''Klasik sanatlarımızı uluslararası standartlarda sergilememiz gerekiyor''

Hattat Mustafa Cemil Efe ''Tecelli'' isimli yeni sergisini açtı. Sergi öncesi aksam.com.tr'ye konuşan Efe şunları söyledi: “Benim için hat sanatı uzun ve sonsuz bir çizgi demek. İslam sanatları içerisinde öğrenilmesi en zor sanat, eğitimi 12 yıl sürüyor. Öte yandan bizim klasik İslam sanatlarını uluslararası standartlarda sergilememiz gerekiyor. Biz biliyoruz ki Batı'nın ressamları da hat sanatına ciddi anlamda ilgi duymuşlar. Bu nedenle hat sanatına ideolojik değil, evrensel ve uluslararası standartlarda bakmamız gerekiyor.”

Ali Demirtaş

Uluslararası Hüsn-i hat sanatkârı Mustafa Cemil Efe'nin Tecelli isimli 13. kişisel sergisi, Saray Koleksiyonları Müzesi Sanat Galerisi'nde açıldı. 18 Aralık'a kadar devam edecek olan sergide tamamı yeni 170 eser görülebilecek. Sanatseverlerin merakla beklediği sergi daha sadece bu sergi için üç yılda hazırlanan eserlerden oluşuyor. Ayrıca sergide ünlü koleksiyoner Yusuf İyilik'in koleksiyonundan Hüsn-i Hat sanatı ile ilgili birçok antika eşya görülebilir. Bu özel eşyalar arasında hokka ve divitlerin yanında, hat makasları ve hattat sandıkları, maktalar ve çok özel hat kalemtıraşları da yer alıyor.

BU SERGİDE HEPSİNİ BİR ARAYA GETİRDİM

Sergi mekânında bir araya geldiğimiz Mustafa Cemil Efe ile sanatına ve sergiye dair konuştuk. Bu serginin üç yıldır üzerinde çalıştığı 13. kişisel sergisi olduğunu dile getiren Efe, daha önce dünyanın birçok noktasında sergi açtığına dikkat çekti. Tecelli'nin kendisi için ayrı bir yeri olduğunun altını çizen Efe, "Bu sergi hepsini bir araya getirdiğim hissini veriyor bana. Çünkü bu sergi daha önce hiçbir yerde görülmemiş 170 yeni eserler oluşuyor. Epey zahmetli bir süreçti tabii."

SERGİNİN HERKESE BİR ŞEY SÖYLEMESİNİ İSTEDİM

Efe, serginin isminin Tecelli olmasını ise şöyle açıklıyor: "Burada Allah'ın her an her yere tecelli ettiğinden ve edebileceğinden bahsediyoruz. Şüphesiz sanatkârın da gönlüne bir şekilde Allah tecelli ediyor. Aynı zamanda sanat eserleri üzerinden insanlara da bir tecelli ediş söz konusu. Ben bu serginin herkese bir şey söylemesini istedim. Bundan dolayı da özellikle Kur'an-ı Kerim'in içerisinde insanlara doğrudan temas eden veya edebilecek ayetleri seçtim. Özellikle Kur'an-ı Kerim'in 30. cüzündeki sureler, insanlara hem bir uyarı gibi hem de aynı zamanda çok büyük müjdeler içeren ayetlerden oluşuyor. Ben de insanları şevklendirecek ayetleri, sureleri seçtim. Tüm bunları da serginin başından sonuna kadar bir konseptle sundum."

TECELLİ HAKTIR, MAHİYETİ MEÇHULDÜR

Bu serginin "Tecelli haktır, mahiyeti meçhuldür." sözünü söylediğini ifade eden Efe çalışmalarında kullandığı teknikleri de şöyle açıklıyor: "Hüsn-i Hat sanatı adına çok farklı teknikler kullanıldı bu sergide. Daha önce kullanılmamış teknikler bunlar. Mesela hat sanatında kamış kalemle tuvalin üzerine yazı pek nadirdir. Ama biz burada keşfettiğimiz teknikle bunu yapabilir hale geldik, bu bizim için çok önemliydi."

BUNLAR KISMETLİ ÇERÇEVELER

"Bu gördüğünüz eserlerin yaklaşık 100 kadarı, 150 ile 200 yaştan fazla yaşamış çerçevelerin içinde duruyor. Ben bu çerçeveleri İtalya'dan Fransa'dan Avrupa'dan, Anadolu'dan topladım. Bunların hepsi antikadır ve el yapımıdır." diyen Efe, bu tercihini şöyle detaylandırıyor: "Bu çerçevelere özel eserler yazıyorum, sonra onlara da kısmetli çerçeveler diyorum. Çerçevenin içine bir ayet yazarak dönüştürüyorum ve o çerçeve de kısmetlenmiş oluyor."

İDEOLOJİK BAKMAMAMIZ GEREKİYOR

Hat sanatının kendisi için hayat anlamına geldiğini belirten Efe, bu sanatla ilgili eğitim sürecini "Benim için uzun sonsuz bir çizgi demek aynı zamanda. İslam sanatları içerisinde öğrenilmesi en zor sanat. Eğitimi 12 yıl sürüyor. Ben de öyle bir süreçten geçtim." cümleleriyle özetledi. Klasik sanatlarımızın hak ettiği ölçüde evrensel ölçeğe taşınamadığına dikkat çeken Efe, "Bizim klasik İslam sanatlarını uluslararası standartlarda sergilememiz gerekli. Biz biliyoruz ki Batı'nın ressamları da hat sanatına ciddi anlamda ilgi duymuşlar. Hat sanatında kullanılan harfler İslam harfleridir. Bu durum aynı zamanda sonsuz tasarım imkânı tanıyor. Biz de İslam harflerini kullanıyoruz yani tamamen Kur'anî'dir yaptığımız iş. Bu nedenle ideolojik bakmamak gerekiyor. Evrensel ve uluslararası standartlarda bakmamız gerekiyor." şeklinde konuştu.