Yazgan, Eyüp Belediyesi, Eyüp İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) İstanbul Şubesi'nin iş birliğiyle 2-6 Mayıs tarihleri arasında düzenlenen "Necip Fazıl Günleri" kapsamında Haydar Akçelik Anadolu Kız Teknik ve Meslek Lisesi öğrencileriyle bir araya geldi.
Burada bir konuşma yapan Yazgan, Necip Fazıl Kısakürek ile kendisinin Gaziantep'teki bir konferans esnasında tanıştıklarını söyledi. Daha sonraki yıllarda Kısakürek'in talebesi ve konferanslarında takdim eden kişi olarak hep yanında olduğunu anlatan Yazgan, "Tam 18 sene kol kola. Ne büyük bir nimetti." diye konuştu.
Necip Fasıl Kısakürek'in Doğu ile Batı arasındaki çarpık kültür ilişkisini çok iyi bildiğini anlatan Yazgan, "Paris'in göbeğinde her türlü ahlaksızlık, rezalet sergilenirdi. Buna da hürriyet derlerdi. Bir dönem Paris'te de yaşayan üstat buna "Eşşek Hürriyeti" derdi. Yani dilediğini yapmak. Esas hürriyet yine Necip Fazıl Kısakürek'in dediği gibi Allah'a esir olmaktır." diye konuştu.
Necip Fazıl Kısakürek'in 20'li yaşların ilk başlarından itibaren İstanbul'da "genç şair" olarak tanınmaya başlandığını kaydeden Yazgan, daha sonra "Allah" dediği için kendisine "İslam şairi" dendiğini söyledi.
Yazgan, günümüzde herkesin maddi konulardan bahsettiğini dile getirerek, "Maneviyattan, arkadaşlıktan, sevgiden hiç kimse bahsetmiyor. Çünkü bunların hepsi soyut kavramlar ama insanı çok etkileyen kavramlar. Yeni nesil mutlaka bir aşk nesli olmalıdır. 'Aşk olmadan meşk olmaz' demişler." değerlendirmesinde bulundu.
Necip Fazıl Kısakürek'in sanata yeni bir üslup getirdiğine dikkati çeken Yazgan, "O güne kadar çeşitli aruz ve hece denemeleri yapmış olan şairlerimizin ötesinde, Necip Fazıl Kısakürek tamamen Anadolu kökeninden gelen bir Anadolu söylemiyle ön plana çıkmıştır. Hece veznini almış, yüksek bir seviyede fikir ve ideal söylemi haline getirmiştir." şeklinde konuştu. (AA)