''Bizim için kültür insanın ihyasıdır''

Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu aksam.com.tr'den Ali Demirtaş'ın sorularını yanıtladı. Göksu, yaşamına ve kültür sanata dair konuştu: “Bizler, kendini sadece belediye yöneticisi olarak gören bir yapıda değiliz. İnsanın hayallerini inşa edebilecekleri kurguyu yapmak ve onun alt yapısını oluşturmak da bizim görevimizdir. Bu anlamda kültürel faaliyetler dediğinizde biri mekânın inşası, öbürü de insanın ihyasıdır. Bizim için kültürel faaliyetler demek; mekânsal değişimle şehrin inşasını yapmak, kültürle de insanın ihyasını yapmak demektir. Kısaca bizim için kültür insanın ihyasıdır.”

Ali Demirtaş

Kültür sanat sezonlarını tarihi şahsiyetlere atfetme geleneğini sürdüren Esenler Belediyesi, yeni dönemi, "Nevakâr", "Segâh Tekbir", "Salat-ı Ümmiye" ve "Segâh Yürük Semai" gibi unutulmaz eserlerin bestekârı Buhurizâde Mustafa Itrî Efendi'ye ithaf ediyor. Türk musikisine kazandırdığı eşsiz ve unutulmaz eserlerle silinmez izler bırakan Buhurizâde Mustafa Itrî Efendi'nin yakından tanınmasına fırsat tanıyacak pek çok çalışma, yeni sezonda sanatseverlerin ilgisine sunulacak. Musiki camiasından önemli isimlerin çeşitli projelerde yer alacağı yeni sezon, her yaştan Esenlerli için zengin ve dopdolu kültür sanat programlarının kapılarını aralayacak. Esenler'de yeni kültür sanat sezonu, geçtiğimiz günlerde, Yıldız Teknik Üniversitesi Tarihi Hamam'da düzenlenen açılış programıyla başladı. Biz de bu vesileyle Esenler Belediye Başkanı Sn. Mehmet Tevfik Göksu ile aksam.com.tr için bir araya geldik. Kültür sanat ve yaşamına dair konuştuk...

ÜZERİNDE DÜŞÜNÜLEBİLECEK FİLMLERİ DAHA ÇOK SEVİYORUM

Çok yoğun çalıştığınızı biliyoruz ama işten güçten arta kalan vaktinizi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Açıkçası vakit arta kalıyor mu onu bilmiyorum. Çünkü biraz işkolik bir insanım. Özel yaşamımda kendime ayırdığım en önemli zaman diliminde spor yapıyorum. Her gün ortalama bir saat spor yaparım, haftada 5 günün altına hiç düşmem. Geçmişte birçok dalda spor yaptım ama şu anda yoğun olarak yürüyüş yapıyorum ve yüzüyorum. Öte yandan okumayı çok severim. Okumak da bana ayrı bir tat veriyor. Bir de son zamanlarda çok fazla film izliyorum. Sevdiğim filmlerin içinde de genel olarak biraz dram olmalı, biraz da aksiyon. Üzerinde düşünülebilecek filmleri daha çok seviyorum. Ayrıca belgeseller izlemeyi çok seviyorum. Özellikle TRT belgeselleri çok hoşuma gidiyor, buradan emeği geçenlere çok teşekkür ediyorum.

ARTIK BELEDİYECİLİK; BELEDİYECİLİK KAVRAMININ ÇOK ÖTESİNE GEÇTİ

Kültür ve sanata gelelim. Kültür ve sanat sizin hayatınızda nasıl bir yer kaplıyor ve sizin için kültür sanat ne demek?

Kültür bir toplumun tecrübeyle ortaya çıkarmış olduğu yaşam demektir. Kültür, bir toplumun zihinsel haritasını ortaya çıkartır ve o toplumun zihinsel haritasına baktığınızda; o toplumun neyi düşündüğünü, neyi yaşamak istediğini, neden mutlu olduğunu, neden mutsuz olduğunu, gelecekle ilgili hangi hayalleri kurduğunu görebilirsiniz. Bizim belediye olarak ilk görevimiz, mekânın değişimidir. Bizden insanların ilk olarak bekledikleri şey; yolun, parkın vs. tamiratı ve bakımıdır. Ancak bu, kendini sadece bir belediye yöneticisi olarak gören için böyledir. Biz böyle bir yapıda değiliz. İnsanların hayallerini inşa edebilecekleri kurguyu yapmak ve onun alt yapısını oluşturmak da bizim görevimiz. Bu anlamda kültürel faaliyetler dediğinizde biri mekânın inşası, öbürü de insanın ihyasıdır. Bizim için kültürel faaliyetler demek; mekânsal değişimle şehrin inşasını yapmak, kültürle de insanın ihyasını yapmak demektir. Kısaca bizim için kültür insanın ihyasıdır. Onun içindir ki kültürel etkinliklerimiz 7'den 70'e herkesi ilgilendiren ve herkesin iç dünyasında yeni ufuklar ve yeni perdeler açan, herkesi farklı alanlarda düşünmeye sevk eden, bir taraftan tarihe, bir taraftan sanata, medeniyet değerlerine ışık tutan, bir taraftan bugüne, bir taraftan da yarına ufuk açan bir kültür penceresiyle meseleye bakar. Çünkü nihai sonuç insanın ihyasıdır. Bana kalırsa günümüz belediyeciliğinin adı fıtrat belediyeciliğidir. Çünkü artık belediyecilik; belediyecilik kavramının çok ötesine geçti. Bu nedenle kültüre hangi perspektiften baktığınız ve nasıl konumlandırdığınız çok önemli. Biz mekânın inşasını ve değişimini büyük bir oranda bitirdik. Onun için şu anda bütün belediyenin inşa ettiği alan kültür üzerine...

HAT VE TEZHİP SANATININ YERİ BENDE FARKLI

Peki kültür sanat içerisinde siz hangi sanat disiplinlerini daha çok seviyorsunuz ya da kendinize yakın buluyorsunuz?

Bu değişiyor, bazen konserler çok hoşuma gidiyor, bazense diğer etkinlikler... Ancak ben geçmişte de hat çalıştığım için bununla ilgili etkinlikler bende daha fazla karşılık buluyor. Çünkü hat çalışmanın ne anlama geldiğini ve ortaya çıkan çalışmaların ne kadar meşakkatli olduğunu biliyorum. Dolayısıyla hat ve tezhip gibi sanatlar yani el ve alın teriyle üretilen sanatların bendeki karşılığı daha farklı. Bu sanatlara daha çok odaklanabildiğimi hissediyorum.

HİKÂYESİ OLMAYAN İNSANIN LEZZETİ OLMAZ

Bir insanın ruh dünyasının kültür ve sanattan beslenmesi sizce neden önemli?

Çünkü insan, insan olduğunu fark ediyor, aksi takdirde mekaniksin. Bilgisayardan seni ayıran bir özelliğinin olması lâzım. Seni mekanik olmaktan çıkarıp bir ruh taşıdığını ortaya koyan şey de bu. Aksi takdirde dinlersin, bakarsın ama o seni hiç etkilemez. Geçen gün bir ülkeye gittim. Muhteşem bir şehir yapmışlar ama ruh yok. Hemen dönmek istedim. Tamam cetvelle çizilmiş, binalar çok güzel yapılmış ama hikâyesi yok. Kültür insanın hikâyesidir, hikâyesi olmayan insanın lezzeti olmaz. Hikâyesi olmayan şehrin de hayatın da lezzeti olmaz.

ESENLER'DE HERKESİN GİRDİĞİ BİR KAPI OLSUN İSTİYORUZ

Esenler günden güne bir kültür sanat şehri haline geldi... Bununla ilgili neler söylersiniz?

Keşke daha fazla gelse... Bence herkesin bir hikâyesi olmalı. Sizin çocuklarınıza anlatacağınız hikâyeleriniz olmalı. Çocukların da arkadaşına anlatacağı hikâyeleri olmalı. Herkesin hayatta kendisi için oluşturduğu bir kültürel değer olmalı. Bir insanın kültürle barışıklığı aynı zamanda bu şehirle barışıklığı anlamına geliyor. Ayrıca bir insanın kültürle olan ilgisi de bu şehirle olan ilgisi anlamını taşıyor. Kültürle kurulan ilişki, insanın hem motivasyonunu hem de gelecekle ilgili heyecanı anlamına geliyor. Bunun için keşke daha fazlasını yapabilsek ve şehrin her köşesinde kültür inşa edebilsek. Biz bunun için çok önemli yatırımlar yaptık, yapmaya da devam ediyoruz. Herkesin girdiği bir kapı olsun istiyoruz. Okumak isteyen okusun, yazmak isteyen yazsın, söylemek isteyen söylesin, düşünmek isteyen düşünsün, herkese bu kapıyı açmak istiyoruz biz.

LİTROS SANAT'I ÇOK BEĞENİYORUM

Esenler Belediyesi'nin çıkardığı birçok yayın var. Onlardan biri de Litros Sanat Gazetesi. Çok güzel bir yolculuğu var gazetenin, takipte misiniz?

Evet elbette, içeriklerini de çok beğeniyorum. Litros Sanat gerçekten çok etki yaptı. Biliyorsunuz Esenler iki eski Rum köyünden oluşuyor; Litros ve Avas... İsmi de işte buradan geliyor. Litros Sanat'ı sürdürülebilir bir şekilde devam ettirmek istiyoruz. Gerçi bizim projelerimizin hepsi sürdürülebilir olarak varlığını devam ettiriyor. Litros Sanat için de aynı şey geçerli. Daha da geliştireceğiz. Dijital alanında daha fazla çalışmalarımız olacak.

YENİ SEZONUN ADI: BUHÛRÎZÂDE MUSTAFA ITRÎ

Kültür sanat sezonlarınıza 2016'dan beri tarihimizden değerli kişilerin isimlerini veriyorsunuz. Yeni sezon ise Buhûrîzâde Mustafa Itrî'ye atfedildi. İsim verme süreci nasıl ve neden doğdu?

Tamamıyla farkındalık oluşturmak ve odaklanmak amacıyla bu fikir doğdu. Amacımız değerlerimizi unutturmamaktı. Evet yeni sezonumuzun adı Itrî. Şimdi Itrî dediğimizde; onunla ilgili ne kadar çalışmalar varsa hepsi önümüze geldi, ortaya çıktı, adeta kaynak oluşturduk. İşte bir yıl boyunca Esenler'deki çocuklar da Itrî kimdir, onu öğrenecek. Bundan daha güzel bir şey olabilir mi? İstiyoruz ki bu toplumu aydınlatanlar, kurgulayanlar bu toplumun çocukları tarafından da bilisin. Onun için her sene kültür sanat sezonumuza bir ad veriyoruz.