Efendi ve Aşim Köprü ve Ötesi Mührün Sırrı

Tarihte bilinen tüm fantastik kahramanlar bir amaca hizmet ederler. Kimileri dünyayı ele geçirmek için kötülüğe hizmet ederken, kimileri de dünyayı yok olmaktan kurtarmak için kötülerle mücadele ederler. Biz ise bu kitapta yalnız ama yalnız gerçeklere hizmet ediyoruz.

Öylesi gerçekler ki bunlar, ezber bozduracağız. Bunu nasıl mı yapacağız? Her şeyden önce öyle ince detaylara girdik ki bu kitapta fantastik kalıplarına örtülü bir gerçeklik kattık. Öylesi bir gerçeklik ki bu, adı anılsa ürpeririz yüzü görülse deliririz! Ama onlarla bir aradayız. Biz onlara dokunamayız, göremeyiz ama onlar bize dünyayı zehredebilirler. İşte tam bu gerçeklikten yola çıkarak kaleme alınan Efendi ve Aşim Köprü ve Ötesi ‘Mührün Sırrı’, zamana ve çok daha fazlasına hükmedebilecek büyük bir gücün saklı olduğu mührün, ona dokunması yasaklı olan Hizmetliler’den biri tarafından çalınarak, dünyayı felakete sürükleyen bir laneti uyandırmasıyla başlıyor. İblis’in “Al onu!” demesine uyan nefsiyle sınanan, kendisiyle beraber tüm evreni tarifsiz bir yok oluşa sürüklüyor. O vakit Yaradan son bir şans olarak mührü bulup söylediği zamanda söylediği yere koyma görevini, bir Allah dostu bir de seçtiği âdemoğluna veriyor. Öyle zor bir görev ki o mührü bulup, söylendiği zamanda söylendiği yere koymak. İşte burada başlıyor serüven. Nasıl son bulacağı ise büyük bir muamma…

Kitabımızın kahramanı ulu, bilge bir Allah dostu. Diğer kahramanımız Aşim ise ona var olma sebebini söylemesi için evrenden bir işaret bekleyen toy bir delikanlı. Yolları mührün çalınmasıyla kesiştiğinde, seçilmiş olan ve Efendi, dünyayı kötülüğe boğan iblisin karşısına çıkarak mührü saklı olduğu yerden alana kadar ona sahip olmak isteyenlerle savaşacak, daha sonra onu Yaradan’ın söylediği yere götürene kadar ona sahip çıkacak. Ve sabrıyla cesareti, bilgeliğiyle gücü birleştiren Efendi ve Aşim, mührü yerine koyma vakti geldiğinde bunu başarıp dünyayı kurtarabilecek mi hep birlikte göreceğiz.

Kitap Hakkında...

Efendi, Evliyâullah’tan en yaşlı ve en bilgelerindendir. Aşim ise ona var olma sebebini söylemesi için evrenden bir işaret bekleyen toy bir delikanlı.

Nasıl ki yolları ona sahip olması mümkün olmayan tarafından mührün çalınmasıyla kesişti, işte o vakitte zaman çoktan durmuş ve yeniden akmaya başladığında, evren kötülükleri doğuran iblise teslim olmuştu. Laneti başlatan ise mühre engel tanımayarak sahip olmak isteyen iblisin, “Al onu!” demesine uyan bir Hizmetli idi. Boynuna takmaya çalışmasıyla mühür toprağa karışıp sır oldu. Mühre ulaşması zorlaşan iblis, öfkesiyle laneti körüklerken, tüm evren ve üzerindekiler korkunç bir sona sürükleniyordu.

Olup bitene şahit olan Ebu Dücane, Yaradan dünyanın kurtuluşu için son bir şans verdiğini söylediğinde, ne yöne aktığı bilinmeyen zamanda mührü bulup söylenen vakitte söylenen yere koymak için Aşim’i de yanına alarak kötülüğe ve ona hizmet edenlere karşı durdu. İşte burada başlıyor serüven. Nasıl son bulacağı ise büyük bir muamma…