Erkan Sever itiraf etti: “Gerçekten ağladık” Bunu herkes söylemez…

Ben Bu Cihana Sığmazam, Siyah Bere, Güzel Köylü, Kalk Gidelim, Kirli Sepeti gibi dizilerde izlediğimiz oyuncu Erkan Sever, Merve Yılmaz Oruç'un sunduğu Sormam Lazım'a konuk oldu. Siyah Bere'de kendisini en çok etkileyen sahneden bahseden Erkan Sever, “İlk bölümde oğlum Çınar ile çektiğim sahne beni çok etkiledi. Çınar'da çok güzel oynadı. Gerçekten oğlumla vedalaşır gibi vedalaştım. Duygusal bir sahneydi ve orada gerçekten ağladık” dedi.

AKSAM.COM.TR

MERVE YILMAZ ORUÇ

Ben Bu Cihana Sığmazam, Güzel Köylü, Kalk Gidelim, Kirli Sepeti gibi dizilerde izlediğimiz ve son olarak Siyah Bere'de seyircisiyle buluşan oyuncu Erkan Sever, Sormam Lazım'a konuk oldu. Uzun yıllar tiyatro sahnesine de emek veren Erkan Sever , son projelerinden bahsederken oyunculuk kariyerine dair çarpıcı itiraflarda bulundu.

TSK'YA ÇOK TEŞEKKÜR EDERİZ

Siyah Bere'den başlayalım. İzleyici ile buluştu bize kısaca konusundan ve rolünüzden bahseder misiniz?

Siyah Bere, bir tank dizisi... Dünya üzerinde yapılan ilk tank dizisi. Bu işin içinde yer almaktan gurur ve onur duyuyorum. Her Türk erkeği asker rolü oynamak ister hayatı boyunca. Benimde ilk asker rolüm buraya denk geldi. Mehmet karakterine hayat veriyorum. Mehmet; ordusuna, ülkesine bağlı bir asker ve aynı zamanda iyi bir aile babası. Bir gün ailesi ile askerlik arasında bir seçim yapması gerekiyor. Bunun üzerine Mehmet ve diğer karakterlerin hikayesini görüyoruz. Çekimlerimiz Gaziantep'te oldu ama gün için farklı yerler gittik. Buradan Antep halkına çok teşekkür ederim bize çok yardımcı oldular. Yine Milli Savunma Bakanlığı'na, TSK'ya çok teşekkür ederiz. Haklarını ödeyemeyiz.

Çekimler öncesinde nasıl bir hazırlık süreciniz oldu?

Askerlerimiz bize çok yardımcı oldu. Bütün her şeyin askeri düzende olması gerekiyor. Askerliğimiz yaptık ama üzerinden epey zaman geçti, kuralları unutmuşuz. Bir hafta öncesinde gittik setin oraya. Askerlik ve tank eğitimi aldık. Tank çok acayip bir şey... Kocaman canlı bir varlık gibi, ürkütücü... Tanka çıkmak bile bir ders.

HER OYUNCU MUTLAKA BİR ASKER ROLÜ OYNAMALI

Yeniden o disipline girmek, o üniformayı giymek nasıldı?

Siyah bereyi takmak çok güzeldi. O kostümü giymek zaten sizi role hazırlıyor. Bence her oyuncu mutlaka bir asker rolü oynaması gerekir.

Çekimlerde halkla temas ettiğiniz anlarda oldu mu? Neler yaşadınız?

Gittiğimiz köylerde yaşayan insanlar daha önce çekim ortamı görmedikleri için bizi gerçek asker sanan da oldu. Çocuklar "Asker abi" diye peşimizden koşuyordu. Biz de kimseye "Asker değiliz biz" demedik.

Yerli ve milli tankımız Altay'ı görünce ne hissettiniz?

Çekimler esansında gördük. 4 askerin Altay'ı gördüğü sahne aslında gerçek anlamda onu gördüğümüz ilk sahne idi... Ona doğru yürüdük. İnsan heyecanlanıyor, çok heybetli ve güzel. Son sahnemizde Altay'da bitiyor.

O SAHNEDE GERÇEKTEN AĞLADIK

Peki diziyi izlediniz mi? Sizi en çok etkileyen sahne hangisi idi?

İlk bölümde oğlum Çınar ile çektiğim sahne beni çok etkiledi. Çınar'da çok güzel oynadı. Bende gerçekten oğlumla vedalaşır gibi vedalaştım. Duygusal bir sahneydi ve gerçekten ağladık. Bir de final sahnesinde bizim bindiğimiz tank birçok badire atlatıyor. Ve hareket edemez hale geliyor, yürütücü ile onu çekerken biz dört asker durup ona selam veriyoruz. O da güzel bir sahne idi.

Sizi bulmuşken tiyatro konuşalım birde. En son ne zaman sizi tiyatroda izledi seyirci?

En son Kutlama adlı oyunda oynadım, 2023 yılıydı. 2024 yılı başında da Şehir Tiyatroları'ndan ayrıldım. 27 yıl orada görev yaptım. Sonra Kirli Sepeti, ben Bu Cihana Sığmazam ve Siyah Bere'de rol aldım. Açıkçası tiyatroyu biraz özlemek istiyorum. Yavaş yavaş özlüyorum ama tiyatro yaparken TV'ye çok zaman kalmıyor. O yüzden onu biraz öncelemek istedim. Ama tiyatro her zaman hayatımda olacak.

PARA HER TİYATRO OYUNCUSU İÇİN İKİNCİ SIRADA

Tiyatro sahnesinde olmak nasıl?

Çok özel bir durum. Sizi izleyenler var orada. Yaptığınız işin karşılığını hemen alıyorsunuz. Bir oyuncunun hayatında beklediği en önemli şeylerden biri takdir edilmektir. Bunun değeri hiçbir para ile ölçülmez. Zaten bu her tiyatro oyuncu için ikinci planda gelir. Sahnede olmak çok keyifli.

İlk sahneye çıktığınız anı hatırlıyor musunuz? Bugün aynı heyecan oluyor mu?

Profesyonel olarak Şehir Tiyatroları'nda Lüküs Hayat'ta oynadım. O zaman çok önemli isimler vardı kadroda. Ve Zihni Göktay ile ilk sahnemde ayaklarımın titreme sesini duyuyordum. Rolüm gereği konuşuyordum sonra Zihni Abi beni sahneden kovuyordu. Bütün oyuncular sahnede daha çok kalmak ister ama ben o an sözlerimi söylemeden Zihni Abi beni kovsun istemiştim... Bugüne gelince her sahnede aynı heyecan oluyor. Çünkü ya başka bir rol oynuyorsun ya başka bir şehirdesindir... Ya da zaten seyirci farklıdır. Bazen aynı gün oynadığın iki farklı oyun bile sizi başka dünyalara götürür.

SAHNEDE OLUP KONUŞMAK OYUNCULUK DEĞİLDİR

Peki sizce her oyuncu tiyatro sahnesine çıkabilir mi? Mesela şu anda ekranda başrol olan birçok isim var. Onları bu sahnede görebilir miyiz?

Kolay değil... Tiyatro oyunculuğu ile kamera oyunculuğu aynı şey değil... Birisi oyunculuğun er meydanı. Diğerinde kayıt kesilebiliyor, yeniden çekiyorsunuz... Ama tiyatro öyle değil. Karşınızda notunuzu o anda veren bir seyirci var. Seyirciyi etkilemekte o kadar kolay değil. Sadece sahnede olup konuşmak oyunculuk değildir. O enerjiyi yakalamak lazım. Sesiniz, oyunculuğunuz iyi olmalı ve özgüveninizde yerinde olması lazım. Bir sürü şeyin bir araya gelmesi lazım ki seyirci sizi izlesin. Tabii bunu yapabilen genç arkadaşlarımız var.

Tiyatroda mı TV'de mi daha özgürsünüz?

Tiyatroda daha özgürüz. Provada yapmadığımız bir şeyi oyunda yapıyorsun, seyirciden de tepki alıyorsa onu oyuna ekleyebiliyorsun. Seyirciye göre küçük değişiklikler var. Homojen bir şey, tiyatro. Ama film öyle değil...

SİYAH BERE'DE KENDİME 10 ÜZERİNDE 7,8 VERİRİM

TV'de olmak bir oyuncu için önemli ama...

TV'nin verdiği keyif başka tabii. Buradan milyonlara ulaşıyorsun. Televizyon insanların hayatında büyük yer kaplıyor. Daha çok insan sizi görüyor. Bu da egonuzu tatmin ediyor. Her ne kadar kontrol altında tutmaya çalışsak da hepimizin beğenilme arzusu var. TV, sinema bu duyguyu daha çok okşuyor.

Kendinizle alakalı yorumlara bakar mısınız?

Fırsat buldukça bakarım. Aslında kendini izlemeyi çok sevmeyenlerdenim. Mutlaka bir hatamı bulurum. O yüzden çok fazla izlememeye gayret ederim. Ancak Siyah Bere'yi gözümü kırpmadan izledim. Kendime 10 üzerinde 7,8 veririm...

KAMERA OYUNCULUĞUNU 40 YAŞINDA ÇÖZMÜŞÜM

Kendinize böyle puan verdiğiniz başka diziler var mı?

Vardır tabii... Ama kendimi beğenmediğim diziler vardır. Keşke şunu daha iyi oynasaydım demişimdir. Henüz işi çözemediğim günlere denk gelen işlerim vardır. İnsan tecrübe kazanıyor zamanla.

Oyunculuk kariyerinizin en büyük "iyikisi" nedir?

Tiyatro için Şehir Tiyatroları'na girmem. Çok şey öğrendim orada. TV anlamında da 2014 yılında çekilen Güzel Köylü dizisindeki muhtar karakteri. TV işlerimde dönüm noktam. Açıkçası o işle TV oyunculunun ne olduğunu, aslında ne yapılması gerektiğini, tiyatrodan farkını burada keşfettim. Ondan önce çektiğim hemen hemen bütün dizilerde kendimi beğenmediğimi açıkça söyleyebilirim. Kamera oyunculuğunu 40 yaşında çözmüşüm.

OYUNCULUĞUMUZU BOZMAYA ÇALIŞANLAR OLDU

Bunu herkes söylemez aslında... Cesaret ister...

Bu cümleyi tiyatro için kurmuyorum tabii. Ama kamera oyunculuğu farklı. Mustafa Seçkin Doğan, "Oyunculuk utanmama sanatı" derdi. Karşınızdaki çok büyük bir aktör olsa bile çekinmeyin derdi. Önceden geçmişte bizim oyunculuğumuzu bozmaya çalışan, bizi ezmeye çalışan abilerimiz, ablalarımız oldu. İstemez bazıları senin oynamanı. Mesela sen oynarken sen gözünün içine bakarsın o havaya bakar. Böyle şeylerle karşılaştık. Benim de duygusal bir yanım olduğu için bu tür şeylerden etkilenmişim demek ki. O yüzden adapte olmam çok kolay olmadı.

O halde bugünkü Erkan Sever, 20 yaşındaki Erkan Sever'e ne derdi?

Utanma, cesaretli ol...