TM DİJİTAL HABER MERKEZİ
Yazar, şair, akademisyen ve eğitimci olan Şibli Numanî, 1857 yılında Hindistan’ın Uttar Pradeş eyaletinde doğdu. “Şemsü’l Ulema” lakabıyla ünlenen Şibli Numanî, Hint Müslümanlarının sultana gelen ilk elçisiydi. Sanskritçe, Arapça, Farsça, Urduca ve İngilizceyi ana dili gibi bilen Şibli Numanî, daha sonra Fransız ve Almanca dillerini de öğrenerek hem doğunun hem de batının ilim, kültür ve entelektüel alandaki gelişmelerini yakından takip etmiştir.
Dünya Bizim Yayınları tarafından okurların beğenisine sunulan “Anadolu-Suriye-Mısır Seyahatnamesi” eserin orijinal adı “Sefernâme-i Rûm-u Şâm-u Mısır”dır. Osmanlı Devleti’nin önde gelen şahsiyetleri hakkında bilgi veren kitap, yazarın gezdiği, gördüğü yerlerdeki incelemelerine, eğitim kurumlarının durumlarına, dönemin toplum yapısı ve insan ilişkileri hakkında önemli bilgiler vermektedir.
“Türk bilgini Ebu’z-Ziya’nın bir buluşu olan Arapça yazı baskı tarzı ve harflerin diziliş biçimi dünyada benzersiz kabul edilmektedir. Bugün dünyanın çeşitli yerlerinde Arapça yayınlanan kitaplar arasında Beyrut baskısı olan kitaplar, en kaliteli kabul edilenleridir. Fakat Beyrutluların bizzat kendilerinin bana anlattıkları gibi, onların baskı ve dizgi tarzları Türklerin icadıdır. İstanbul’da basılan bütün kitaplar son derece kaliteli ve değerli kâğıtlardan basılmaktadır.”
Şibli Numanî, 1892 yılında Hindistan’ın Mumbai şehrinden bir vapura binerek Umman, Yemen, Lübnan, Mısır, Suriye ve İstanbul’u seyahat ederek Müslümanların ilim ve eğitim durumunu gözlemlemiştir. İstanbul’da dört ay kalan Şibli Numanî, kitabında İstanbul’un kültürel ve kent yapısına değinmiştir. Yazarın İstanbul’da en beğendiği yerler arasında Üsküdar ve Bakırköy yer alır. Türk kültürü hakkında bilgi veren yazar, Gazi Osman Paşa ile görüşmesini de okurlarıyla paylaşır.
“Salâtîn camilerin çokluğu ve bunların binalarının ihtişamı, güzelliği ve harikuladeliği açısından İstanbul dünyada bir benzeri olmayan bir şehirdir. İstanbul, muhteşem Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk baş şehri olduğunda bugüne kadar ne kadar emir ve ferman sahibi padişah geçmişse birkaçı hariç her birinin bir salâtîn camii (büyük cami) vardır. Bu ihtişamlı camilerden Fatih Camii, Sultan Ahmed Camii, Ayasofya Camii en seçkin olanlarıdır. Ayasofya Camii ise daha muhteşem, daha da harikuladedir.”
Şibli Numanî’nin “Anadolu-Suriye-Mısır Seyahatnamesi” kitabı dönemin Ortadoğu coğrafyasına ve Osmanlı dönemindeki ilim ve kültür çalışmalarına ilgi duyan okurlar için keyifli bir kaynak olacaktır.