Askeri bir disiplinden geçtik

Sezgin Erdemir, TRT 1’in heyecanla izlenen dizisi Diriliş Ertuğrul’da Ertuğrul’un kardeşi Sungur Tekin olarak karşımıza çıkıyor. Proje için ‘Tam bir askeri disiplinden geçtik’ diyen Sezgin Erdemir, bir dönem ‘Koçum Benim’ dizisindeki rol arkadaşı Engin Altan Düzyatan ile yıllar sonra bu diziyle yeniden bir araya geldi. Bugüne kadar birçok dönem projesinde yer alan Sezgin Erdemir ile hem diziyi hem de özel hayatını konuştuk.

Diriliş ‘Ertuğrul’ dizisinin başarısını neye bağlıyorsunuz? İzleyiciyi çeken nedir? 

İzleyicinin, gerçeklik duygusunun o güçlü çekimine kapıldığını düşünüyorum. Kostümler, çadırlar, aksesuvarlar... Biz o obada yaşıyor gibiyiz. Ekrana, yaşadıklarımızdan kesitler geliyor her hafta. Asıl önemlisi de, tarih bu dizide, önünde günümüz hikâyelerinin anlatıldığı bir dekor değil, anlatılanın ta kendisi. Yıllar süren bir araştırma ve birikimin, aylar süren bir ön hazırlıkla, cesurca ve kolayına kaçmadan ekrana taşınmış halidir,

Diriliş Ertuğrul. Sungur Tekin karakterinden bahsedebilir misiniz? Tarihte yaşamış önemli bir şahsiyete hayat vermek nasıl bir duygu? 

Farklı kaynaklarda, farklı hikâyeleri mevcut Sungur Tekin’in. Ne yazık ki hiçbiri de yazılı belgelere dayanmıyor. Kesin olan, Ertuğrul Gazi’nin ağabeyi olması, askeri zekâsı, savaşçılığı ve yiğitliği. Hikâyemizde, oldukça genç yaşta çıkmış olduğu bir seferde esir düşüyor. Daha sonra kaçıp kurtuluyor. Fakat geri dönmek yerine, Moğol ordusunun içerisinde Cengiz Han ve Ögeday’la yakın ilişkiler kurabilecek kadar başarılı bir komutan konumuna erişiyor. 20 yıl boyunca bu görevi Anadolu Selçuklu Devleti adına casusluk yapmak için devam ettirip, nihayetinde obasına geri dönüyor. Böyle bir karakteri canlandırmak başlı başına heyecan vericiyken, bir de gerçek bir şahsiyet olması, üstelik tarihimizin temelindeki kahramanlardan biri olması, sorumluluğu ağır fakat eşsiz bir gurur veriyor.

BASKETBOL LİGİNDEKİ BİR TAKIMIN KURUCUSUYUM

Dönem dizisinde yer almayı sevdiniz mi?

Daha önce de dönem işlerinde yer aldım. Mini belgesel dizi ‘Kirli Oyunlar’, yine bir başka dizi ‘Sultan Avrupa’da. Sinema filmi Mahpeyker: Kösem Sultan bunlardan birkaçı. Ancak itiraf etmek gerekirse bu projede askeri bir disiplinden geçtik hepimiz. İyi bir ekip tarafından eğitiliyoruz. Bu da sonuçta çıkan işe yansıyor. Oldukça memnunum diyebilirim.

Dizide aksiyon sahnelerinde oynayıp, kılıç kullanıyorsunuz. Peki günlük hayatta da sporla aranız nasıl?  

Çocukluğumdan beri sporla içli dışlıyım. Basketbol oynadım senelerce. Altyapıda, ikinci lig ve amatör ligde. 20’li yaşlarımın başında lisanslı olarak oynamayı bıraktıysam da, basketbol hep hayatımdaydı. Hatta son iki senedir özel bir basketbol liginde yer alan bir takımın kurucu ve oyuncularından biriyim. Bir yandan da düzenli bir fitness sporcusuyum da diyebilirim.

ENGİN ALTAN İLE OYNAMAYI ÖZLEMİŞİM

Engin Altan Düzyatan’la daha önce de “Koçum Benim” dizisinde birlikteydiniz. Tekrar birlikte çalışmak nasıl bir duygu? 

Aşağı yukarı 15 sene geçmiş, Koçum Benim’den bu yana. Aralarda bir iki görüşmüş olsak da, bunca sene hiç aynı projede denk gelmemiştik. Özlemişim... Sette birlikte çalışmak isteyeceğiniz bir oyuncu Engin Altan. Gerek enerjisiyle, gerek dostluğuyla ve elbette ki oyunculuğuyla desteğini hissedersiniz sette.

Sinemada ya da dizide özellikle canlandırmak istediğiniz bir karakter var mı?  

Stephen King’in, Kara Kule isimli epik hikâyesindeki Roland’ı oynamak çocukluktan beri hayalimdir.

Oyunculuğunu beğendiğiniz ya da birlikte rol almak istediğiniz isimler var mı?

Çok oyuncu var beğendiğim. O kadar çok ki, hepsiyle oynamaya kalksam ömrüm yetmez.

Oyunculukta rol modelim diyebileceğiniz yerli, yabancı isimler var mı? 

Marlon Brando, Robert De Niro, Al Pacino, Sean Penn, Daniel Day-Lewis, Christian Bale, Edward Norton, Viggo Mortensen, Ed Harris... Off, bu liste de çok kalabalık. Uzar gider böyle.