Şebo'nun hikâyesi müzikale dönüştü

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları'nın gözdesi ve oradaki halkın da sevgilisi haline gelen Şebo adlı köpeğin yürekleri ısıtan hikâyesi, müzikal olarak sahnelenecek. İnsan ile hayvan arasındaki dostluk bağını güçlendirmek ve sahiplendirmeyi özendirmek amacıyla yola çıkan Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları ekibi, üç kuşağın bir arada izleyeceği bir müzikalle yakın zamanda seyircisini selamlayacak.

MERVE YILMAZ ORUÇ

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları'nın yeni oyunu Şebo Müzikali, 9 Ocak'ta perde diyecek. Her kuşaktan izleyiciye hitap eden oyunu özel kılan ise gerçek bir hikâyeden uyarlanmış olması. Oyunun kahramanı Şebo, iki yıl önce sokağa terk edilmiş bir köpek. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Aydın Sigalı'nın eşi tarafından bulunulan ve sahiplenilen Şebo, tiyatronun da artık ayrılmaz bir parçası. Sanatseverlerin de kısa zamanda sevgisini kazanan Şebo'nun gerçek hikâyesinden yola çıkılarak sokak hayvanlarının sahiplenilmesi ve insanlarla aralarındaki sevgi bağını güçlendirmek amacıyla hazırlanan Müzikali; Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Aydın Sigalı, yazarı Arzu Demirel ve yönetmeni Ersin Ayhan ile konuştuk.

Aydın Sigalı: KISA ZAMANDA SEYİRCİNİN SEVGİLİSİ OLDU

Şebo'nun hikâyesini sizden dinlemek isteriz?

Aydın Sigalı: Bundan iki yıl önce, eşimin soğuk bir kış günü terk edilmiş olarak Şebo'yu sokakta bulması ve eve getirmesi ile başladı her şey. Sahibini aradık ama bulamayınca biz sahiplendik. Aynı dönemde tiyatromuzda sahnelenen Fareler ve İnsanlar adlı oyunumuzda, "Candy'nin köpeği" rolünü oynayacak bir rol arkadaşına ihtiyacımız vardı. Ben de Şebo'yu tiyatroda oyun provalarına getirdim. Ve hem oyuncu arkadaşlarımızla uyum sağladı hem de sahne üzerinde ona verdiğimiz görevleri yerine getirdi. Seyirci karşısına çıktığında Candy rolünü oynayan arkadaşımızla yakın bir bağ kurarak seyircinin sevgilisi olmayı başardı. Bir süre sonra gördük ki sadece sahnede Şebo'yu izlemek için bilet alan seyircilerimiz oluşmuş. Bu bizi çok mutlu etti. Biz de tiyatro olarak onun hikâyesini seyirci ile buluşturmak istedik. Bunu yaparken de en temel amacımız; çocuklara hayvan sevgisini aşılamak, sahiplendirmeyi özendirmek idi.

Bu sevgi örnek olacak nitelikte. Güzel bir amaç için yola çıkmışsınız...

Aydın Sigalı: Bizler; can dostlarımızı sahiplendirmeyi özendirmek istiyoruz. Özellikle Petshop'lardan hayvan satın alınmasına karşıyız. Tiyatro olarak, yeni yasanın belirlediği çerçeve doğrultusunda; özellikle "Barınaklardan Sahiplendirmeyi Özendirmek" ibaresinden yola çıkarak, bu müzikalin yolculuğuna başladık. İmkânı olan herkesi, sokaklardan ve barınaklardan bu dostlarımızı sahiplenmeye çağırıyoruz. Doğa ve hayvan sevgisinin bizleri vicdanlı ve sorumluluk sahibi bireyler yapacağını düşünüyorum.

Arzu Demirel: BİR SOKAK KÖPEĞİNİN SICACIK UMUT DOLU HİKÂYESİ

Şebo Müzikali'nde nasıl bir hikâye izleyecek seyirci?

Arzu Demirel: Bu hikâye, gerçek hayattan esinlenilerek kaleme alındı. Şebo, zamanla tiyatronun en önemli üyesi haline geliyor ve sahneye çıkıyor. Şebo Müzikali de tam olarak bu hikâyeyi anlatıyor. Bir sokak köpeğinin sıcak, umut dolu ve ilham veren hikâyesini anlatıyor. Kocaeli Şehir Tiyatrosu tarafından sahiplenilen Şebo'nun gözünden, sokak hayvanlarının karşılaştığı zorlukları ve insanlarla kurduğu duygusal bağları sahnede göreceğiz. İzleyenler hem kahkahalara boğulacak hem de duygu dolu anlar yaşayacak. Bu hikâyeyi yazarken amacım, her yaştan izleyicinin içindeki sevgi ve merhamet duygusunu harekete geçirmekti. Şebo'nun hikâyesi, sokakta başlayan, sevgi ve dayanışma ile büyüyen bir mucize gibi...

Peki hangi karakterler olacak?

Arzu Demirel: Şebo, hikâyenin merkezinde yer alan ve izleyicilerin kalbine dokunan bir rehber. Yalnızca sokak hayvanlarıyla değil, dekorcusundan kostümcüsüne kadar ona sahip çıkan tiyatro ekibiyle de sımsıcak bağları var. Her karakterin kendine özgü bir hikâyesi bulunuyor ve hepsi bir şekilde Şebo'nun dünyasında birleşiyor. Kuçu, Tekir, Süslü, Kont gibi karakterlerle sokaklarda yaşayan ve sahiplenilmesi gereken hayvanların dünyasına onların gözlerinden ve duygularından bakma fırsatını yakalıyoruz. Bir tarafta hayvanlar, bir tarafta insanlar... Bu yolculuk çok da kolay değil tabii. Tiyatro oyuncularından Ayşe ile Şebo'nun karşı karşıya geldiği bir sahne var mesela. İzleyicilerin bu sahne ile hem çok güleceğini hem çok şey hissedeceğini düşünüyorum. Çünkü bu karşılaşma bizleri de hayvan dostlarımız ile buluşturuyor. Her karakterin seyircisinde karşılık bulacağı gerçek bir hikâye bu.

YAZARKEN KİMİ ZAMAN ELİM DURAKSADI

Gerçek hikâyeden yola çıkarak bir tiyatro metni yazmak nasıl bir deneyim?

Arzu Demirel: Bence gerçek hikâyeler, insana güçlü bir ilham kaynağı sunuyor. Ama onları sahnede etkili bir şekilde anlatmak büyük bir sorumluluk istiyor. Şebo'nun yaşamı o kadar dokunaklı ki, yazarken kimi zaman elim duraksadı. Bazı detayları da yazmak yerine sadece hissetmek gerekiyor. Yazım sırasında hikâyenin gerçek kahramanlarıyla bir araya gelme şansını bulmak işimi epey eğlenceli hale getirdi. Yazım sırasında yönetmenimiz Ersin Bey ile de sık sık temas halindeydik. Provalar sırasında dahi metne sıklıkla geri dönüp üzerinden yeniden geçtiğimiz yerler oldu. Şebo Müzikali sadece Şebo'nun değil bir tiyatronun da hikâyesi aslında. Oyuncusuyla, müzisyeniyle, dekorcusuyla... Herkesin kendi gerçekliği ile müdahil olduğu bir müzikal çıktı ortaya...

İçerisinde nasıl bir mesaj olacak?

Yaşadığımız dünyayı, ağaçları, kuşları, hayvanları sevmenin bizleri insan yapan en kıymetli eylem olduğunu düşünüyorum. Bu müzikalin temelinde de insan olmak var aslında. Bu temel, çocukluk döneminde ne kadar sağlam atılırsa, o derecede sağlıklı bir toplumun yetişeceğine inanıyorum. Bu sebeple kaleme aldığım bu müzikal sokak hayvanlarının da birer birey olduğunu, bakımlarının bir tercih değil, insanlık görevi olduğunu vurguluyor. Sonuçta hepimiz aynı gökyüzünü paylaşıyor aynı havayı soluyoruz. Şebo müzikalinin yediden yetmişe herkeste hayvan sevgisini büyüteceğini umut ediyorum. Bu müzikal ile herkesin kendi Şebo'sunu bulacağına inanıyorum. İnsanlarla hayvanlar arasındaki dostluk bağını güçlendiren bu müzikalin, tüm Türkiye'yi dolaşması en büyük hayallerimden biri.

Ersin Ayhan: ÜÇ KUŞAK YAN YANA İZLEYECEK

Oyunumuzun yönetmeni Ersin Ayhan'a da birkaç sorum olacak. Öncelikle Şebo, Müzikal'de olacak mı?

Ersin Ayhan: Şebo, ismiyle ve ona çok benzeyen iki adet kuklasıyla oyunda olacak. Oyun boyunca Şebo'yu kukla olarak göreceğiz. Ancak, gerçek Şebo'yu selamlamada göreceğiz.

Hazırlık süreci nasıl geçti?

Ersin Ayhan: Temmuz ayında Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Aydın Sigalı beni arayarak Şebo Müzikali'nden ve oyunumuzun yazarı Arzu Demirel'den bahsetti. Metnin ilerlemesi, gelişimi ve kurgusu için uzun konuşmalar ve çalışmalar yaptık. Metni oluşturunca tasarımcılarımı belirledim. Daha sonra eylül ayında rol dağılımı yaptım. Uzun bir prova süreci yaşadık. Çünkü oyunumuzda koro, solo ve düetler dahil olmak üzere on üç şarkı var. Sahne provalarının yanında müzik provaları ve dans provaları için uzun bir çalışma gerekti. Yirmi adet kuklamız var oyunda. Kuklalarımızın tasarımı ve realizasyonu da bir süreç aldı. Ve kuklaların oyuncular ile bütünleşme provaları. İlk kez kukla oynatan oyuncu grubu ile çalıştım. Oyuncuların yanı sıra güçlü bir tasarımcı kadrosu ile çalıştım. Bestelerimizi Gürkan Çakıcı, koreografimizi Özgür Adam İnanç- Deniz Alp, kostüm tasarımımızı Dilek Tuğcu, dekor tasarımımızı Cem Bayar, ışık tasarımımızı Cem Yılmazer, kukla tasarımımızı İlhan Ateş, ses tasarımımızı Ahmet Tanık yaptı. Kukla realizasyonu için Dinçer Yılmaz Sigalı'ya ayrı bir parantez açmalıyım. Sokaklardan tanıdığı, mama verip yaşamlarına katkı verdiği sokak hayvanlarının ruhlarını, bakışlarını kuklaların gözlerine, yüzüne ve bedenine yansıttı. Ve kukla yapım sürecine büyük emek veren Kocaeli Şehir Tiyatrosu terzilerimiz Emine Kahraman ve Muhlis Tahran da inanılmaz işler çıkardı. Yönetmen yardımcılarım Ozan Şahin, Sevcan Kuş ve tasarımcı arkadaşım Emine Kaynak Yıldırım süreçte çok emek verdi.

Kaç dakikalık bir müzikal bekliyor seyirciyi? Ve yaş sınırı var mı?

Ersin Ayhan: Müzikal performansımız altmış dakika sürecek. Benim yönettiğim müzikallerde yaş aralığı yediden yetmiş yediye diyebilirim. Üç kuşağın birlikte izleyebileceği oyunlar yapmayı hedefliyorum, bütün rejilerimde. Şebo Müzikali'de her yaştan seyircinin keyifle izleyebileceği bir performans oldu. Oyunu izleyen seyircilerimiz bir Broadway performansı izlemiş gibi hissedecekler kendilerini. Şebo Müzikali, sokak ve barınaklardaki canların sahiplenilmesi ve farkındalık uyandırması için gerçekten özenle çalışıldı. Üç kuşak bir arada, yan yana aynı heyecan ve coşkuyla seyredecek.