptı?
Hülya Avşar köşkünü aylık 50 bin liraya kiraya vermiş ve duyduğuma göre her ay aldığı bu kirayı Londra’da üniversite öğrenimi gören kızı Zehra için açtığı hesaba yatırıyormuş. Şimdi benim merak ettiğim Zehra’nın, aylık hesabına yatan bu paradan haberi var mı? Gerçi bu çıkan haberlerden sonra illa ki haberi olacak. Ama benim asıl merak ettiğim bu kadar kendisi için yapılan özel birikimin farkında olan Zehra öğrenim hayatına ne kadar önem verecek. Yurtdışında gittiği o özel okullar sadece ailesini memnun etmek için mi? Yoksa aldığı eğitimle birlikte annesinin onun için biriktirdiği yüklü miktardaki gelirini kullanıp bir iş sahibi olmayı deneyecek mi? Ama her ne olursa olsun Zehra’nın kendisine bir yol çizene kadar gelirinden haberi olmaması daha iyi olurdu.
Benim Adım Feridun
Evet aslında onun adı Feridun.. Hiçbir zaman bir rolün, oynadığı oyuncuya bu kadar yakıştığını görmemiştim. Halil Sezai gerçekten Feridun’du ya da Feridun gerçekten de Halil Sezai idi. Bildiğim tek şey ‘Benim Adım Feridun’ bir Çağan Irmak filmiydi. Filmin galasında oyuncularla bir aradaydım. Büşra Pekin, Halil Sezai, Özge Borak ve usta yönetmen Çağan Irmak. Hiç inanmayacaksınız belki ama hepsi çok heyecanlıydı. Özellikle Büşra Pekin, o sıcak gülüşüyle ve güzel elbisesiyle bir kuğu gibiydi. Filmi hep beraber izledik. “Ailenizi seçemezsiniz ama ya aileniz sizi seçseydi” diyor Çağan Irmak. Gerçekten de öyle “Akrabanın akrabaya yaptığını akrep yapmaz” cümlesi aslında bu filmi özetler durumda. Film benim büyüdüğüm Erdek beldesinde çekilmiş. Filmi izlerken anılarım canlandı diyebilirim. Filmle ilgili en çok merak edilen ve sorulan soru filmin çekildiği yerde gala yapılıp yapılmayacağı? Ben merak edileni hemen söylüyorum. Çok yakın zamanda Bandırma- Erdek’te filmin oyuncularının hepsinin bulunduğu bir gala yapacaklar. BAF ekibi, sadece burada da değil birçok şehirde de gala yapmaya hazırlanıyor.