HABER MERKEZİ
Ankara'da yaşarken eşi emekli olduktan sonra Antalya'nın Demre ilçesine yerleşen Hatice Demirhan'ın 7 yıl önce kolu kırıldı. Evde durmaktan canı sıkılan Demirhan, arkadaşlarının tavsiyesi üzerine kurslara katılmaya başladı. Halk Eğitimi Merkezi kurslarında öğrendiği kâğıt sanatını çok seven Demirhan'ın yaptığı 50'nin üzerinde eser evinin duvarlarını süslüyor. Demirhan, kolu kırıldıktan sonra psikolojisinin kötü olduğu dönemde kâğıt rölyef sanatı ile tanıştığını söyledi. Başta çok zorlandığını, "Yapamıyorum" diye üzüldüğünü belirten Demirhan, "Sonra çok üzerine düştüm ve en çok yapan ben oldum. Çok sevmiştim. Gündüz kursta, gece evde yapmaya başladım. Arkadaşlarım ayda 2 tane yaparken ben 5 tane yapıyordum. Antalya'da kursta en yaşlı bendim ama en çok üreten de bendim." dedi.
YETER Kİ İSTESİNLER, YAPAMAYACAK BİR ŞEY YOK, HER ŞEY YAPILIR
Yaklaşık 2 yıl önce memleketleri Seydiler ilçesine döndüklerini dile getiren Demirhan, "Burada da bu sanatı yapmaya devam ediyorum. Boş durunca sıkılıyorum. Bunu yaparken aklımda, beynimde neyim varsa hepsini unutuyorum, mutlu oluyorum. Bazıları, '70 yaşından sonra ne uğraşıyorsun, bizim gözümüz bunu yapmaya yetmez' diyor. Yeter ki istesinler, yapamayacak bir şey yok, her şey yapılır. " ifadelerini kullandı. Eserlerini çerçeveletip duvara astıklarını anlatan Demirhan, "Ben yapıyorum, eşim çerçeveletiyor ve duvara asıyoruz. Bazılarını ışıklandırdık çok güzel oldu. Hiç satmadık, tanıdıklara hediye verdiklerimiz oldu. Bizden sonra bağışlanmasını istiyoruz." diye konuştu.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN PORTRESİNİ KENDİSİNE HEDİYE ETMEK İSTİYOR
Yaptığı eserlerden özellikle bir tanesinin çok sevildiğini dile getiren Demirhan, "Hepsi beni etkiliyor ama Cumhurbaşkanımızı çok isteyerek yaptım. Herkesin de çok hoşuna gitti, çok beğendiler. Bunu Cumhurbaşkanımıza hediye edeceğim. Kendim hediye etmek istiyorum." diye konuştu. Hatice Demirhan'ın eşi Halim Demirhan da eşinin çalışmalarından çok memnun olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: "O yaparken ben çok mutlu oldum ve destekledim. Onun sevdiğini ben de sevdim, benim sevdiğimi o sevdi. O yaptıkça ben de merak etmeye başladım. O yapıyordu, ben de çerçeveletip ışıklandırıyordum. Bunları ileride bağış yapmayı düşünüyoruz."