AKSAM.COM.TR
merve yılmaz oruç
Cumhuriyetimizin 102. yılına ithafen düzenlenen "Türkiye Yüzyılı Kadınları" Mikro Sanat Resim Sergisi, Teşvikiye'deki Selahattin Kara Art Studio'da sanatseverler ile buluştu. Türk Kızılay İstanbul İl Merkezi öncülüğünde, Next Art Galeri işbirliğiyle hazırlanan sergi Türk kadınının toplumsal hafızadaki yerini sanatla buluşturuyor. Cumhuriyetin kuruluşundan günümüze kadar bilimden sanata, spordan siyasete tarihe iz bırakmış 41 öncü Türk kadınının hayatı ve başarıları, mikro art sanatçısı Murat Uçar'ın minyatür eserlerinde yeniden hayat buluyor. Bu özel sergide, mikro sanatla işlenen portreler yalnızca ilham vermekle kalmıyor, aynı zamanda iyiliğe de aracı oluyor. 4 Haziran'a kadar açık olan sergisi sanatçısı Uçar ile konuştuk.
BÜYÜK KAHRAMAN TÜRK KADINLARINI GÖRECEĞİZ
Sergi hayırlı olsun... Fikir nasıl çıktı ortaya?
Geçtiğimiz yıl, 10 Mayıs'ta Atatürk Kültür Merkezi'nde ilk kişisel sergimi açtım. Sanatseverler tarafından çok ilgi çekici bir deneyim olmuştu. Aslında Türkiye Yüzyılı Kadınları sergisi daha eski bir proje ama bunun hazırlık aşaması, isimlerin seçimi ve resimlerin yapılma süresi çok uzun sürdü. Özünde sevgi, paylaşım ve gönüllülük olan kurumumuz için ortak bir temelde sergi yapmak ve bağışlarla bir büyük hikâye yazmak istedik. Yapmış olduğum küçücük tablolarla bile ne kadar büyük bir amaca hizmet edileceğini, insanlara ilham olacak bir hikâye yazma istediğimiz fikrin doğuşunu ortaya çıkardı.
Bu sergide ziyaretçiler kimleri görecek?
Zübeyde Hanım'dan Nene Hatun'a, Kara Fatma'dan Halime Çavuş'a, Yıldız Kenter'den Cahide Sonku'ya, İdil Biret'ten Kamile Şevki Mutlu'ya kadar adını tarihe altın harflerle yazdırmış büyük kahraman Türk kadınlarını göreceğiz.
HEPSİ EN BÜYÜK SAYGIYI HAKEDİYOR
Kaç eser var? Neden 41?
Toplamda 41 eser var. Aslında rakam çok fazlaydı fakat benim yetiştirebildiğim bu kadar. Kadınlarımızı incelerken ne kadar büyük hizmetlerde bulunmuşlar diye hep düşündüm aslında 41 adetten birkaç tane daha fazlası da olabilirdi fakat bütün kadınlara 41 defa maşallah olması için de bu sayıda bıraktım.
Bu eserleri ne kadar sürede yaptınız?
Yaklaşık bir buçuk sene sürdü.
Sizin için en özel olanı hangisi?
Hepsi çok özeldi ve hepsi çok zordu aslında. O kadar büyük hikâyeler varki hepsi en büyük saygıyı hak ediyor ve ben de hepsine aynı hakkaniyetle eserlerimi ürettim.
İLHAM OLMAK İSTEDİM
Mikro sanat diyoruz... Çok küçük eserler üretiyorsunuz. Bu tercihinizin nedeni nedir?
Sanat tarihini incelediğimizde aklımızda olan birçok eser ve sanatçıyı yapmış oldukları hikâyelerden tanıyabiliyoruz. Yapay zekânın bu kadar popüler olduğu ve her şeyin bu kadar çabuk tüketildiği bir dönemde akılda kalıcı olmak ve gelecek nesillere umut olabilmek için bu tarz eserler üretmeye başladım. Bir diğer amaç ise ilham olabilmek, aslında insanlar isteyince neleri başarabiliyorlar onu vurgulamak istedim. Bu kadar küçük yapılabilirse aslında bizler de istediğimizde her şeyi başarabiliriz fikrini oluşturabilmek.
Boyutları ne kadar eserlerin? Sizin daha önceki sergilerinize gelenler bilir aslında... Nasıl bir sergileme var?
Eserler 5mm x 7mm boyutlarında... Yani Mona Lisa tablosunun bin de biri... Sergilemede Yine büyüteçler var ama bu sefer çerçevelerde özel olarak tasarladığım halkalara ve zincire bağlı büyüteçler bizleri karşılıyor.
KÜÇÜCÜK TABLOLARLA KOCAMAN BİR HİKÂYE YAZIYORUZ
Kızılay ile bir işbirliği var sanıyorum... Bu eserler iyiliğe nasıl köprü olacak?
Bir sanat eseri düşünün sadece 5 mm bu nasıl bir hikâye yazabilir? İşte bu ana temel ile çok büyük bir amaç için yola çıktık. 41 eserin satışından elde edilen gelir Kızılay'a bağışlanacak ve ben de bu kadar küçücük eserlerle iyiliğe öncülük etmiş olacağım. İyiliğin, sevginin ve gönüllülüğün sembolü Kızılay için küçücük tablolardan kocaman bir hikâye yazıyoruz. En zor anlarımızda yanı başımızdaki en büyük desteğimiz Kızılay'ımız için bir sanatçı olarak katkıda bulunmak bütün herkese ilham olsun istiyorum.
Bu sergide Türkiye için önemli kadınlarımız var... Daha öncede Osmanlı padişahları seriniz vardı. Bir sonraki seri belli mi?
Padişahlar, kadınlar derken yepyeni büyük bir hikâye ile yine sanatseverlerin karşısında olacağım. Belki bu defa güzel ülkemiz olabilir.