AKSAM.COM.TR
İstanbul'un tarihi yarımadasında yer alan Laleli Camii, çevresindeki yoğun şehir hayatına rağmen, içinde mistik bir huzur barındırır. Caminin içerisindeki ışık düzenlemesi ve eşsiz hat sanatı, ibadet edenler için manevi bir atmosfer sunar. İstanbul'un tarihi siluetinde kendine özgü bir yer tutan Laleli Camii, Osmanlı padişahı III. Mustafa tarafından 1760-1763 yılları arasında inşa ettirilmiştir. Caminin yapımını üstlenen mimar Mehmet Tahir Ağa'dır. III. Mustafa, Osmanlı padişahları arasında halkına yakınlığıyla bilinen bir isimdir ve bu camiyi hem ibadet hem de sosyal yardım amacıyla yaptırmıştır. Caminin adının, bölgede yaşayan bir derviş olan Laleli Baba'dan geldiği rivayet edilir.
KLASİK ÜSLUPTAN BAROK ETKİLER TAŞIYAN YAPILARA GEÇİŞİN ÖRNEĞİ
Laleli Camii, Osmanlı mimarisinde klasik üsluptan barok etkiler taşıyan yapılara geçişin en önemli örneklerinden biridir. Klasik Osmanlı cami mimarisinden farklı olarak, Avrupa mimarisinden etkiyen barok üslubu, caminin en dikkat çekici yanıdır. Büyük bir merkezi kubbe, onu destekleyen yarım kubbeler ve geniş pencereleri ile iç mekânda olağanüstü bir ışık oyununa sahiptir. Caminin iç süslemeleri, kalem işleri ve zarif hat sanatıyla bezemiş detaylarıyla göz kamaştırır.
Cami, sadece bir ibadethane olarak değil, aynı zamanda bir külliye olarak inşa edilmiştir. Caminin avlusunda medrese, çeşme, sebil ve han gibi yapılar bulunmaktadır. Bu yapılar, dönemin sosyal ve ekonomik hayatına dair önemli ipuçları sunar. Özellikle caminin altında yer alan dükkân ve hanlar, caminin inşası için finansal bir kaynak oluşturmuş ve uzun yıllar boyunca İstanbul'un ticari hayatına katkıda bulunmuştur.
İSTANBUL'UN GÖĞSÜNDE ATAN BİR KALP
Caminin avlusuna üç yönden merdivenle ulaşılır. Beşi son cemaat yerini örten toplam 18 kubbeli avlunun ortasında şadırvanı bulunur. İki yanda yer alan minarelerden güneybatıdaki, avlu duvarıyla bütünleşirken, diğeri yapıya sonradan eklenmiştir. Caminin zemininden yükseltilmiş ana kütlesi ise sekizgen şemanın değiştirilmesiyle bugünkü biçimini almıştır.
Laleli Camii, sadece bir ibadethane değil, bir sanat eseri, bir zaman kapsülü ve İstanbul'un göğsünde atan bir kalptir. Onun gölgesinde durduğunuzda, tarih sizinle konuşur. Minarelerinde yankılanan ezan sesi, şehrin gürültüsüne meydan okurcasına yükselir; zamana ve mekâna hükmeden bir yankı gibidir.