RÖPORTAJ: ERÇİN DAĞ EYSEN
Oyunculuk akademisiyle dizi ve televizyon sektörüne ünlü isimler kazandıran usta oyuncu Altan Gördüm ve eski eşi Vahide Perçin'den olan kızı Alize Gördüm ile bayram vesilesiyle bir araya geldik. Geleneklerine düşkün birbirlerine bağlı bir aile olduklarını söyleyen baba-kızla keyifli bir röportaj yaptık.
Bayramın 3. günü... Biraz eskilere gitsek... Babanızla çocukluk yıllarınızda nasıl vakit geçiriyordunuz?
Annem ve babam benim kıymetlilerim. Ancak maalesef meslekleri gereği çok hasretlerini çektim. Bu yüzden babam evde olduğunda dünyalar benim olurdu. Onunla oyunlar oynar, icatlar yapardık. Çok özlüyorum o günleri.
Altan G.: Mutlaka beraber kahvaltı ederdik, hala da ederiz. O gün Alize'nin birlikte yapmak istediği ne varsa ailecek onu yapardık, biz sektör olarak herkesin evine döndüğü zamanlarda çalışmaya giden insanlar olduğumuz için özellikle tiyatroda bayram günleri gerçekten bizim için bayram gibi olurdu ve hâlâ da öyle.
Birbirinize bağlı bir ailesiniz. Gelenekleri devam ettiriyor musunuz?
Alize G.: Evet devam ettiriyoruz. Birbirimizle olan bağımızın hiçbir şey veya kimse tarafından bozulmasına müsade etmiyoruz. Ailemiz ve kurduğumuz sağlıklı bağ her zaman önceliğimiz.
Altan G.: Tabii ki, toplumları ayakta tutan geleneklerdir. Mantıklı olduğu sürece gelenekleri sürdüren ve birbirine bağlı bir aileyiz. Bu insanı her bakımdan mutlu eden bir şey...
ALİZE BİZİM HALA BEBEĞİMİZ
Kızınızla ilişkiniz nasıl?
Alize artık 29 yaşında ama ben onu hala bir bebek gibi görüyorum, severken de öyle davranıyorum. O da ''Baba artık büyüdüm'' diyor ama bazen o da bebek gibi davranıyor, güzel şeyler bunlar. Ben ailelerin çocuklarına belli bir birikim aktardığına ve bilinç verdiğine inanıyorum. Okulda aldığı eğitimden sonra o bilinç çocuğun ilerde hayatta tek başına yürümesine de yardımcı olur. Tek başına zor da olsa bazı kararları alıp uygulamasını sağlar. Alize ile aramızda sevgiye ve saygıya dayanan öyle bir ilişki var.
Ailece unutamadığınız anınız var mı?
Alize G.: Çok var aslında ama benim üniversite yıllarımda Macaristan'ın Pecs şehrine yaptıkları ziyaretler ve orada yaşadığımız komik maceralar benim favorilerim. Beraber olduğumuzda, hele ki yurtdışındaysak gerçekten çok komik şeyler yaşıyoruz. Mesela babam ilk defa beni görmeye geldiğinde ikimiz de şaşkınlık ve yorgunluktan sokakta birbirimizi tanıyamamıştık.
Ünlü bir anne ve baba figürü var. Bu çocukluktan bu yana size neler hissettirdi?
Onların kızı olmak benim için olsa olsa büyük bir onurdur. Onları yeteri kadar görememiş olmak dışında bir yakınmam yok. İyi ki benim annem babamlar.
Oyuncu olmak istediğinizde ailenizin tepkisi ne olmuştu?
Bu çok bilinmiyor henüz ama aslında ben psikoloji mezunuyum. Oyunculuğu deneyim kazanmak ve para biriktirmek için yapıyorum. Çünkü önümde bir yüksek lisans ve doktora süreci olacak diye planladım. Ailem de benim bilime olan bu tutkumu ve hevesimi hep desteklediler.
Altan G.: Biz annesiyle Alize'ye gerekli bilinci verdik diye düşünüyorum. Alize küçücükken sahne arkasında ve kuliste bizi beklediği için tiyatroyu da televizyon sektörünü de kamera sektörünü de gayet yakından tanıyor. Bir şeye karar verecekse kendi rahatlıkla karar verebilir.
PINAR DENİZ'İ SEKTÖRE KAZANDIRDIM
Altan Bey, oyunculuk okulunuz var. Sektöre kazandırdığınız, aklınıza gelen ilk isimler kimler?
Sektöre kazandırdığımız çok arkadaş var. Şimdi üç beş kişinin adını sayarsam diğerleri bu röportajı okuduklarında üzülebilirler ,dolayısıyla isim vermeyeyim ama şu anda aktif olarak ça- lışan Ekin Koç var. Çok başarılı bir oyuncu ve bizi gururlandırıyor. Hande Doğandemir, Leyla Tanlar, Sarp Can, Çağlar Ertuğrul, Aslıhan Malbora, Giray Altınok, Pınar Deniz ve Gökçe Eyüboğlu...
BABAM BENİ ÇOK ELEŞTİRİR
Babanız sizi çok eleştirir mi?
Gerektiğinde eleştirir elbette. Bu beni daha da ileriye götüreceğinden ben de eleştirilerini can kulağı ile dinlerim.
Peki siz Altan Bey, kızınızın oyunculuğunu nasıl buluyorsunuz?
Güzel bir laf vardır. Kuzguna yavrusu anka görünürmüş. Bu öyle bir şey değil. Ben mümkün olduğunca objektif söylüyorum. Alize'yi ben sahnede de izledim ki bence bir insanın oyunculuğu hakkında karar verilecekse sahnede izlenmelidir. Alize gelişime son derece açık ve oyunculuğu meslek olarak seçecek olursa kendini çok rahatlıkla geliştirebilir. Oyunculuğunu iyi buluyorum evet.
OYUNCULUKTA DİSİPLİN ŞART
Oyunculukta yetenek mi zeka mı yoksa güzellik mi önemli?
Alize G.: Disiplin ve çalışkanlık hepsinin üstündedir benim için.
Altan G.: Bu hala çok tartışılan bir şeydir. Sanatsal yetenek, sportif yetenek gibi doğuştan getirilir. Mutlaka yetenek olmalı. Ama tabii ki tek başına yeterli değildir. Bu yeteneği kullanmanın tekniği, geliştirmenin yöntemi öğretilmeli. Zannediyorum oyunculuk okullarında ve konservatuarlarda asıl amaç bu olmalı. Güzellik bir yere kadar aslında. Karakterin gerektirdiği tip diyebiliriz aslında.