Yükselen yıldız Edirne

Edirne, tanıtımı yeterince yapılamadığı için hak ettiği değeri uzun zaman görememiş illerimizden biri.

Doğal güzellikleri, tarihi ve kültürüyle ziyaretçilerini etkilemeyi başaran Osmanlı İmparatorluğu'nun bu eski başkentini bu yazıda biraz daha yakından tanıyacağız. Nereleri gezebileceğimize bir göz atacağız.

SELİMİYE İLE BAŞLAYIN

Edirne denilince kuşkusuz akla gelen ilk yer Mimar Sinan'ın büyüleyici eseri Selimiye Camii. 2. Selim adına 1575 yılında inşa edilen eser kesme taşlardan yapıldı. Şehrin merkezinde yer alan Selimiye Camii'nin yanı sıra Muradiye Camii, Üç Şerefeli Camii, Eski Camii, II. Beyazid Camii ve Külliyesi, Saatli Medrese ve Peykler Medresesi de Edirne'de gezebileceğiniz yapılar arasında. Camilerle birlikte Edirne Sarayı da görmeniz gereken tarihi eserlerden biri. Topkapı Sarayı'ndan sonraki bilinen en büyük ikinci saray olan eski adıyla Saray-ı Cedid-i Amire 19. yüzyıla dek pek çok Osmanlı padişahı tarafından kullanılmış. Saray'da günümüze ulaşan giriş kapısı, Kum Kasrı, Cihannüma Kasrı, Adalet Kasrı gibi ziyaret edilebilir. Edirne'deki müzeler de tarih severlerin dikkatini çekiyor. Edirne Sağlık Müzesi bunlardan biri. Fatih Sultan Mehmet'in oğlu II. Beyazıt'ın zamanında yapılan külliye 1914 yılında tamamen kapatılmış. Yapının içerisinde; imaret, hamam, cami, mutfak, depo alanları, darüşşifa ve tıp medresesi gibi bölümler yer alıyor. Müzenin dikkat çekici özelliği ilaçların yapımından kullanımına kadar her şeyin birebir canlandırılıyor oluşu. Ziyaret etmenizi önerdiğimiz bir diğer müze de Edirne Müzesi.

TARİHE YAKINDAN BAKIN

Taş Odalar Sokağı'ndaki Selimiye Vakfı Müzesi de 1569-1575 yıllarında Mimar Sinan tarafından inşa edilen önemli bir eser. Burada Osmanlıya ait çini parçaları, çevre cami ve mescitlerden gelen hat levhalar, Kur'an-ı Kerimler, şamdanlar, hilyeler, usturlaplar, rahleler, çini parçaları ve değişik objeler sergilenmekte. Balkan Savaşı Müzesi Edirne'nin savunulması için Osmanlı Dönemi'nin son zamanlarında yapılmış olan 30 tabyadan biri. Duvarlarında taş kemerlerinde ocak tuğlaları kullanılmış. 14 bölümden oluşan müzede silah, mühimmat, harita gibi savaşta kullanılan araç gereçler sergileniyor.

TEMMUZDA KIRKPINAR

Kırkpınar Yağlı Güreşleri belki de Edirne'nin en bilinen geleneği. Her yıl temmuzda düzenlenen müsabakalar şehre en renkli günlerini yaşatıyor. Kazanan güreşçi bir yıl boyunca başpehlivan unvanının ve altın kemerin sahibi oluyor. Geçen yıl pandemi nedeniyle yapılamayan müsabakalar bu yıl seyircisiz olarak planlanıyor.

TARİHİ ÇARŞILARDA ALIŞVERİŞ İMKANI

Edirne'de hem gezip hem alışveriş yapabileceğiniz tarihi çarşılar da var. Bir diğer ismi Kavaflar Çarşısı olan Selimiye Arastası, Selimiye Camii'nin hemen yanında yer alıyor. 73 kemerden oluşan çarşıda toplam 124 dükkan var. Çarşı 1590'da Mimar Davut Ağa tarafından inşa edilmiş. Sadrazam Semih Ali Paşa'ya ithafen yapılan yapılardan biri olan Tarihi Ali Paşa Çarşısı'nda ise yaklaşık 110 dükkan yer alıyor.

KAMPÇILAR İÇİN ÖNERİ: GÖKÇETEPE TABİAT PARKI

Gökçetepe Tabiat Parkı, Keşan'a bağlı konumda adeta bir cennet. Saros Körfezi'nin parçası konumundaki Gökçetepe dalış yapmak için gelenlere berrak bir su sunuyor. Kampçılar için ideal bir doğal harika olan tabiat parkı binlerce metrekarelik orman alanlarına sahip. Parkın havasının astım gibi hastalıklara iyi geldiği de iddia ediliyor. Burada gerçekleştirebileceğiniz etkinlikler arasında; yamaç paraşütü, offroad ve izcilik gibi pek çok doğa sporu yer alıyor.

BÜYÜLEYİCİ GÖLLERİ GEZİN

6000 hektarlık dev bir alanı kapsayan Gala Gölü, balık çeşitliliği ve zengin florasıyla dikkat çekiyor. Doğa ile iç içe olabileceğiniz bir başka nokta olan gölde tepeli pelikan, bayağı aynak ve karabatak gibi kuş türlerini de gözlemleyebilirsiniz. Erikli Sahili'nin arkasında konumlanan Erikli Tuz Gölü de oldukça geniş olup çok çeşitli kuşlara ev sahipliği yapmakta. Gölün büyüleyici güzelliğine şahit olmanızı öneririz.