Anadolu Ajansı
Melek Zeynep Bulut'un "Duo" (İki) adlı eseri, Londra Tasarım Festivali'nde sanatseverlerle buluştu. Sanatçının kısa sürede iki uluslararası ödülün sahibi olan ve çok ses getiren "Açık Anıtlar" serisinin bir parçası niteliğinde de olan Duo, "mekân içinde mekân algısı" ile bir geçiş alanı özelliği taşıyor. Festivalin Landmark projelerinden biri olan "Duo", sanatçının deneysel mekân kurgusu pratiğinin bir uzantısı olarak dünya sahnesinde karşımıza çıkıyor.
Eserin, Londra'nın Greenwich bölgesindeki Eski Kraliyet Deniz Harp Okulu'nun Painted Hall adlı salonunda yapılan açılışına, Türkiye'nin Londra Büyükelçisi Osman Koray Ertaş ve Londra Tasarım Festivali Direktörü Ben Evans'ın yanı sarı çok sayıda ziyaretçi ve sanatsever katıldı. Açılışta konuşma yapan Büyükelçi Ertaş, 29 Ekim'in Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş yıl dönümü olduğunu hatırlattı. Duo'nun aynı zamanda birliği temsil ettiğini ifade eden Ertaş, eserin bu yönüyle Türkiye'ye benzediğini kaydetti. Ertaş, Bulut'un çalışmalarını yakından takip ettiğini belirterek, sanatçıyı tebrik etti.
Festival Direktörü Evans da Duo'nun, festival kapsamında açılışı yapılan son proje olduğunu aktardı. Evans, Londra'nın ikonik mekanlarından Painted Hall'un ilk kez festivale ev sahipliği yaptığını vurgulayarak, Duo'nun bu mekân için ideal bir eser olduğunu söyledi.
Eseriyle ilgili açıklamalarda bulunan Bulut, Duo'nun "Açık Anıtlar" adlı bir serinin parçası olduğunu söylerek şöyle devam ediyor: "Bu seride temel mimari öğeleri bir obje gibi ele alarak günlük yaşama dahil ediyor ve bir takım tiyatral alanlar oluşturuyoruz. Duo, ikilik kavramını birleştirmeye götüren, madde ve anlam birlikteliğini ele alan bir tonoz yapı. Eserde 7 bin el yapımı sensörlü küp bulunuyor."
Painted Hall içinde yer alan Duo'nun "Mekan içinde ikinci bir mekan" olarak ziyaretçilerin karşısına çıktığını aktaran Bulut, "Çok ikonik bir salon olan Painted Hall'un yani 'Boyalı Salon'un içindeyiz. Buradaki klasik öğelerle güncel öğelerin birlikteliği de ikiliği besliyor." diyor ve ekliyor: "Bizim kültürel ve felsefe olarak çok ciddi bir sanat altyapımız var. Bütün bunları güncel dünya diline uyarlamak ve dünyadaki organizasyonlarda sergilemek çok kıymetli."