cglgursoy@hotmail.com
Bir haftadır kamuoyu, magazininden ana haberine kadar Berkay-Arda Turan kavgasını konuşuyor. Konuşulmayacak gibi de değil hani öyle bir mevzu... Berkay- Özlem, Arda-Aslıhan; hikâyenin 4 kahramanı...4 isim de sevdiğim arkadaşlarım... Bu nedenle bu olayı kaleme almak benim için pek te keyifli değil ama bu kadar ortalık çalkalanırken objektif bir şekilde düşüncelerimi paylaşmak isterim. Olay, kavga, iddialar, polis soruşturması, tarafların ifadeleri sıkça basında yer aldığı için detaylara girmeden kişiler hakkındaki hislerimi aktarmak istiyorum sadece.
GÜÇLÜ KARAKTER
Aslıhan çocukluktan tanıdığım ve sevdiğim bir arkadaşım. Yaşanan kavgadan iki hafta öncesinde Aslıhan’ın bebek tebriği için ‘baby shower’ davetindeydik.
Anneliğin verdiği mutluluk ve huzur yüzüne yansımıştı, çok güzel ve enerji doluydu. Onun adına çok mutlu olmuştum ama kızda ne huzur bıraktılar ne keyif. Benim tanıdığım kadarıyla Aslıhan her zaman kendi bildiğini okuyan ve güçlü bir karakterdir. Sayılı dostu vardır ama hayatında olanı çok sahiplenir ve kol kanat gerer. Bu olayda da aynı tutumda olduğunu görüyorum.
İçinden Arda’ya kayıtsız şartsız inanıp güvenmiş midir bilmem ama onun olana zarar gelmemesi için alacağı tepkilere rağmen eşinin arkasında durdu.
Ben olsam aynı şekilde davranır mıydım? Hayır. Hangimizinki doğrudur diye sorarsanız da buna da net bir cevap vermem mümkün değil.
EVİMİZİN OĞLU
Arda’ya gelecek olursak ona en büyük tepkim Aslıhan’ın elindekileri korumak adına gösterdiği fedakarlığı onun aile huzurunu korumak adına göstermemesi. Kendisi de en büyük pişmanlığı olarak hamile karısını evde bırakıp gece dışarıda olması olduğunu vurguladı zaten.
Kariyerindeki iniş çıkışlar hakkında yorum yapmak bana düşmez ama Arda ile ne zaman denk gelsek her zaman kibar ve cana yakındır.
Hal hatır sorar, Arda Turan değil de Arda olarak yaklaşır hep eşine dostuna.
Bu tavrından dolayı da her zaman Türk halkı onu evimizin oğlu olarak benimsemişti. Bu olayda ise kavgacı tavrı ve silah ile görüntülenmesiyle bu imajını gözlerde yok etti sanki...
İÇİM SIZLADI
Berkay, en yakın dostlarımdan biri, hastanede onu ameliyatlı darmadağın gördüğümde içim öyle sızladı ki...
Ailesine inanılmaz düşkün ve sahiplenici bir karakter olduğundan bu olaydaki tutumunu hiç garipsemedim. Gece kulübü ortamında eşinin taciz edildiğini duyan birçok erkeğin yapacağını yapmış aslında. Benim hissiyatım bu mevzuda en büyük mağdurun Berkay olduğu.
Özlem ise kimine göre haklı kimine göre haksız. İki erkeği birbirine düşürmekle suçlandı.
Ama şunu unutmayalım tacizin gün geçtikçe arttığı günümüzde kadınlara sessiz kalmayın, hakkınızı arayın diye bas bas bağırıyoruz.
Bir yandan bunu söylerken bir yandan keşke Özlem sussaydı dememiz ne kadar mantıklı? Reklam iddialarına gelecek olursak, Özlem iddialı bir işkadını değil, hali vakti yerinde iyi kazanan bir adamın eşi. Zamanının büyük kısmını bebeğine adamış bir anne.
Çıkaracağı kitabın reklamını yapmak için kendini, eşini veya üçüncü kişileri şu duruma sokacak bir kadın asla değil, ihtiyacı da yok diye düşünüyorum.
SÖZ YARGIDA
Benim bu dört arkadaşım için temennilerim, Aslıhan’ın sağlıklı bir şekilde bebeğini kucağına alması, Arda’nın yaşanan olaydan ders çıkarıp ailesine daha çok sarılması, Berkay’ın bir an önce eski sağlığına kavuşup sanatını icra etmeye devam edebilmesi, Özlem’in yaşadığı travmatik olayı bir an önce unutup kızı ve ailesiyle hayatına en mutlu şekilde geri dönmesidir… Onun dışındaki yaşananlar artık yargı ve hukukumuza kalmış.