Nesli tehlikedeki kuşlara sanatla farkındalık oluşturuyorlar

Doğaya Kanat Açtık: Fotoğraf ve Heykel Sergisi, Rami Kütüphanesi'nde ziyaretçilerini bekliyor. Hem sürdürülebilirlik kavramına hem de ülkemizde yaşayan nesli tehlikedeki hayvanlara sanat yoluyla dikkat çekmek isteyen doğa ve yaban hayatı fotoğrafçısı Alper Tüydeş ile heykeltraş Mustafa Tuğrul'u bir araya getiren sergi, 5 Ocak'a kadar açık. Sergide; Tüydeş'in objektifinden kuşlar ve Tuğrul'un otomobil atıklarından yaptığı heykeller birlikte sergileniyor.

MERVE YILMAZ ORUÇ

Rami Kütüphanesi bugünlerde özel bir sergiye ev sahipliği yapıyor. Doğa ve yaban hayatı fotoğrafçısı Alper Tüydeş'in objektifinden ülkemizdeki nesli tükenme tehlikesi altındaki kuş türlerinin fotoğrafları ve heykeltıraş Mustafa Tuğrul'un atık otomobil parçalarıyla oluşturduğu heykellerin yer aldığı Doğaya Kanat Açtık: Fotoğraf ve Heykel Sergisi, kapılarını geçen hafta ziyarete açtı. 5 Ocak Pazar gününe kadar devam edecek olan sergiyi bizde Alper Tüydeş ile gezdik. Mustafa Tuğrul'a da insanları hayrete düşüren heykelleri hakkında merak ettiklerimizi sorduk. İki kıymetli sanatçıyı bir araya getiren sergi, sanat yoluyla sürdürülebilirliğe, doğaya ve kuşlara dikkat çekiyor.

ÜLKEMİZDEKİ CANLI ÇEŞİTLİLİĞİNE DİKKAT ÇEKMEK İSTEDİK

Serginin bundan üç yıl önce başlayan Doğaya Kanat Açtık adlı bir sosyal sorumluluk projesinden hareketle açıldığını dile getirerek sözlerine başlayan Tüydeş, "2022 yılında Doğuş Otomotiv ile yolumuz kesişti. Ve Doğaya Kanat Açtık adlı projeye başladık. Bu projenin Türkiye'de sahip olduğumuz canlı çeşitliliğine ve özellikle nesli tükenme tehlikesi altında olan türlere dikkat çekmek, kaçak avlanmalarının önüne geçmek, sulak alanlara dikkat çekmek ve atıkları geri dönüştürme gibi amaçları vardı. Marka ile beraber şehirleri dolaşmaya başladık. 3-5 günlük rotalarla gittiğim bölgenin canlı çeşitlerini gözlemleyip, fotoğraflıyorum. Her zaman kuş olmuyor. Mesela bu sergide bir tane de geyik var. Bunları kayıt altına alıyor ve bir arşiv oluşturuyorum. Daha sonra gördüğümüz türleri uluslararası veri tabanlarında paylaşıp aslında Türkiye'nin güncel kuş listesine ilaveler yapıyoruz. Bu, üç yıldır devam ediyor. Yine proje kapsamında sergiler, atölyeler yapıyoruz. Okullara gidip, çocuklarla aktivitelerde bulunuyoruz. Kuş gözlemcileri ve doğa fotoğrafçıları ile de özel turlar yapıyoruz. Mesela geçen sene Hatay'dan Akdeniz'e açıldık. Burada aradığımızı bulamadık ama Sibirya suçulluğunun fotoğraflı kaydını aldık. Daha önce kaydı vardı ama fotoğrafı yoktu mesela. İlk kaydını biz aldık. Yeni kuş türleri görmek, nadir bir kuşun fotoğrafını çekmek ya da her zaman gördüğünüz bir kuşun size o anda farklı pozlar veriyor olması bu işin en keyifli ve heyecanlı yanı." şeklinde konuştu.

ÇEVREMİZDE HER AN KARŞIMIZA ÇIKABİLECEK KUŞLAR DA VAR

Türkiye genelinde üç yıldır çektiği binlerce fotoğraflar arasından seçilen karelerin burada yer aldığını belirten Tüydeş, heykeltraş Mustafa Tuğrul'un çalışmalarıyla serginin daha da anlamlı hale geldiğini söyledi. "Sergide heykeltraş Mustafa Tuğrul'un beş eseri yer alıyor. Araba parçalarını sanat eserine dönüştürüyor ve bu anlamda çok profesyonel. Ben bunlara metal kuşlar diyorum. İnsanların hayal güçlerine anlam katacak çalışmalar oldu. Onun yaptığı heykeller Türkiye'de özellikle dikkat çekilmesi gereken türlerdi. Flamingoların Tuz Gölü'nde yaşadığı sıkıntılar vardı. Yine balık kartalı Türkiye'de artık üremiyor, sadece göç dönemlerinde görüyoruz. Bu heykellerin benim çektiğim fotoğrafları da var. Gelen ziyaretçi her iki şekilde de eserleri görecek." diyen Tüydeş, sergideki fotoğraflar hakkında şu bilgileri verdi: "Nesli tehlikede olan kuşların yanı sıra görsel açıdan dikkat çeken kuşların fotoğraflarına da yer verdik. Bahri kuşu var mesela. Onun güzelliğini herkese göstermek istedik. Yine sergide kuşların şehirlerde bize ne kadar yakın olduğuna da vurgu yapıyoruz. Çevremizde sadece kumru, serçe, karga yok. Mesela burada saka kuşu var. Onu şehirlerde, parklarda çok rahat görebiliriz. Ama insanlar farklı kuş türlerini şehirde görmeyi umut etmedikleri için farkında varmıyorlar. Uzaktan gördükleri kuşu, kuş deyip geçiyorlar. Ama her an bunlardan biri karşımıza çıkabilir mesajı da vermek istiyoruz. Burada bir farkındalık oluşturma çabası var. Çünkü fark edince tanımaya başlıyorsun, tanıdıkça seviyorsun ve sevdikçe de on karşı hassas davranmaya, korumacı olmaya başlıyorsun. Doğaya Kanat Açtık projesinin ana amaçlarından biri de bu..."

ÖZELLİKLE ÇOCUKLARDA FARKINDALIK OLUŞTURMAK DEĞERLİ

13 yıldan fazladır kuş fotoğrafçılığı yaptığını hatırlatan Tüydeş, doğadan aldığını bir şekilde doğaya vermeye çalıştığını dile getiriyor. Bundan dolayı özellikle çocuklara bir şeyler anlatmaya önem verdiğini belirten Tüydeş, "Bu projeden öncede imkânlarım dâhilinde çocuklarla buluşuyordum. Okullara gönüllü olarak gidiyor ya da bulunduğum şehirde onları karşılıyordum. Bugüne kadar 10 binden fazla çocuğa ulaştım sanıyorum. Bu proje ile de Türkiye'nin dört bir yanına gitme fırsatım oldu. Hakkâri Yüksekova'dan gelen taleple oradaki çocuklarla buluştuk mesela. Doğaya Kanat Açan okul etkinliği yaptık. Havadan Sudan Kuşlar sunumum var benim. Burada gerçek doğa hikâyelerini canlandırmalı, oyun şeklinde anlatıyorum, çocukların dikkatini çekiyor. Bu sergiyi de çocukların gezmesini isterim. Zaten talep eden okul ya da farklı bir yer olur ise sergi gezmeye devam edecek."

Serginin bir köşesinde yine bu proje kapsamında Alper Tüydeş'in çektiği ve uluslararası mecralarda çıkan fotoğrafları da bulunuyor.

OTOMOTİV ATIKLARINDAN HAYVAN HEYKELLERİ

Sergide sıra dışı heykelleriyle dikkat çeken Mustafa Tuğrul, daha önce de bu tarz hayvan heykelleri çalıştığından bahsederek sözlerine başlıyor. Projeye nasıl dâhil olduğunu ise şöyle anlatıyor: "Sevdiğim ve estetik bulduğum hayvanların heykellerini yapıyordum. Ancak bu proje biraz daha farklı bir deneyim oldu benim için. Çünkü Anadolu'da nesli tehlikedeki hayvanlarını çalıştık ve bu konuda bir farkındalık oluşturma amacındayız. Doğaya Kanıt Açtık projesine 2021 yılında dâhil oldum. Doğuş Grubu bünyesinde yer alan Sanatabiyer dijital platformunda eserlerim yer alıyordu. Bu proje için de çalışma şeklim ve tarzım uygun bulmuşlar, benimle iletişime geçtiler. Sergide gördüğünüz heykellerin hepsi otomotiv atıklarından üretildi. Benim sanatımdaki amacım da zaten ürettiğim eserlerde bir farkındalık oluşturmak. Çünkü hızlı ve değişen dünyada her şeyi kolayca tüketiyoruz. Bu yüzden geri dönüşüm kavramına önem vermemiz gerekiyor ve ben de heykel sanatı aracılığıyla buna katkıda bulunduğumu düşünüyorum. Bu projedeki eserleri ise farklı zamanlarda toplamda bir aylık zamanda yaptık."

Sergide beş adet heykel bulunuyor. Bunlar; Flamingo, Telli Turna, Kızılakbaba, Geyik ve Balıkçıl Kartal... Sergi ile birlikte hem sürdürülebilirlik kavramına hem de ülkemizde yaşayan nesli tehlikedeki hayvanlara sanat yoluyla dikkat çekmek istediklerini belirten heykeltraş Tuğrul, "Ziyaretçileri, şaşıracakları ve keyif alacakları işler bekliyor. Eserleri incelerken birbirinden farklı makine, motor vb. parçaların nasıl estetik biçimde farklı hayvan heykellerine dönüştüğünü görecekler" diyor.