Sultan Abdülhamid devrini anlatan günlükleri okuyucu ile buluştu

Osmanlı tahtının gölge ismi Arap İzzet Paşa’nın vefatından yıllar sonra İsviçre’de bir bankanın kasasında bulunan günlükleri okuyucuyla buluştu. İki cilt hâlinde neşredilen eser, okuyucusunu Sultan Abdülhamid devrinin saray odalarına taşıyor.

1

Ahmed İzzet Holo Paşa ya da namıdiğer Arap İzzet Paşa, Sultan Abdülhamid devrinin en sırlı şahsiyetlerinden biriydi… Meşhur İngiliz ajanı Gertrude Bell’in tabiriyle söyleyecek olursak “İstanbul tahtının arakasındaki gölgeydi”... Yıldız Sarayı’nda Sultan’ın sağ kolu olarak vazife yapan İzzet Paşa; padişahın işlerini koordine etti, bazen gizli meseleleri yürüttü. Böylece mahrem bilgilere de vâkıf oldu. Bu sebeple İttihatçılar tarafından Sultan’la birlikte hedefe kondu. Korkulan olup 31 Mart Vakası başlayınca hayatı tehlike altında kalan İzzet Paşa, Sultan’ın “serbest dolaşım” izniyle Osmanlıyı terk etti. Film senaryolarına ilham kaynağı olacak bir kaçış hikâyesiyle önce Avrupa’ya sonra Mısır’a giden İzzet Paşa, 1924 yılında hayata veda etti. Fakat İzzet Paşa, hatıralarını günbegün kaleme almış, bu günlükler beş cilt defter tutmuştu. İşte o gizli günlükler 111 yıl sonra okuyucuyla buluştu. Türkiye İş Bankası Kültür Yayınlarından çıkan “Abdülhamid’in Kara Kutusu: Arap İzzet Paşa’nın Günlükleri” isimli eser, Sultan Abdülhamid devrinde yaşananlara Yıldız Saray’ından ışık tutuyor. Hem Latin harfleriyle hem de tıpkıbasım olarak iki cilt hâlinde okuyucuya sunulan eserde, İzzet Paşa’nın 1895 ile 1908 yılları arasında şahit olduğu mahrem bilgileri not aldığı görülüyor.

BANKA KASASINDAN ÇIKMIŞTI

İzzet Paşa’nın günlükleri aslında 2010 yılında maceralı bir arayış neticesinde, bir banka kasasında bulunmuştu. Günlükleri bulan İzzet Paşa’nın üçüncü kuşaktan torunu Ahmet Semih Mümtaz, kitabın hemen başında bu zorlu hikâyeyi anlatıyor: Arap İzzet Paşa’nın içerisinde birçok tarihi sırrı barındıran günlükleri önce Suriye’nin seçilmiş ilk cumhurbaşkanı da olan oğlu Mehmed Ali Bey’e, sonrasında ise kızı Lemaa Hanım’a geçmiş. Lemaa Hanım, günlükleri İsviçre’deki bir bankanın kasasına koyduğundan kimseyi haberdar etmemiş. Torun Ahmet Semih Mümtaz, çocukken aile sohbetlerinde duyduğu günlükler için adeta ajanlık faaliyeti gibi bir arayışta bulunmuş. Lemaa Hanım’ın ABD’deki torununa, sonrasında banka kayıtlarına ulaşmış. Nihayet yazılar bir asır sonra İsviçre’deki bir bankanın kasasından çıkmış.

ARAP İZZET PAŞA ÇOK ŞEY ANLATIYOR

İzzet Paşa sık sık “Huzur-ı şahanelerinde bulunduğum bir zamanda…” ifadeleriyle başladığı muhtıralarında, Osmanlıda meydana gelen politik hadiselerin arka planlarına, Sultan Abdülhamid’in yaşadığı sıkıntılara, hiçbir kaynakta geçemeyen sözlerine hatta gördüğü rüyalara kadar pek çok şeyi anlatıyor. Tabii, bunların arasında meraklılarını alakadar edecek teknik bilgiler de yer alıyor. Sultan Abdülhamid’in, Gazi Osman Paşa hakkında “İrsalinde (göndermesinde) mutlaka bir politika vardır, bu şüphesizdir. Fakat o politika benim aleyhimedir” dediği kitapta geçiyor. O zaman yeni gündeme gelen Ermeni meselesi husundaki çabalar da esere yansıyor. Sultan Abdülhamid’in Afyon Savaşları esnasında, ülkedeki Müslümanları Batılılardan muhafaza etmek için Çin’e heyet gönderme hikâyesi de eserde geçiyor. Bunun yanında bir kadının eşi hakkında verdiği sahte jurnal de eserdeki enteresan pasajlardan... Günlükler okuyucusunu, tarihe ve Yıldız Sarayı’nın gizli odalarına götürüyor.

SULTAN'I AĞLATAN RÜYA...

Sultan Abdülhamid’in geçirdiği zor günler, İzzet Paşa’nın günlüklerine de yansımış. Sultan’ın bir ramazan günü, Hırka-i saadet ziyareti esnasında “Bu gece pek ümitsiz ve zor bir hâlde uykuya yatmıştım. Sabaha karşı rüyamda müezzinlerimden kalın sesli biri ‘Korkmayınız efendim!’ dedi. Bunun üzerinde gözlerimden yaş geldi. Ağlayışıma zevcem bile uyandı” diye rüyasını anlattığını nakleden Arap İzzet Paşa, o kalın sesli müezzine teğmen rütbesi verildiğini yazıyor.

(Türkiye Gazetesi)