Bedir Acar
Bu yıl Necip Fazıl Şiir Ödülü’ne layık görülen şair İbrahim Tenekeci’nin yayın yönetmenliğinde çıkan çiçeği burnunda ‘Muhit’ dergisinin ilk sayısında kimler yok ki… Leyla İpekçi, Arif Ay, Hasan Aycın, Hüseyin Atlansoy, Sibel Eraslan, Necip Tosun, Hüsrev Hatemi ve daha onlarca isim… Hepsi camianın yetiştirdiği önemli kalemler. Şiirden öyküye, denemeden fikir yazılarına kadar geniş bir yelpazeye yaslanan derginin röportaj sayfasına son olarak ‘Ulufer’ romanı yayınlanan Ahmet Kekeç konuk olmuş. ‘İnsandan etkileniyorum, çünkü insanı yazıyorum’ diyor Kekeç.
Peki, yeni dergi Muhit editoryal olarak ne vaad ediyor? Dergiyle birlikte okura sunulan mektupta şu vaatler sıralanmış;
1-Muhit, toparlayıcı bir yayın çizgisi takip edecek.
2-Yaşayan bütün kuşaklar dergimizde yerini alacak.
3- Öncelikli amacımız edebiyat ve fikir dünyamıza yeni isimler kazandırmak. Mevcut birikimi en doğru şekilde yansıtmakla beraber yeninin de peşinde olacağız.
Muhit’in ilk sayısında gördüğüm şudur: ‘Dergimiz derdimizdir’ diyen İbrahim Tenekeci’nin çıkardığı ve yakın zamanda kapanan İtibar dergisinin ruhu Muhit’in sayfalarında yaşamaya devam ediyor. İyi de oluyor. Çünkü, yine Tenekeci yönetimindeki İtibar, toparlayıcı bir merkez dergi olma yolundaydı. Bu bağlamda, İtibar’ın ruhunu yaşatan bir dergi olarak Muhit, edebiyatseverler için gayet doyurucu bir dergi olmuş. Benim izlenimim Muhit’in çıtayı daha da yükseğe çekeceği yönünde. Zira, Tenekeci’nin beyanlarından öğreniyoruz ki Muhit edebiyatı esas almakla birlikte, fikri planda sanatın farklı alanlarına da yer açacak.
Öte yandan, Tenekeci’nin özellikle ‘yeni gençlere alan açma’ hususundaki taahhüdünü önemsediğimizi de belirtmek isteriz.
‘Yolcu’ değil yoldaş arıyoruz’ diyen Muhit’e uzun soluklu bir yayın hayatı dilerim.