MERVE YILMAZ ORUÇ
Dünyanın dört bir yanında önemli projelerde yer alarak kültürümüzü tanıtmaya çalışan kanun sanatçısı Can Yıldırım, aksam.com.tr için sorularımızı yanıtladı. Çeyrek asırdır müzikle uğraşan ve aynı zamanda eğitimci kimliğiyle de gençler yetiştiren Yıldırım'ın en büyük hayali kanunun evrensel bir müzik aleti olarak tanınması. Son üç yıldır ABD'de yaşayan ve "Amerikalılara kanunu sevdiren Türk!" olarak tanınan Yıldırım, farklı ülke vatandaşları olan öğrencilere gönüllü olarak kanun eğitimi veriyor. Müziğin sadece kültürel bir miras olmadığını, aynı zamanda ulusları birleştiren evrensel bir iletişim aracı olduğunun altını çizen Yıldırım; Amerikalı, Meksikalı, Kanadalı, Brezilyalı, Arjantinli ve Yunan gibi birçok farklı ulustan öğrencileri bulunuyor. Türk müziğini Amerika'da yaşatmak amacıyla bir Türk müziği korosuna da şeflik eden değerli sanatçı, Almanya, İsviçre, Yunanistan, Belçika, Moldova, Azerbaycan, Çin, Amerika, İspanya, Bulgaristan, İngiltere, Singapur ve Makedonya başta olmak üzere çok sayıda ülkede düzenlenen festivallerde de kanun icracısı olarak sahne alıyor. Türkiye'de de projelerde yer alan Yıldırım son olarak "Pera" müzikalinde kanun icracısı olarak yer aldı.
Kaç yıldır müzikle uğraşıyorsunuz?
Müzik, çocukluk yıllarımdan itibaren hayatımın ayrılmaz bir parçasıydı. Ailem, müziğe olan bu ilgimi ve yeteneğimi fark ederek, beni bu konuda destekledi ve özel dersler almamı sağladı. Başında bir hobi kazanmam için başlayan bu dersler yıllar içinde hayatımın akışını tamamıyla değiştirecek olan bir yolculuğun ilk adımları oldu ve beni 25 yıldır devam eden bu serüvene taşıdı.
Nasıl bir eğitim aldınız?
İlk kanun derslerimi çok değerli hocam Savaş Oytun'dan aldım. Hayatımda çok önemli rolü olan hocamın bendeki gelişimi görerek, "Senin bir müzik okulunda yoluna devam etmen gerekiyor." demesinin üzerine de Adana Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi'nin Müzik Bölümü'nün sınavlarına girdim ve burada okumaya hak kazandım. Lise eğitiminin ardından İstanbul Teknik Üniversitesi Devlet Konservatuarı'nın Kompozisyon Bölümü ve Gazi Üniversitesi'nin Müzik Öğretmenliği Bölümü'nün yetenek sınavlarına girdim ve her ikisini de iyi derecelerle kazandım. Üniversite eğitimime Gazi Üniversitesi'nde devam ettim ve çok değerli hocalardan dersler aldım. Aynı zamanda TRT Ankara Radyosu Gençlik Korosu'na katılarak burada kanun icracısı olarak yer aldım. Üniversite eğitimimin ardından öğretmenlik yapmak ve sahne hayatına atılmak için İstanbul'a geldim. 15 yıldır müzik öğretmenliği ve sahne çalışmalarıma devam ediyorum.
Kanun enstrümanını seçmenizin nedeni neydi? Sizi etkileyen ne oldu kanunda?
Çocukluk yıllarımda evimizde TRT4 kanalında yayınlanan konserler izlenirdi. Rahmetli Mustafa Erses yönetiminde Stüdyo Konserleri programı vardı. Dün gibi hatırlıyorum. Bu müziğin tohumlarını içime serpen o muhteşem konserler oldu. Bu konserleri izlerken orkestra içerisindeki bir enstrüman bana diğerlerinden çok farklı gelirdi. O enstrüman kanundu. Çok fazla telli olması, karakterinden dolayı orkestra içerisinde ön plana çıkması, diğer enstrümanların hiçbirine benzemeyen kendine has bir yapısı olması ve sesi... Bunların tamamı beni çok etkiliyordu. Bütün bu anlattıklarımın neticesi olarak babam beni özel dersler almam için yönlendirdiğinde direkt olarak kanun dersi almak istediğimi söylemiştim.
Kanun, Türk mûsikîsinin piyanosu olarak adlandırılıyor. Buna katılıyor musunuz?
Bu fikre tabii ki katılıyorum. Kanun, zengin harmonik yapısı ve çok yönlülüğü ile Türk müziğinde merkezi bir role sahip. Piyano gibi kanun da hem melodi hem de akorları çalma yeteneği sayesinde geniş bir müzikal ifade aralığı sunuyor. Türk müziğinde hem geleneksel hem de modern eserlerde kullanılabilmesi, onu evrensel bir enstrüman haline getiriyor
Türkiye'de çalıştığınız projeler, sanatçılar var. Bize bunlardan bahseder misiniz?
Daha önce belirttiğim gibi ben iki farklı yönde hayatımı sürdüren bir geçmişe sahibim. Bir yandan sahne hayatı diğer yandan birikimimi geleceğimiz olan çocuklarımıza, gençlerimize aktarma için eğitimci olarak çalışmalar yaptım. Yurtdışında çok sayıda Avrupa Birliği projesinde yer aldım. Hem öğrencilerimle hem bireysel olarak katıldığım bu projelerde kültürümüzün eşsiz bir parçası olan Türk Müziğini yabancılara tanıtma amacım vardı ve bununla ilgili çok güzel dönüşler aldığımı söyleyebilirim. Sahne hayatına gelince, Klasik Türk müziği sanatçılarından Melihat Gülses, Cengizhan Sönmez, Aylin Şengün Taşçı, Bekir Ünlüataer gibi isimlere sahne, tv programları ve stüdyo çalışmalarında eşlik ettim. Yurt içinde ve dışında çok sayıda ülkede bu sanatçılarla ve farklı müzik gruplarıyla konserlere, festivallere katıldım. Son olarak Müjdat Gezen'in yazıp yönettiği Pera Müzikali'nde kanun icracısı olarak yer aldım.
Amerika'ya ne zaman gittiniz?
Amerika'ya 2017-2019 yılları arasında yılda iki ya da üç kez Florida'da bulunan Türk Derneği'nin korosu ile birlikte konser vermek için geliyordum. Bu koroyu online olarak çalıştırıp, sonrasında gelip son provaları gerçekleştirip çok güzel konserler verdik. Ardından araya covid girdi ve faaliyetlerimize ara verdik. 2022 yılında ise eğitim almak amacı ile Amerika'ya gelmeye karar verdim. Yaklaşık 3 yıldır bir yandan eğitim alıyorum, diğer yandan da gönüllü olarak Türk müziği ve kanun ile ilgili çalışmalar yürütüyorum.
İlk yurt dışı günlerinizde kanuna bakış, insanların tepkisi nasıldı?
Kanun gerek sesi gerek şekli gerekse çalış stili olarak özel bir müzik aleti. İnsanların çok ilgisini çekiyor. İlk sorular genelde, adının ne olduğu ve hangi ülkeye ait olduğu şeklinde geliyor. Ardından da kendi kültürlerinde kanuna benzeyen arp, santur, koto, zihter müzik aletleri olduğundan söz ediyorlar.
Amerika'da kanunu sevdiren sanatçı olarak lanse ediliyorsunuz. Son üç yıldır orada neler yaptınız?
Kanunun Amerika'da mümkün olan en yüksek düzeyde tanınması için birtakım çalışmalar yürütüyorum. Bu doğrultuda davet edildiğim Florida Atlantic Üniversitesi'nde ve Nova Southeastern Üniversitesi'nde konserler verdim. Aynı zamanda belediyelere ait kültür merkezlerinde ve kütüphanelerde dinletiler yaptım. Kanunla farklı müzik türlerinde eserler de icra ederek, insanların bu müzik aletinin sadece bir Türk müziği çalgısı olmadığı ve bir dünya çalgısı olabilecek kadar özel bir çalgı olduğunu göstermek istedim. Aynı zamanda atölye çalışmaları ile de kanunun nasıl çalınabileceği konusunda insanlara tanıtımlar yaptım.
Kimlere eğitimler veriyorsunuz?
Kanun ilk bakışta çok karmaşık ve komplike bir müzik aleti gibi görünüyor ve bu durum insanların kanundan biraz uzak durmasına sebep oluyor. Özellikle çok fazla teli ve mandalı olması öğrenilmesi çok zor algısı yaratıyor. Bu düşüncenin doğru olmadığını, ortalama yeteneğe sahip olan bir bireyin düzenli çalışarak her müzik aletinde olduğu gibi kanunda da yol kat edebileceğine inanan bir eğitimci olarak kanuna ilgi duyan herkesin onu bir kez kucağına alarak deneyimlemesini istiyorum. Burada da ilgi duyan herkese bu imkânı sunmaya çalışıyorum. Öğrencilerim içerisinde Amerikalı, Kanadalı, Meksikalı, Taylandlı, Yunan ve Brezilyalılar yer alıyor. Onlara kanun eğitimi verirken hem Türk eserleri hem de kendi müziklerinden eserlerin de kanunla icra edilebileceğini göstererek onların kanunla olan bağını güçlendirmeye çalışıyorum.
Bir Türk müziği korosunda şeflik yapıyorsunuz. Nerelerde konserler veriyorsunuz?
Şu anda, Florida'da bulunan Turkuaz Derneği'nin Türk müziği korosuna şeflik yapıyorum. Bu topluluk ile yılda en az iki konser veriyoruz. Türk müziğinin tüm türlerinden eserler seslendirmeye çalışıyoruz. Konserlerimizi izlemeye gelen çok sayıda yabancıda oluyor. Onlara müziğimizi tanıtmak çok büyük mutluluk oluyor bizler için. Konserlerimizi çevre şehirlerde yer alan belediyelerin salonlarında ve kütüphanelerde veriyoruz. Ayrıca, 2023 yılında gerçekleştirdiğimiz bir Deprem Dayanışma konserimiz oldu. Bu konserin bütün gelirini ülkemizde depremden etkilenmiş olan vatandaşlarımıza yardımcı olabilmek için deprem bölgesine yardım olarak gönderip bir sosyal sorumluluk projesi de gerçekleştirdik.
"Kanunu evrensel bir enstrüman haline getirme" vizyonunuz var. Yol kat ettinizi düşünüyor musunuz?
Kanunun tıpkı bir keman gibi ya da piyano gibi evrensel düzeyde tanınan ve her ülkede icra edilen bir müzik aleti olması en büyük hayalim. Bunun için küçücük bir katkım olsa bile bu benim için paha biçilemez. Henüz yolun başındayız diyebilirim ama birlikte çalışma fırsatı bulduğum öğrencilerimin kanuna olan yaklaşımı ve bu işe karşı olan tutkularını görünce motivasyonum her geçen gün daha da artıyor.
Kanun her müziğe uyar mı?
Kanunun çok sayıda müzik türü içerisinde rahatlıkla kullanılabileceğini söylememiz mümkün. Bu anlamda çok farklı deneysel çalışmalar yapıyorum. Örneğin bir Elvis Presley ya da Madonna hatta Beatles şarkısını kanunda yorumlayabilirsiniz. Ben çok farklı dillerde hit olmuş çok sayıda şarkıyı kanunla icra ediyorum. Bu durum özellikle yabancıları çok etkiliyor. Daha önce görmedikleri çok farklı bir müzik aletinden bildikleri bir eseri dinlemek onlara çok keyif veriyor.
Yeni projeleriniz var mı?
Şu anda koromuzla bu yıl içerisinde vereceğimiz iki konser için hazırlıklara başladık. Bu konserlerden bir tanesi Türk-Yunan Dostluk Konseri olacak ve bunun için hazırlıklara başlattık. Bunun yanında Türk ulusu için önemli olan bir günde kanun öğrencilerimle birlikte bir konser verme hazırlığımız var. Orada da dünyanın dört köşesinden gelmiş öğrencilerim bizim geleneksel çalgımız olan kanunla bizlere Türk müziği icra edecek.
Bir hayaliniz var mı?
Şu anda sizlere bahsettiğim bu çalışmaların tamamını gönüllü olarak yapmaktayım. İleriye dönük en büyük hayalim bu çalışmaları bir okul ortamına taşımak. Sadece kanunla sınırlı kalmadan farklı Türk müziği aletlerinin derslerinin olduğu bir okul kurmak istiyorum. Tabii burada her müzik aletinin eğitimini verecek sanatçı bulma şansımız olmayacak. Bazı derslerimizi online olarak yaparak, online dersler veren sanatçı arkadaşlarımızı yılda 1-2 yıl burada misafir ederek, onları öğrencileriyle bir araya getirebiliriz. Bunun yanında farklı milletlerden oluşan büyük bir kanun orkestrası kurarak bu orkestra ile konserler vermek diğer bir hayalim.