Bazı filmler var ki büyük beklentiyle izlemeye gidersiniz. Oyuncu kadrosundan konusuna filme gitmeden önce izlediğiniz fragmanına kadar öylesine etkilenirsiniz ki filmle ilgili umutlarınız gittikçe artar. Ancak ne yazık ki filmi izlerken bu balon söner… Bu hafta vizyonda izleyici ile buluşan ‘Suçlu’ (Criminal) filmi 1,5 saat içinde sunmaya çalıştığı ortalama aksiyonla bu bahsettiğim tanıma büyük ölçüde uyuyor.
Ariel Vromen’in yönettiği bu aksiyon filminde Kevin Costner, Hannibal Lectervari azılı suçlu Jericho Stewart rolünde karşımıza çıkıyor. O kadar tehlikeli ki özel hücreye konulmanın dışında zincirle bağlanıp hareketsiz hale getirilerek tutulmak zorunda. Çocuklukta gördüğü şiddet sonrası beynin ön lobunda oluşan hasar, duygu merkezini adeta devre dışı bırakmış; ne üzüntü ne de sevgi hiçbir şey hissetmiyor.
Bu arada CIA’nın en yetenekli ajanlarından Bill Pope (Ryan Reynolds) önemli bir görev sırasında öldürülünce ajan Pope’un birçok önemli enformasyonu taşıyan beyni bir anda bu uluslararası tehdidi yok etmede en önemli parça haline geliyor. Bu durum Jericho’yu CIA’in yürüttüğü bu operasyonda teröristi durdurmak için gerekirse düşünmeden hayatını harcayabilmek adına mükemmel bir aday haline getiriyor. Bill’in hafızasının, anılarının yer aldığı beynin ilgili lobunun Jericho’ya nakledilmesiyle başlayan macera, içinde bir tutam duygu, bir tutam sevgi ve çokça Kevin Costner’lı Londra sokaklarını barındırıyor. Tabii Hollywood’un insan beyninin gizemlerini konu alan filmleri sevdiğini artık biliyoruz. ‘Akıl Defteri’ (Memento), ‘Sil Baştan’ (Eternal Sunshine of the Spotless Mind) ve ‘John Malkovich Olmak’ (Being John Malkovich) gibi beyin kimyası ve hafıza üzerine artık kült haline gelmiş filmlerden esinlenen yeni yapımlar da aynı konuya farklı yönlerden bakarak yeni bir şeyler yakalamayı umuyorlar.