AKSAM.COM.TR
MERVE YILMAZ ORUÇ
Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı (TYEKB) tarafından hazırlanan Sultanların Mushafları Sergisi Rami Kütüphanesi'nde açıldı. Sergi; Fatih Sultan Mehmed Hân'dan Sultan II. Abdülhamid'e Osmanlı sultanlarının koleksiyonlarında yer alan ve vakfettikleri, 8. asırdan 19. asra kadar hat sanatının meşhur üstatlarının yazdığı, büyük müzehhiplerin tezyin ettiği Kur'ân-ı Kerîmlerden oluşuyor. İlk defa sergilenecek Mushaf-ı Şeriflerin yer aldığı serginin açılışı bugün Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanı Coşkun Yılmaz, İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Hüseyin Keskin, Türk ve İslam Eserleri Müzesi Müdürü Ekrem Aytar, İstanbul Kültür Sanat Vakfı Genel Müdürü Görgün Taner, sanat tarihçisi Prof. Dr. Nazan Ölçer ile kıymetli sanatçılar Hüseyin Kutlu, Hikmet Barutçugil, Hüsrev Subaşı, Fuat Başar, Semih İrteş gibi isimlerin katılımıyla gerçekleşti.
Açılışta konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy Kur'an-ı Kerim'in hayatın her anında ve her alanda doğru yol ve yönde ilerlemeyi sağlayan kutlu bir rehber olduğunu belirterek, "Bu sergi, Mushafların sanatsal ve kültürel zenginliklerini gözler önüne sermekte, zanaatkârların hayret ve hayranlık uyandıran sabır ve becerilerine, titizlik ve hassasiyetlerine şahitlik etmemizi mümkün kılmaktadır. Tarih boyunca pek çok hükümdar ve devlet büyüğü Mushafların yazılması, süslenmesi, ciltlenmesi gibi sanat ve ilim ehli olmayı gerektiren uygulamaların sürdürülmesini ve geliştirilmesini desteklemiş, alim ve ustaları himaye etmişlerdir. Sultanların vakfettiği ve hediye ettiği Mushafların taşıdığı kültürel değeri anlamak için onlara bu farkındalıkla bakmak gereklidir" dedi.
Sergideki eserlerden bahseden Ersoy, "İlk kez sergilenen Yakut el-Müsta'sımi, Şeyh Hamdullah, Hafız Osman, Ahmed Karahisarî gibi büyük hattatların kalemleriyle yazılan ilahi vahiy, devirlerinin en kıymetli müzehhipleri tarafından tezyin edilip, usta ciltçilerin elinde iki kapak arasına alınarak sanat tarihimizin paha biçilmez örneklerini oluşturmuştur. Her biri, söz konusu bu sanat dallarının asırlar boyunca gelişerek devam eden incelikli geleneğinin muhteşem birer temsilcisidir" şeklinde konuştu.
Başta Osmanlı olmak üzere sultanların himayesinde bulunan bu Mushafların, köklü vakıf geleneği sayesinde korunarak, bugüne ulaştığına dikkati çeken Ersoy, şunları kaydetti: "Vakıf anlayışının sadece ihtiyaç sahibine uzanan bir el olmadığını, kültür ve medeniyeti bütünüyle muhafaza etme, yaşatma ve geliştirme anlayışı olduğunu bilmek gerekiyor. Şüphesiz ki sergimizdeki Mushaflar da onu vakfeden sultanların geleceğe bıraktığı eşsiz birer miras, kendi nesillerine sundukları, değeri tartışılmaz bir ilim ve kültür hizmetidir. Bu gerçekler nazarından baktığımızda sergimizin sadece bir sanat etkinliği olmadığını, sanatın zarafeti içinde kültür ve tarihimizin büyüklük ve zenginliğiyle bağ kurmak için bir fırsat olduğunu görebiliriz. Bu tarz sergilerle geçmişi geleceğe taşımak, atalarımızın asırlara direnerek klasikleşen sanatkâr ruhunu, ilim ve irfanın estetikle buluştuğu bu nadide eserler aracılığıyla yeniden hatırlamak ve hatırlatmak bizim için bir vefa borcu."
Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığının üstlendiği misyona da vurgu yapan Ersoy, sözlerini şöyle sürdürdü: "TYEK, bugüne kadar gerçekleştirdiği çalışmalarla, yazma eserleri yalnızca muhafaza etmekle kalmamış, aynı zamanda bu eserlerin bilimsel araştırmalara açılmasını ve sanatseverlerle buluşturulmasını da sağlamıştır. Bu sergi vesilesiyle belirtmek isterim ki, hat tarihimizin en büyük ustalarından Şeyh Hamdullah ve Hasan Rıza'nın Mushaflarının basımını hali hazırda gerçekleştirmiş durumdayız. İnşallah kısa süre içerisinde, Osmanlı'nın büyük hattatlarından Şevki Efendi'ye ait Kur'an-ı Kerim'in basımını da tamamlayacağız. Bu özel Mushaf'ı yayına hazırlayan ise hat sanatımızın yaşayan en önemli ustalarından Mehmed Özçay'dır. Kendisine katkıları için teşekkür ediyorum."
Ersoy, TYEK bünyesinde Mushaflar Daire Başkanlığı kurma çalışmalarının devam ettiğini bildirerek, "Ayrıca teknolojik imkânları en iyi şekilde kullanarak, el yazması eserlerimizi hem dijital olarak muhafaza altına almakta hem de bütün ilgililerin erişimine sunmaktayız. Yazma Eserler veri tabanımız üzerinden yüzbinlerce eserin künyesine ve dijital görüntülerine ulaşmak artık mümkün. Bu alandaki çalışmalarımızı, sürekli daha iyisini hedefleyerek sürdürmekteyiz." şeklinde konuştu.
Aksam.com.tr'ye özel açıklamalarda bulunan Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanı Coşkun Yılmaz, Sultanların Mushafları Sergisi'nde 47 eserin yer aldığını belirterek şunları aktardı: "Ramazan Kur'an ayıdır. Biz de Ramazan'a olan hürmetimizi göstermek adına böyle bir sergi hazırladık. TYEKB koleksiyonunda bulunan Kur'an-ı Kerim'lerden özel bir koleksiyon hazırlayıp Sultan Mushafları adı ile ziyaretçilerle buluşturduk. Bu serginin birkaç özelliği var. İlki burada yer alan Mushaflar, Osmanlı sultanlarının özel koleksiyonlarında yer alan ya da vakfettikleri eserler. Başka bir boyutu da döneminin en büyük hattatları tarafından hazırlanmış olmaları. Yâkūt el-Müsta'sımî'den Ahmed Karahisari'ye birçok önemli hattatın yazdığı eserler bunlar. Yine tezhip sanatının zirve yaptığı dönemde kıymetli müzehhiplerin çalışmaları var. Yani burada hat, tezhip, cilt ve geleneksel süsleme sanatlarımızı da görüyoruz. Bir de bu serginin arka planında güzel insanî hikâyeler var. Diplomatik ilişkileri görüyoruz. Örneğin Memluk sultanlarından Osmanlı sultanlarına hediye edilen Kur'an-ı Kerimler var. Memluk Sultanı Berkuk'un Kosova şehidi Sultan I. Murat'ın türbesinde okunmak üzere vakfettiği Mushaf burada sergileniyor. Yine III. Murad'ın babası II. Selim'in ruhuna okunması için bağışladığı Kur'an burada yer alıyor. Sultan II. Abdülhamid tarafından eşi Müşfika Kadınefendi'ye evlilik hediyesi olarak verilen ve sonrasında Müşfika Kadınefendi tarafından II. Abdülhamid'in ruhu için vakfedilen Kur'an-ı Kerim var. Bundan dolayı sergide gezerken altyazıları da mutlaka okuyalım. Ve Hafız Osman'a ait çok kıymetli bir cüz takımı da sergileniyor. Bu anlamda da çok özel bir koleksiyon. Ve bugüne kadar hiçbir yerde sergilenmemişti."
Sergide Kur'an-ı Kerimlerin yanı sıra buhurdan ve rahle gibi eşyaların da yer aldığını dile getiren Yılmaz, Mushafların sergilenmeden önce bakım ve onarımdan geçtiğini de sözlerine ekledi: "Dünyanın en saygın restorasyon laboratuvarlarından biri TYEKB bünyesinde bulunuyor. 100'e yakın çok tecrübeli restoratörümüz var." dedi.
Nisan sonu haziran ayının başına kadar açık olan sergiye herkesi davet eden Yılmaz, "Ramazan ayına özel Süleymaniye'de de sergilerimiz olacak. Ayrıca Rami Kütüphanesi'nde bir ebru sergisi daha yapacağız. Kurban Bayramı'nda da hac ile alakalı başka bir sergimiz olacak" diye konuştu.