Kendinizi tanıtır mısınız?
Ben İstanbul’da doğdum, büyüdüm. Burada çok çeşit kültür barınıyor ve kendimde İkizler burcu olduğundan mı bilmiyorum her gün farklı bir Ayşegül’le uyanıyorum. O yüzden yaptığım şarkıların hiçbiri birbirine benzemiyor. Anladım ki sadece kendim için şarkılar yapmıyorum çünkü birçok ruhu hissederek farklı hislerle yapıyorum.
Müzik serüveniniz ne zaman başladı?
Babam üflemeli enstrümanlar çalıyordu ve her ortama girdiğimizde ‘Hadi kızım, ben çalayım, sen söyle’ derdi. Hâlâ da aynıyız. İşletme fakültesini bitirdikten sonra bankacılık, muhasebecilik yaptım ve bu kişinin ben olmadığına karar verdim. Çünkü aynı zamanda akşamları sahne alıyordum ve boş zamanlarımda şarkı yazıp besteliyordum. Bir gün gitar kursuna gitmeye başladım ve orada Rıza Orman’la tanıştım.
Kendinizi müzikte nereye konumlandırıyorsunuz ?
Her konuda mükemmel olmayı amaç edinmiş, şarkılarımı dinleyen herkesin kalbine işlemek isteyen bir sanatçı olarak konumlandırıyorum.
Bestelerinizi sizden başka kim okuyabilir?
Aslında bestelerimi belirli bir kimlikte yazmıyorum ama Demet Akalın, Hande Yener, Ebru Gündeş, Gökçe ve Aleyna Tilki iyi okur diye düşünüyorum.
FARKLI TARZLAR VAR
Popta hit sıkıntısı var mı?
Son dönem popüler kültürde çok farklı tarzlar oluşmaya başladı. Bu yüzden müzik dinleme algısı değişmeye başladı.