İstanbul Bienali Küratörü Christine Tohme: “Filistin'de yaşanan soykırımı durdurmak zorundayız”

Bu yıl ''Üç Ayaklı Kedi'' başlığıyla düzenlenen İstanbul Bienali'nin basın toplantısında Gazze'de yaşanan katliama dikkat çeken Küratör Christine Tohme, “Bu şekilde devam edemeyiz. Filistin'de yaşanan soykırımı durdurmak zorundayız. Dünyanın bir köşesinde, yalnızca yaşama, var olma ve topraklarında yaşama hakkını istediği için masum insanların katledildiğini bilirken, biz rahatça oturamayız. Mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu şehirden ve bağlandığımız, inandığımız diğer şehirlerden güç alarak bir şeyleri değiştirmeye çalışacağız.” şeklinde konuştu.

AKSAM.COM.TR

Gülcan Tezcan

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından bu yıl 18. kez düzenlenen İstanbul Bienali 20 Eylül'de ziyarete açılacak. 20 Eylül-23 Kasım'da ücretsiz ziyaret edilebilecek Bienal'de doğudan, batıya dünyanın farklı ülkelerinden 47 sanatçı eserlerini sergileyecek. İstanbul'un tarihi dokusu ve dinamik yapısıyla iç içe geçmiş Galata Rum Okulu, Zihni Han, Muradiye Han, Galeri 77, Külah Fabrikası, Eski Fransız Yetimhanesi Bahçesi ve İstiklal Caddesi'ndeki Elhamra Han bu yıl Bienal'e ev sahipliği yapacak. "Üç Ayaklı Kedi" başlığıyla düzenlenen Bienal'in basın toplantısı Fransız Yetimhanesi Bahçesi'nde gerçekleşti. Toplantıya Küratör Christine Tohme'nin Gazze mesajı damga vurdu.

Tarihin çok karanlık bir dönemine tanıklık edildiğini söyleyen Tohme, "Tek umudumuz, yaptığımız işler aracılığıyla bu dünyada baskı altında, her gün dünyanın en korkunç suçlarına tanık olan insanların hislerini biraz olsun değiştirebilmektir. Sözlerimi ve işlerimi, hayatını kaybeden herkese adıyorum. Buradaki insanlardan dünyanın her köşesindeki insanlara, Filistin'de, Sudan'da, Kongo'da, dünyanın her bir bölgesinde... Hepsini tek tek sayamayacağım için üzgünüm ama yaptığım tüm işler, kaybettiklerimize bir armağandır. Çünkü aslında benim işlerime ilham verenler, hayatını kaybedenlerdir. Dolayısıyla bu Bienal'deki mütevazı jestim bu insanlar, sevgi ve cömertlik üzerine. Bu şekilde devam edemeyiz. Filistin'de yaşanan soykırımı durdurmak zorundayız. Dünyanın bir köşesinde, yalnızca yaşama, var olma ve topraklarında yaşama hakkını istediği için masum insanların katledildiğini bilirken, biz rahatça oturamayız. Mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu şehirden ve bağlandığımız, inandığımız diğer şehirlerden güç alarak bir şeyleri değiştirmeye çalışacağız. Belki biz şimdi değiştiremeyeceğiz ama çocuklarımız değiştirecek. Genç nesil değiştirecek. Buna gerçekten inanıyorum."

YAŞAMLA ÖLÜM ARASINDAKİ EŞİKTEN SESLENMEYE ÇAĞRILIYORUZ

Tohme, Bienal'in bu yılki edisyonuna dair şu açıklamalarda bulundu: "18. İstanbul Bienali, yaşamın bizzat kuşatma altında olduğu, tüm yaşam dünyalarının gözlerimizin önünde yok edildiği bir dönemde tasarlanıp izleyiciye sunulmaktadır. Sürmekte olan soykırım niteliğindeki şiddet, bizi ölçülemez boyutlarda kayıplar, yıkım ve toplumsal çöküşle yüzleştirmektedir. Sanatçılar, kültür emekçileri ve kurumlar olarak bizler, yaşamla ölüm arasındaki eşiklerden seslenmeye, aramızdan ayrılanların canlılığını ve yankılarını taşımaya çağrılıyoruz. ⁠Bienal'in küratöryel yöneliminin merkezinde yer alan kendini muhafaza etme ve geleceğe dönüklük kavramları, bu zorunluluğu hem teyit etmekte hem de karmaşıklaştırmaktadır. Sanat üretimi, silinmeye işaret eden bir uğraş olarak devreye girmektedir." şeklinde konuştu. Bienal'de Gazzeli sanatçı Sohail Salem'in de bir işi bulunuyor.

GAZZE GÜNLÜKLERİ SOYKIRIMA ŞAHİTLİK EDİYOR

Doğduğu şehir olan Gazze'de sanat üretimini devam ettirmenin yanı sıra El Aksa Üniversitesi'nde ders veren Sohail Salem, Filistinli sanatçıların sergiler, atölyeler ve seminerler düzenlediği Eltiqa' Güncel Sanat Grubu'nun kurucularından. 2023'te, Filistin'de devam eden soykırım sırasında Deyr el-Belah'a yerleşmek zorunda kalan sanatçı, üretimini burada Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı tarafından dağıtılan okul defterlerine çizdiği resimli günlüklerle sürdürüyor.

Deftere mürekkeple aktarılmış bir dizi eskizden oluşan Gazze Günlükleri'nde Salem, kuşatma altındaki günlük yaşamını dolaysız, dışavurumcu bir çizgiyle resmediyor. Gazze'nin kalbinden gelen bir mesaj olma özelliği taşıyan resimler aynı zamanda oradaki yaşamın gerçekliğine açılan bir pencere.

Sanatçı Sohail Salem, Gazze'de tuttuğu soykırım günlüklerini bir sanat eserine dönüştürdü. Gazze'den çıkarılan defterler İstanbul Bienali'nde sergileniyor.

Bienalde bu kâğıt işlerden yirmisi, orijinal defterlerin masada teşhir edilen taranmış kopyalarıyla birlikte sergileniyor. Çizimlerden bazıları soykırım sırasında Gazze'den gizlice çıkarılmış. Dolayısıyla bu sayfalar sanat eseri olmanın ötesinde İsrail'in sürdürdüğü soykırıma birer tanıklık; haberlerin ve medyanın hâlâ dile getiremediklerine dair görsel bir arşiv niteliği taşıyor.