Kutsal emanetlere ramazan ilgisi

Yavuz Sultan Selim'in Mısır seferinin ardından İstanbul'a getirilen kutsal emanetler, ramazan aylarında ziyaretçilerden yoğun ilgi görüyor.

Yavuz Sultan Selim'in Mısır seferinin ardından İstanbul'a getirilen, sonraki dönemlerde sayısı sürekli artarak paha biçilmez bir hazine haline gelen "mukaddes emanetler", ramazanda başka bir ilgi görüyor.

Hz. Muhammed’in hırkası, sakalı, Uhud Savaşı'nda kırılan dişinin saklandığı mahfaza, ayak izi, mektupları, oku ve kılıcı, su içtiği kabı, Hz. İbrahim'in tenceresi, Hz. Musa'nın asası, Hz. Davud, Hz. Ali, Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer'in kılıcı, Hz. Yusuf'un cübbesi, Hz. Fatma'ya ait gömlek, hırka, seccade ve sandık gibi Peygamber asrının kokusunu ve bereketini bugüne taşıyan yüzlerce emanet, Topkapı Sarayı Kutsal Emanetler Dairesi'nde sergileniyor.

Yavuz Sultan Selim'in Halife olduğu 16. yüzyıldan 19. yüzyıl sonlarına kadar Osmanlı padişahlarına gönderilen dini eserlerden oluşan kutsal emanetler, özellikle Vehhabilerin kutsal mekan ve eşyalara saldırılarının arttığı dönemlerde daha iyi korunabilmeleri amacıyla peyderpey Kutsal Emanetler Dairesi'nde toplandı. I. Dünya Savaşı sırasında da, Medine'deki kutsal emanetler aynı amaçla Topkapı Sarayı'na gönderildi.

Peygamberlerin özel eşyalarının yanında Mekke ve Medine'ye ait parçalardan oluşan yaklaşık 80 eserin teşhir edildiği Kutsal Emanetler Dairesi, 24 saat okunan Kur'an-ı Kerim eşliğinde ziyaretçileri ağırlıyor. (AA)