MERVE YILMAZ ORUÇ
Klasik Türk Müziği'nin öne çıkan kadın yorumcularından Dilek Türkan, geçen hafta 11 şarkıdan oluşan yeni albümü Vuslatın Başka Alem'i dinleyicileriyle buluşturdu. Kendine has sesi ve yorumu ile şair ve bestekar Osman Nihat Akın'a ait eserleri yeniden seslendiren Türkan, kayıtları Ayvalık'ta eski bir zeytinyağı fabrikasından dönüştürülmüş bir stüdyoda yaptı. Bir İhtimal Daha Var ile açılışı yapan ve dinleyenlerin kulağında hoş bir seda bırakarak Girdim Yarin Bahçesine ile tamamlanan albüm kayıtları ile ilgili Türkan şunları söyledi: "Çalışmaları yaşadığımız şehrin kaosundan uzakta, bizi adeta büyüleyen sahil kasabası Ayvalık'ta yaptık. Bunu, bir müzik molası olarak tasvir edebilirim. Hayat birkaç günlüğüne durdu ve ortaya bu albüm çıktı. Dinleyenler gözlerini kapattıklarında ılık esen rüzgârı ve denizin kokusunu hissedebilir."
Albümünüz hayırlı olsun. Son yıllarda çok fazla albüm yapılmıyor artık. Sizin de uzun bir aradan sonra çıkardığınız bir albüm olmuş. Albüm yapmaktan neden kaçınıyor sizce müzisyenler? Sizde albüm fikri nasıl oluştu?
Albüm yapmak kapsamlı bir çalışma gerektirdiği ve maddi, manevi karşılığı bulunmadığı için tercih edilmiyor artık. Ayrıca yeni dünya düzenine de ters... Artık hızlı ve tüketim amaçlı her şey. Tüketim süreci, üretim sürecine eşdeğer değil. Ancak ben hem albüm hem de tarzım konusunda ısrarcıyım. Popüler olan bir şeyin peşinden koşmuyor, eyvallah demiyorsam burada da aynısını yapıyorum. Burada bir bütün var, açıp arka arkaya dinlenebilir bir müzik ve dönem var. Onları ayırmak İstanbul'u gezerken vapura binip karşıya geçmek yerine ışınlanarak gezmek gibi. Tramvaya binmez, bir vapurda martılara simit atmazsanız, Tarihi Yarımada'yı denizden seyretmezseniz İstanbul'u görmüş, gezmiş olmazsınız. Bir ritüeli vardır İstanbul'un. Bu şarkıların ve müziğin de öyle.
Vuslatın Başka Alem albümünde şair ve bestekar Osman Nihat Akın'a ait eserler var. Neden Osman Nihat Akın eserleri? Onun hangi eserlerini seslendirdiniz?
Osman Nihat Akın geçmişle köprü olmak açısından önemli bir bestekâr. Bugün hâlâ bazı şarkıları bilinmekte ama bazıları ise unutulmaya başladı. Benim yaptığım ise bir hatırlatma. Biraz modern ve sade bir dokunuşla İstanbul'a müziği ile layık olma çabası. Bu şarkılar bugün bir dönemin sokaklarını, bir dönemin duygu yapısını canlandırıyor. Toplamda 11 eser var. Bir İhtimal Daha Var, Unutmak Kabil Mi Seni, Yine Bu Yıl Ada Sensiz, Ellere Uzaktan Bak, Güzel Bir Göz Beni Attı, Bilmem Bu Gönülle Ben, O Güzel Başını Göğsüme Koysam, Akşam Güneşi, Göze Mi Geldim Sen Mi Unuttun, Şu Seven Kalbin Feryadını Duy ve Girdim Yarin Bahçesine adlı eserler yer alıyor.
Albüm kayıtları nasıl geçti? Çok güzel bir yerde yapmışsınız kayıtları... Nasıl bir düzenleme yapıldı eserlere?
Kayıtlar çok keyifli geçti. Benim için bir albümü yayınlamaktan ziyade yapım sürecinin keyfi önemli olan. İşin o kısmı ve onun hazzıyla ilgileniyorum. Bu anlamda hayatıma güzel bir renk bıraktı bu çalışma. Ayvalık'ın sihriyle oldu bu. Prodüktörlüğünü Derya Türkan ile birlikte yaptık. Derya ile daha önce müzik yaptık ama prodüktörlük hiç yapmamıştık. Oldukça sade olmasını istedik ikimiz de. Aynı duyguları farklı tariflerle tek bir imzada toplamak iyi bir tecrübeydi. Enes Hergüneş'in yönetmenliğinde Bir İhtimal Daha Var şarkısına da ilk klibimizi çektik.
Albümde yer alan eserler ile bir nostalji yaşatıyorsunuz dinleyenlere. Bu şarkılar zamansız şarkılar... Bugünün şarkıları bir anda parlayıp bitiyor sanki, insanların geçmişe ve o dönemin müziğine bir özlem duyduğunu düşünüyorum. Sizce neden eskimiyor bu besteler?
Özlem duyulan şey aslında duygu durumları bence. Bu da yaşama bakışımız, hayatı okuma şeklimize bağlı. Nahif yaşam, nahif cümleleri getirir yanında ya da tam tersi de olabilir. Konuştuğunuz insana dönüşürsünüz. Kabalaştık, sabırsızlaştık ve buna bağlı olarak dilimiz, bakışımız, tüm hatlarımız değişti. Bu şarkılar bize hâlâ nahif olabilmeyi hatırlatıyor. Bu sebeple de hiç eskimiyor.
Bu ara müzikle ilgili başka neler yapıyorsunuz?
Projeler bitmez. Şimdi kendi şarkılarımı sıraya koydum. Epeyce oldular onları paylaşmak istiyorum artık. Renkler kaybolmaya başladı hayatlarımızdan, neşemizi kaybediyoruz gibi hissediyorum. Ben de biraz daha neşe katmak adına Rumeli ezgilerine, komşu ülkelere uğrayıp oradan neşe almak istiyorum biraz daha. Müzikte bunu yapmak bana da enerji katacak diye umuyorum. Koşullar el verdiğince Avrupa ve Türkiye'de konserler vermeye devam edeceğim.
Son olarak klasik müzik tarzında öne çıkan ve dikkat çeken bir isimsiniz... Bu tarzı sevdirdiğinizi düşünüyorum. Sizin müzik yolculuğunuzda böyle bir misyon var mıydı?
Kesinlikle yoktu. Ben misyondan ve onun ağırlığından hep uzak durdum. Bu uzun bir yoldu ve uzun yolda yürüyecekseniz yüklerinizden kurtulmalısınız. Ben de öyle yaptım. Pusulam kalbim oldu. Onun duygusu ile yürüdüm. İçimden gelen müziği sorgusuzca yaptım. Yapmaya da devam edeceğim. Ben bu kadar sevdiğim için başkaları da sevdi. Samimi oldum hep ve samimi bir karşılık buldum. Tüm dinleyicime sonsuz teşekkür ediyorum bu samimi ve tertemiz sevgileri için.