Halk pazarından dünya pazarına sandık hikayesi

Kastamonulu İlknur Korkut, ürünleri beğenilince işini büyüterek açtığı iş yerinde yurt içi ve dışındaki müşterilerinin taleplerini karşılıyor

Kastamonu'nun Abana ilçesinde aile bütçesine katkıda bulunmak ve el becerisini değerlendirmek için hazırladığı ev tekstili ve çeyiz ürünlerini halk pazarında satışa sunan 1 çocuk annesi İlknur Korkut, yoğun talep görünce işini büyüterek tasarladığı ürünleri yerli ve yabancı müşterilerine ulaştırmanın mutluluğunu yaşıyor.

Evli ve bir çocuk annesi İlknur Korkut, 17 yıl önce aile bütçesine katkıda bulunmak için ev tekstili ve çeyiz ürünleri hazırlamaya başladı. Bu ürünleri halk pazarında açtığı tezgahta satışa sunan Korkut, yoğun ilgi üzerine kendi iş yerini açtı. İlk etapta 6 metrekarelik bir dükkanda işlerini yürüten Korkut, şimdi 130 metrekarelik bir alanda yurt içi ve dışından gelen siparişleri karşılıyor.  

Azmi ve çalışkanlığıyla dikkati çeken Korkut, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ailesine maddi destek sağlamak ve mesleğine değer katmak için 1999 yılında iş hayatına atıldığını belirtti.

Esnaflık yaşantısında karşılaştığı zorlukları yılmadan aştığını anlatan Korkut, kişiye özel tasarımlar, yöresel dokuma ürünler ve pamuklu kumaşlardan ürettiği ev eşyalarını müşterilerine ulaştırmanın gayreti içinde olduğunu dile getirdi.

Üretmenin güzelliğini yaşadığını ifade eden Korkut, şöyle devam etti:

"Evde hazırladığım çeyiz ve ev tekstili ürünlerini Abana ve çevre ilçelerde kurulan halk pazarlarında açtığım tezgahlarda satışa sundum. Kısa sürede ürünlerimin ilgi görmesi ve beğeni toplaması üzerine kendime mütevazi, ufak bir dükkan açtım. Bu süreçte hiç durmadan, el becerime değer katmak için çalıştım. Şu an bu emeklerimin meyvesi olan 130 metrekarelik iş yerine sahibim. Tüketmektense üretmenin daha güzel olduğunu düşünüyorum."

İşletmesinin adını yaşamından esinlenerek "Sandık Hikayeleri" koyduğunu ifade eden Korkut, azmi ve kararlığı sayesinde bugün her zorluğu aşabilecek konuma ulaştığını söyledi.

"Kimsenin yarım kalan hikayesi olmamalı"

Herkesin, yaşamında bir hikayesi olduğunu aktaran Korkut, insanın hayat mücadelesinde yer aldığı süreçte hayallerini gerçekleştirmenin gayreti içinde olması gerektiğini vurguladı.

Yarım kalan hikayesi olarak gördüğü üniversite eğitimi için Yükseköğretime Geçiş Sınavı'na (YGS) girdiğini aktaran Korkut, "Benim yarım kalan hikayem de üniversite okuyamamaktı. İlçemizde, Kastamonu Üniversitesi bünyesinde meslek yüksekokulu açılması avantajım oldu. Şu an 7. sınıfa giden 13 yaşında oğlum var. Onunla beraber okumaya karar vermiştim. Geçen yıl girdiğim YGS'de başarılı olarak Kuyumculuk ve Takı Tasarımı Bölümüne yerleşmem benim için büyük mutluluk oldu. Şu an birinci sınıfın ilk dönemini tamamladım. İnşallah, buradan başarıyla mezun olup yarım kalan hikayemi tamamlayacağım" ifadesini kullandı.

En büyük destekçisi sosyal medya

Korkut, yaşadığı ilçenin turistik ve sezonluk olduğunu, işlerinin azaldığı kış döneminde en büyük desteği sosyal medya hesaplarından gördüğünü kaydetti.

İşletmesinin kapılarını bu sayede yerli ve yabancı müşterilerine açtığını vurgulayan Korkut, "Tamamen el emeği olan ürünlerimizi her gün milyonlarca kullanıcının uğrak yeri olan sosyal medyada paylaşıyorum. Binlerce takipçimizin yer aldığı sayfamızdaki ürünlere Türkiye'nin her yerinden büyük talep var. Hatta, birçok Avrupa ülkesinden bile sipariş aldığımız zamanlar oluyor. Artık dünyanın en uç köşesi bile çok yakınımızda, bunu etkili bir şekilde değerlendiriyoruz" diye konuştu.

Korkut, sıfırdan başladığı ticari hayatında daha kat edeceği mesafeler olduğunu, bunun için mücadelesini kararlılıkla sürdüreceğini sözlerine ekledi. (AA)