İpek Açar: Ramazan ile içimi çocuksu bir heyecan kaplar

Ramazan Sohbetleri serimizin ilk konuğu Türk müziğinin sevilen isimlerinden İpek Açar… Ramazan ayı geldiğinde içini çocuksu bir sevinç kapladığını belirten Açar, en büyük temennisini şu sözlerle aktardı: “Savaşların ve açlığın olmadığı günlerin gelmesi hep dualarımızda ama maalesef böyle bir dünyada yaşamıyoruz. Birlik ve beraberliğin, nezaketin ve saygının, doğruluk ve dürüstlüğün arttığı, savaşların ve açlığın olmadığı güzel Ramazanlar görelim inşallah.”

AKSAM.COM.TR

MERVE YILMAZ ORUÇ

Aksam.com.tr'den Ramazan ayı boyunca devam edecek olan Ramazan Sohbetleri'nin ilk konuğu İpek Açar oldu. Ramazan ayının kendisinde uyandırdığı hissiyatı ve bu özel ayı nasıl idrak ettiğine dair konuştuğumuz Türk müziğinin sevilen isimlerinden Açar, ailesinden öğrendiği gelenekleri yaşatmaya çalıştığını söylüyor. Yeni başlayan İpek'çe Sohbetlerde programı ile de TRT 2 ekranlarından her cumartesi evlere konuk olan Açar, "Ramazan'ın en güzel tarafı paylaşmak, empati kurmak ve bizim kadar şanslı olmayan herkesi görmek ve yardım etmek" şeklinde konuştu.

"HEMEN HER GÜN MİSAFİR GELİRDİ"

Ramazan size ne hissettirir?

Ramazan ayı geldiği zaman içimi o çocuksu sevinç kaplıyor her seferinde... Aile bağlarının kuvvetlendiği, yardımlaşmanın çoğaldığı, insanların birbirine daha nazik ve anlayışlı davrandığı bir ay olarak hep kaldı çocukluğumdan beri gönlümde.

O halde çocukluk yıllarınızda evde nasıl bir Ramazan geçirirdiniz?

Evde iftardan bir saat önce tatlı bir telaş başlardı ve herkesin yüzünde bir gülümseme olurdu. Aile büyükleri ile beraber otururduk o güzel iftar sofrasına. Güzel bir iftar sofrası derken Allah ne verdiyse onu yerdik ama bize o kadar güzel gelirdi ki, sanki padişah sofrası. Ve hemen hemen her gün bir misafir gelirdi. Ramazan deyince aklıma bir de Karagöz ve Hacivat geliyor tabii. Televizyonda izlediğim Karagöz ve Hacivat çok hoşuma giderdi. Özellikle Ramazan'da mı yayınlanırdı bilmiyorum ama ilk aklıma gelen onlar.

"NEREDE O ESKİ ZAMANLAR DEMİYORUM İNANIN"

Geçmişe dair bir özlem olur mu?

"Nerede o eski zamanlar" demiyorum inanın. Çünkü her ânı içinizde çok güzel olarak yaşayabilmek tamamen sizin elinizde. Ne şekilde yaşamak istiyorsanız ona biraz emek vermek lâzım diye düşünüyorum.

Peki bugün Ramazan ayında gerçekleşen kültür sanat etkinliklerini nasıl değerlendirirsiniz?

Biz eğlencesini değil de daha fazla maneviyatını yaşıyoruz diye düşünüyorum. O yüzden eğlence ile ilgili bir şey söyleyemeyeceğim. Ramazan'ı ailemiz ve dostlarımızla iftar sofralarında buluştuğumuz, sahura kalktığımızda ise televizyonu açıp maneviyatla ilgili güzel sohbetler dinlediğimiz zamanlar olarak geçiriyoruz.

Evinizde Ramazan'a özel hazırlıklar yapar mısınız?

Elbette... Büyüklerimizden, ailemizden öğrendiğimiz tüm gelenekleri elimizden geldiği kadar devam ettirmeye ve bu mirası kendi evlatlarımıza öğretmek için her şeyi yapıyoruz.

Ramazan denilince aklınıza ilk gelen bir yemek ya da tatlı var mıdır?

Aklıma özellikle gelen bir yemek yok ama orucumuzu açmak için ağzımıza ilk attığımız o zeytin ve hurmanın anlamı Ramazan'da daha büyük oluyor.

"HER ŞEY AİLE İLE GÜZEL"

Bu yıl "aile yılı" ilan edildi... Siz de aileye vurgu yaptınız. Ramazan için aileyi bir araya getiren bir zaman dilimi de diyebilir miyiz?

Her şey aile ve sevdikleriniz ile güzel. Yaş hiç önemli değil her zaman ailemize ihtiyaç duyarız. Aile bağlarının kuvvetli olması kadar insanı güçlü kılan bir şey yok bence hayatta. Allah ailemizi başımızdan eksik etmesin ve herkese bu güzelliği yaşamayı nasip etsin inşallah. Bu arada aile büyüklerini kaybetmiş olanları da unutmayalım. Allah mekânlarının cennet olmasını nasip etsin inşallah. Ramazan ayında da anne ve babalar günü gibi özel günlerde kimseyi üzmeyecek acısını arttırmayacak paylaşımlar yapmaya dikkat ederim. Birbirimize karşı nazik olmak ve empati kurabilmek önemli diye düşünüyorum. Ve Ramazan'ın aileyi bir araya getirmek gibi bir yönü olduğunu da düşünüyorum.

"KENDİ EVLATLARIMIZA DA AKTARMAYA ÇALIŞIYORUZ"

Çocuklarınıza Ramazan ayını nasıl anlatıyorsunuz?

Ailemizden gördüğümüz tüm güzellikleri, gelenek ve göreneklerimizi elimizden geldiği kadar evlatlarımıza aktarmaya çalışıyoruz. Aslında her şeyin özünde iyi insan olabilmek var. Kötülük, saygısızlık hep vardı ve bundan sonra da olacak diye düşünüyorum. Ama bizler iyiliği anlatmalı bunu öne çıkarmalıyız. Ben aile sohbetlerinde bile buna dikkat ediyorum. Çok üzüldüğümüz ve kalbimize hançer saplanan olaylar oluyor ve ister istemez aile içinde konuşuluyor. Ben böyle durumlarda hemen arkasından dünyada olan bir iyiliği veya güzelliği anlatmaya özen gösteriyorum. Çünkü dikkat ettiğim bir konu var; kötülük ve kötüler daha çok konuşuluyor ne yazık ki. Dileğim bunun değişmesi. Keşke iyilik ve iyiler daha çok konuşulsa.

"YARDIMLARIMIZ SADECE RAMAZAN AYI İLE SINIRLI OLMAMALI"

Ramazan paylaşmaktır bir yandan da... Bu anlamda nasıl bir mesajınız olur okurlarımıza?

Ramazan'ın en güzel tarafı paylaşmak, empati kurmak ve bizim kadar şanslı olmayan herkesi görmek ve yardım etmektir. Birbirimize karşı yardımımız ve desteğimiz sadece Ramazan ayı ile sınırlı olmamalı. Kendi adıma Allah ömür verdiği müddetçe elimden geleni yapmaya gayret edeceğim. Bu noktada sizin vesilenizle ben de Kadın Kanserleri Derneği'nden bahsetmek isterim. Yönetim kurulu üyesi olmaktan gurur duyduğum derneğimiz Ramazan'ın ilk günü Hatay'da Kız Kardeşim Köyü'nü açtı. Dernek başkanımız Arzu Karataş ve gönüldaşlarımız açılıştaydı. Ben maalesef gidemedim ama kalbim oradaydı.

Son olarak Ramazan ile ilgili bir temenniniz var mıdır?

Savaşların ve açlığın olmadığı günlerin gelmesi hep kalbimizde, dualarımızda ama maalesef böyle bir dünyada yaşamıyoruz. Birlik ve beraberliğin, nezaketin ve saygının, doğruluk ve dürüstlüğün arttığı, savaşların ve açlığın olmadığı güzel Ramazanlar görelim inşallah.