MERVE YILMAZ ORUÇ
İGA İstanbul Havalimanı'nın kültür ve sanat platformu İGA ART ile İstanbul Beylerbeyi Sabancı Olgunlaşma Enstitüsü, Elbise-i Hümayun: Osmanlı Padişah Kostümleri sergisiyle Osmanlı tarihinin eşsiz hatırasını dünyanın dört bir tarafından gelen ziyaretçilerle paylaşıyor. Geçmişten geleceğe kurduğu bağ ile Osmanlı kültür mirasına katkıda bulunan sergi, 31 Aralık'a kadar İGA İstanbul Havalimanı Dış Hatlar Giden Yolcu katı kuzey koridorunda ziyaret edebilecek. Sergide; Osmanlı İmparatorluğu'nun 6 yüzyıllık tarihine damga vuran beş padişahtan; Osman Gazi, Fatih Sultan Mehmed, Yavuz Sultan Selim, Kanuni Sultan Süleyman ve II. Abdülhamid'e ait olan merasim kıyafetleri yer alıyor.
Zengin estetiği ile Osmanlı İmparatorluğu'nun ihtişamını yansıtan padişahların merasim kıyafetlerini kumaş, desen ve kalıp özelliklerine ve asıllarına sadık kalarak titiz bir araştırma sonucunda hazırladıklarını belirten İstanbul Beylerbeyi Sabancı Olgunlaşma Enstitüsü Müdürü Çiğdem Yıldız ile sergi alanını gezdik. Enstitüde kültürel mirasa izler bırakmak amacıyla çalışmalar yaptıklarını söyleyen Yıldız, "Bu sergi, saray kumaşları projemizin bir ayağı idi. Elbise-i Hümayun Sergisi'nde tarihe iz bırakan ve yön veren beş padişahın kıyafetleri yer alıyor. Aslında biz on beş padişahımızın kıyafetini hazırladık. Ama buradaki sergileme alanından dolayı beş tanesini seçtik. Bu kıyafetler daha önce Etnospor Kültür Festivali'nde sergilenmişti. Şimdi de burada ziyaretçiler ile buluşuyor. Farklı yerlerde de sergilenmesi konusunda çalışmalarımız var. Tabii böyle bir alanda sergilenmesi bizim için çok önemli. İstanbul Havalimanı Türkiye'nin dünyaya açılan kapısı. Gün içerisinde binlerce ziyaretçi buradan geçiyor ve İstanbul'u fetheden Fatih Sultan Mehmet'in kıyafetini burada görüyor. Yine Osmanlı'yı kuran ve Osmanlı tarihinde iz bırakan padişahların merasim kıyafetleri ile karşılaşıyorlar. Verilen bu mesaj bizim için onur. Buradaki temsiliyet kıymetli. Tarihe yön veren ecdadımıza ait eşyaların burada olması ve yabancı ziyaretçilerle buluşmasının anlamı çok derin." şeklinde konuştu.
Büyük özveri ile dört yıllık bir çalışma sonucunda ortaya çıkan kıyafetlerin aynı zamanda Türk kaftan geleneği, giyim kültürü ve saray modası hakkında da bilgi verdiğini belirten Yıldız şunları aktardı: "Kaftan, iç elbise, göynek ve şalvar gibi parçalar, dönemin zarif detaylarını yansıtırken, kıyafetlerin başlık, ayakkabı gibi aksesuarları da bu özgün tasarımlara uygun şekilde hazırlandı. Kıyafetlerde kullanılan ve Enstitü'nün özel çalışmalarından biri olan saray kumaşları, Topkapı Sarayı'ndaki dönemi en iyi temsil eden örneklerine ve orijinal kaynaklara dayanılarak seçildi. Bu özel kumaşlar Enstitü atölyelerinde yeniden nakışlanarak kıyafetlerde uygun bir biçimde kullanıldı. Enstitümüzdeki öğretmenler ve usta öğrenciler, tarih ve sanat tarihi hocalarımızın danışmanlığında sergiye hazırlandı. Geleneksel giyim kültüründeki tekniklerle desenler kumaşlara işlendi. Bu yüzden çok vakit aldı. Şöyle örnek vereyim. Düğmeleri birleştiren kaftan arasındaki ince şeritleri çarpana dokuma ile yaptık. Bu dokuma tamamen bir matematik ürünü. Dokuma sürecindeki on cm'lik bir şeridi yapmak üç saat alıyor. O yüzden bu kadar uzun zaman sürdü. Yine başlıklara da özel olarak değinmek isterim. Başlıklar için dört öğretmenimiz ayrıca çalıştı. Tarih ve sanat tarihi hocalarımız araştırma süreçlerini tamamladıktan sonra yapım aşamasında da tarih eğitimcilerimiz işin içindeydi. Bağlama biçimi ve tekniği çok özel olduğu için sökülüp sökülüp yeniden yapıldığını biliyorum."
Burada yer alan merasim kıyafetleri padişahların karakterleri ve yaşadıkları dönemin özellikleri hakkında da bilgi veriyor. Osman Gazi dönemindeki sadeliğin daha sonradan bir ihtişama dönüştüğünü dile getiren Yıldız, "Padişahlar devletin en üst makamı. Bu yüzden en güzel kumaşlar onlara ayrılır ve özel kıyafetler yapılırmış. Osman Gazi döneminde daha doğal dokumalar varken hayatımıza sonradan ipek kumaşlar giriyor. Padişahların merasimlerde giydikleri kıyafetlerin karşılarındaki insanlara verdiği mesajlar var. Fatih Sultan Mehmet'in kıyafetine baktığımızda kürk detayını ve daha büyük başlık görüyoruz. Kürk gücün bir simgesi. Ve o dönemi düşünün elde edilen başarıları, onları da yansıtıyor bu kıyafetler."
Kasım ayının başından beri serginin açık olduğu ve gelen ziyaretçilerden çok güzel dönüşler aldıklarını belirten Yıldız, insanların merakla kıyafetleri incelediğini, sosyal medyadan paylaşımlar yaptıklarını da sözlerine ekliyor.