MERVE YILMAZ ORUÇ
Tutku, acı ve sanat... Bu üç kelime sanıyorum Frida Kahlo'nun yaşamını en iyi özetleyen sözcükler... 1907 yılında Meksika'da doğan ve 6 yaşında geçirdiği çocuk felci nedeniyle bir bacağını tam olarak kullanamayan Frida Kahlo, 18 yaşında geçirdiği trafik kazasıyla da uzun süre yatağa mahkûm kaldı. Ailesinin teşvikiyle resim yapmaya başladı. Babasının resim çizebilmesi için yatağının tavanına ayna taktırmasıyla hayatında her şey değişti, bu zorluklardan güçlü bir sanatçı olarak çıktı. Yatakta aynadan gördüklerini çizmeye başlayan Kahlo, yaşadıklarına rağmen hayatı boyunca Meksika kültürünü yansıtan eserleri ve özellikle kadınlara ilham veren güçlü duruşuyla sanat tarihine damga vurdu. Bu sıradışı sanatçının eserleri Türkiye'de ilk kez İstanbul Kültür Yolu'nda sanatseverlerle buluşuyor.
Frida Kahlo'nun Günlükleri Sergisi, İstanbul Grand Pera Tarihi Bina'da açılıyor. 20. yüzyılın önde gelen Meksikalı ressamlarından Frida Kahlo'nun kişisel günlüklerinden esinlenerek hazırlanan "phygital" sergi, aynı zamanda dünyada günlükler özelinde hazırlanan ilk sergi olma özelliğini taşıyor. Proje Yönetmenliğini Cengiz Ayyıldız ve Koray Özdemir, eş küratörlüğünü Ayşe Demirci ve Dilay Duman'ın yaptığı sergi, sanatseverlere ölümünden 70 yıl sonra bile ikonik bir figür olarak ışıldayan Kahlo'nun evrenine dokunma fırsatı sunuyor. Yapay zekâ destekli kişiselleştirilmiş interaktif deneyim alanlarından dijital enstalasyonlara kadar birçok yeni nesil teknolojinin kullanıldığı sergi, 26 Ekim'e kadar açık olacak.
Frida Kahlo'nun günlüklerinde yer alan düşünceler, duygular ve ilham kaynaklarıyla doğrudan bir etkileşim kurma fırsatı sunan sergiyi, Cengiz Ayyıldız ve Koray Özdemir anlattı.
GÜNLÜKLERİ BİZE YOL GÖSTERİCİ OLDU
Bu sergi tasarlanırken Frida ile ilgili size ilham veren ne oldu?
Cengiz Ayyıldız: Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın düzenlediği Türkiye Kültür Yolu Festivali'ne son üç yıldır önemli projelerle katkıda bulunuyoruz. Bu yıl da dünya çapında yankı uyandıracak bir projeyi festivalin katılımcılarına sunmak amacıyla çalışmalarımıza başladık ve Frida Kahlo'nun yaşamını farklı bir perspektifle ele alan Frida Kahlo'nun Günlükleri sergisini tasarladık. Frida, yalnızca resimleriyle değil, yazılarıyla da iz bırakan bir sanatçı ve onun içsel yolculuğunu sergilemek bizim için büyük bir ilham kaynağı oldu. Uzun zamandır Frida'nın sanatını ve kişisel yazılarını bir araya getirebileceğimiz bu tür bir projeyi planlıyorduk. Frida Kahlo'nun Günlükleri fikri, onun yaşamındaki en kişisel anları sanatseverlerle buluşturma isteğimizden doğdu. Günlüklerine ulaştık, bu da projemizin en güçlü yanlarından biri oldu. Frida'nın iç dünyasını anlamak için yazıları, en önemli referans noktalarından biri.
Koray Özdemir: Proje yaklaşık bir buçuk yıllık yoğun bir hazırlık sürecinin ardından şekillendi. Frida'nın günlükleri, onun sanatını ve yaşamını derinlemesine anlamamıza olanak tanıyan çok özel belgeler. Bu sergide, Frida'nın en kişisel duyguları ve yaşadığı içsel mücadeleler sanatseverlere sunuluyor. Bu yüzden bu sergi, yalnızca bir sanat sergisi değil, aynı zamanda Frida'nın içsel dünyasına yapılan bir yolculuk olarak görülebilir. Tabii günlüklerin kullanım hakkını global lisansa sahip olan Frida Kahlo Corporation'dan temin ettik. Kendileriyle yürüttüğümüz münhasır lisans süreci hem detaylı hem de hassas bir çalışma gerektirdi. Frida Kahlo gibi ikonik bir figürün kişisel günlükleri gibi özel içerikleri sergileyebilmek için gerekli izinleri almak, onların güvenini kazanmak ve projeye olan inancımızı doğru şekilde aktarabilmek oldukça meşakkatli bir süreçti.
BİR İNSAN OLARAK ONU TANIYACAKLAR
Ziyaretçiler bu sergide ne bulacak? Onun hangi anlarına şahitlik edilecek?
Cengiz Ayyıldız: Bu sergi, Frida'nın kişisel dünyası üzerine kurulu. Ziyaretçiler günlükler aracılığıyla onun en kişisel anlarına tanık olacaklar. Özellikle hayatındaki dönüm noktaları, acıları, aşkları ve mücadelelerine dair yazılarını görebilecek. Sergide Frida'nın özel eşyaları yer almasa da yazıları ve eserleri onun yaşamına dair çok daha derin bir bakış sunuyor.
Koray Özdemir: Ziyaretçiler, Frida'nın yalnızca bir ressam olarak değil, bir insan olarak kim olduğunu keşfedecek. Onun yaşadığı duygusal derinlikler hem acıları hem de tutkuları bu sergide ön planda olacak. Frida'nın günlüklerinde yer alan en samimi anlarına tanık olma fırsatı sunuyoruz.
Nasıl bir sergileme yöntemi tercih edildi?
Cengiz Ayyıldız: Sergi birkaç farklı bölümden oluşacak. Her bir bölüm, Frida'nın hayatındaki farklı evreleri ve duygusal dünyasını temsil ediyor. Sergi, ziyaretçilerin Frida'nın yaşamına ve düşüncelerine adım adım girmelerini sağlayacak şekilde tasarlandı. Bölümler arasında geçişler hem fiziksel hem de dijital deneyimlerle desteklenerek daha zengin bir atmosfer sunuyor.
Koray Özdemir: Sergi, Frida'nın içsel yolculuğunu katman katman açığa çıkaran bölümlerden oluşuyor. Ziyaretçiler, her bölümde Frida'nın hayatına dair yeni bir keşifte bulunacaklar. Her bölümü tasarlarken, onun ruh halini, sanatına yansıttığı duyguları ve içsel çatışmalarını vurgulamaya özen gösterdik.
HEM FİZİKSEL HEM DİJİTAL DENEYİM ALANLARI OLUŞTURDUK
Dijital eserler, yapay zekâ destekli interaktif alanlar da yer alıyor sergide. Nasıl bir ekiple çalıştınız?
Cengiz Ayyıldız: Evet, serginin önemli bir kısmı dijital enstalasyonlarla zenginleştirildi. Yapay zekâ destekli bu yerleştirmeler, ziyaretçilerin Frida'nın dünyasına daha derinlemesine bakabilmelerini sağlıyor. Dijital teknolojiler, Frida'nın günlüklerindeki duygusal yoğunluğu ve sanatsal derinliği etkileyici bir şekilde yansıtmak üzere titizlikle kullanıldı. Bu süreçte, dijital sanatçılar, yapay zeka uzmanları ve enstalasyon tasarımcılarıyla iş birliği yaparak her ayrıntının Frida'nın ruhuna uygun şekilde hayata geçirilmesini sağladık.
Koray Özdemir: Serginin tamamı dijital diyemeyiz. Zaten kurgumuza da "Phygital" diyoruz. Yani hem fiziksel hem dijital deneyimler mevcut. Sergide, yapay zekâ ile Frida'nın günlüklerinden esinlenerek hazırlanan alanlar bulunuyor. Eğer Frida günümüzde yaşasaydı, nasıl görünürdü, nasıl giyinirdi bunları çalıştırdığımız algoritmalar oldukça renkli içerikler hazırladı. Ziyaretçiler, bu dijital enstalasyonlar sayesinde Frida'nın hayatına farklı bir perspektiften bakabilecek. Alanında uzman sanatçılar ve teknolojinin yaratıcı kullanımıyla, bu karma sergiyi hayata geçirdik.
İÇ DÜNYASINA TANIKLIK EDİLECEK
Bir izleyici olarak baktığınızda bu sergide sizi etkileyen en önemli kısım nedir peki?
Cengiz Ayyıldız: Beni en çok etkileyen kısım, Frida'nın yazılarının ve sanatının duygusal derinliğini bir arada görmek. Her yazısı, onun iç dünyasında yaşadığı acıları ve sevinçleri derinlemesine yansıtıyor. Ziyaretçilerin, bu duygusal yoğunluğu deneyimlemesi beni çok etkiliyor.
Koray Özdemir: Frida'nın günlüklerine dokunmanın ve onun iç dünyasını bu kadar yakından hissetmenin benzersiz bir deneyim olduğunu düşünüyorum. Beni en çok etkileyen, ziyaretçilerin bu derin bağa tanık olmaları ve Frida'yı daha önce hiç görmedikleri bir şekilde keşfetmeleri.
SIRADAKİ DURAK ANTALYA...
Sergi ne kadar süre açık kalacak? Sonrasında Türkiye'de başka yerlerde de sergilenecek mi?
Cengiz Ayyıldız: Sergi İstanbul'da Grand Pera Tarihi Bina'da 26 Ekim'e kadar açık kalacak. Ardından Antalya AKS'ye taşınacak. Frida'nın bu güçlü hikâyesini daha fazla insana ulaştırmayı hedefliyoruz.
Koray Özdemir: Sergiyi ilerleyen dönemlerde Türkiye'nin diğer şehirlerine de taşımayı planlıyoruz. Bu serginin yalnızca İstanbul'la sınırlı kalmayıp daha geniş kitlelere ulaşmasını amaçlıyoruz.