Hayatları boyunca ayrılmayan ikizler aynı sahnede tutkuyla dans ediyor

Hayatları boyunca ayrılmayan çift yumurta ikizi Başak ve Burak Özbek, 14 yıldır Antalya Devlet Opera ve Balesi (DOB) bünyesinde aynı sahnede tutkunu oldukları bale sanatını icra ediyor.

Antalya'da 1991 yılında dünyaya gelen ikizler Başak ve Burak Özbek, küçük yaşlarda ailelerinin yönlendirmesiyle baleye başladı. Kardeşlerin hobi olarak gördükleri bale, yeteneklerinin fark edilmesiyle hayatlarının merkezine yerleşti. Özbek kardeşler eğitimlerini Antalya DOB Çocuk Balesi, Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı Müzik ve Bale Ortaokulu ve Antalya Devlet Konservatuvarında tamamladı. Eğitim hayatları boyunca aynı sıraları, aynı sahneyi paylaşan kardeşler, 14 yıl önce Antalya DOB kadrosuna dahil oldu. Yetenekleriyle dikkati çeken, yaşamın her anında birbirlerine destek olan ikili, birlikte birçok eserde yer alırken bir yandan da kendilerinin hazırladığı bir eserle iz bırakmanın hayalini kuruyor.

ÇOCUKKEN HEP BU GÜNLERİN HAYALİNİ KURUYORDUK

Balerin Başak Özbek, 5 yaşında başladığı ve kendini adadığı baleyi çok sevdiğini söyledi. Bale disiplinini sevdiğini belirten Özbek, "İlk başladığımda baleyi çok sevmiyordum ama eğitime devam edip, ilerledikçe 'Ben balerin olmak istiyorum.' dedim. Bunu söylediğimde henüz ilkokul ikinci sınıftaydım." dedi. Hayatının birçok anını kardeşiyle paylaşmanın güzel olduğunu ifade eden Özbek, ikiziyle aynı sahnede dans etmenin de özel hissettirdiğini dile getirdi. Kardeşinden mesleki anlamda çok destek aldığını anlatan Özbek, "Burada elbette repetitörlerimiz, koreograflarımız var ama kafama bir şey takıldığında ilk önce Burak'a sorarım. Onun teknik bilgisine, müzikalitesine her zaman çok güvenmişimdir. Yine olsa yine bu yolu Burak ile yürümek isterim. Çocukken hep bu günlerin hayalini kuruyorduk ve çok heyecanlanıyorduk. Küçük bir hayalin böyle bir gerçeğe dönüşmesi çok güzel." diye konuştu.

İYİ Kİ BÖYLE OLMUŞ DİYORUM

Özbek, balenin mental ve fiziksel olarak zorlayıcı bir sanat olduğunu ama bunu birlikte kolaylaştırdıklarını vurgulayarak, şöyle dedi: "Baleyi bırakmaya çok yaklaştığım, başka şeyler yapmayı düşündüğüm zamanlar oldu. Hem Burak'ın desteği hem baleye sevgim devam etmemi sağladı. Şu anda 'İyi ki böyle olmuş' diyorum. İleride de bir eser ortaya koymanın hayalini kuruyoruz. Burak'ın eşi de bale sanatçısı ve yeğenimiz de konservatuvar okuyor. Hep beraber el ele verip güzel bir şeyler yapmak en büyük hayallerimizden biri."

İYİ BİR YOL ARKADAŞI

Balet Burak Özbek ise çeşitli hobi dallarını denedikten sonra kız kardeşinden aldığı ilhamla 10 yaşında baleye başladığını söyledi. Kardeşinin iyi bir yol arkadaşı olduğunu dile getiren Özbek, "Başak'ın yanımda olmasının bana psikolojik açıdan çok olumlu etkisi var. Hem arkadaş hem de bale anlamında iyi bir yol arkadaşı. Her şeyi ona soruyorum. Birbirimize hep destek oluyoruz. Başak'sız bir hayat düşünemediğim gibi, onsuz bir bale hayatı da düşünemiyorum." ifadelerini kullandı.